İsveç ve Finlandiya Türkiye'nin onayı olmadan NATO'ya üye olabilir mi? Veto hakkı
Abone olİSVEÇ ve Finlandiya, 18 Mayıs Çarşamba günü NATO'ya üyelik için resmi başvuruda bulundu. Türkiye iki ülkenin üyeliğine karşı çıkıyor. Peki NATO üyelik süreci nasıl gelişiyor? Türkiye izin vermezse İsveç ve Finlandiya NATO'ya üye olabilir mi?
İsveç ve Finlandiya'nın katılmak istediği NATO'ya üyelik normal
şartlarda uzun bir süreç gerektiriyor. Bosna Hersek, Gürcistan ve
Ukrayna'nın da dahil olmak istediği NATO'nun yeni üye kabul etmesi
için çeşitli şartların yerine getirilmesi, yasal süreçlerin
tamamlanması isteniyor. NATO, İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinden
sonra 1949'da 12 ülke tarafından kuruldu. Bu ülkeler ABD,
İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, Portekiz,
Lüksemburg, İzlanda, Danimarka ve Belçika'ydı. Aradan geçen 73
yılda 8 genişleme dalgasıyla üye sayısı 12'den 30'a çıktı.
Arnavutluk ve Hırvatistan 2009 yılında üye
oldu
Türkiye ve Yunanistan 1952'de NATO'nun yeni üyeleri oldu. 1955'te o
zamanki adıyla Federal Almanya, 1982'de İspanya ittifaka katıldı.
Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'nın 1999'da katılımıyla üye
sayısı 19'a yükseldi. 2004'te Bulgaristan, Letonya, Litvanya,
Estonya, Romanya, Slovakya ve Slovenya NATO'ya girdi. 2009'da
Arnavutluk ve Hırvatistan, 2017'de Karadağ ve son olarak 2020'de
Kuzey Makedonya NATO üyesi ülkeler oldu.
Yunanistan son üye kuzey Makedonya'yı adeta
süründürdü
Kuzey Makedonya'nın üyeliği, Yunanistan ile yıllar süren isim
anlaşmazlığının çözülmesinden sonra mümkün olabildi. Yunanistan,
adının başına "Kuzey" kelimesi eklenen ülkenin eski adına karşı
çıktığı için uzun yıllar bu ülkenin NATO üyeliğini engelledi. İsim
sorununun 2018'de çözülmesiyle Yunanistan vetosunu kaldırdı ve
Kuzey Makedonya, NATO ile üyelik müzakerelerine başlamaya davet
edildi. Kuzey Makedonya Mart 2020'de resmen üyeliğe kabul
edildi.
3 ülke yıllardır üyelik istiyor
Bu genişleme dalgaları içinde bazı ülkeler de NATO üyesi olmak
istediklerini duyurdular ancak şu ana kadar üye olamadılar. Bu
ülkeler Bosna Hersek, Ukrayna ve Gürcistan. Romanya'nın başkenti
Bükreş'te 2008'de düzenlenen NATO Zirvesinde Gürcistan ve
Ukrayna'nın gelecekte NATO üyeleri olacağı üzerinde uzlaşıldı.
Ancak bu ülkelere tarih verilmedi. Bosna Hersek ise 2010 yılında
Üyelik Eylem Planına dahil olmaya davet edildi.
Finlandiya ve İsveç, Nato'ya başvurdu
Son olarak NATO'ya iki yeni üyenin katılması gündeme geldi.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından sonra Avrupa güvenlik
mimarisindeki gelişmelerden etkilenen Finlandiya ve İsveç, uzun
yıllardır benimsedikleri askeri tarafsızlığı terk ederek 18 Mayıs
2022 çarşamba günü itibariyle NATO'ya üyelik başvurusu yaptı.
Finlandiya'nın Rusya ile 1500 kilometreye yakın sınırı bulunuyor.
İkinci Dünya Savaşı'nda o zamanki Sovyetler Birliği ile savaşan
Finlandiya, topraklarının yaklaşık yüzde 10'unu kaybetti, nüfusunun
yüzde 11'ini yeni yerlere yerleştirdi ve bugünün kuruyla yaklaşık 5
milyar avro savaş tazminatı ödedi.
İsveç'ten ABD ile gizli anlaşma
Bu
kayıplardan sonra Finlandiya'nın Sovyetler Birliği ile imzaladığı
anlaşma, ülkenin uzun yıllar askeri olarak bağlantısızlığına neden
oldu. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra AB'ye üye olan,
avro para birimine geçen Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği söz konusu
olmadı. Uzun yıllar Finlandiya halkının sadece yüzde 20 kadarı NATO
üyeliğini istedi. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrasında
NATO üyeliğini destekleyen Finlerin oranı yüzde 70'in üzerine
çıktı. İsveç ise Finlandiya'dan sonra NATO üyeliğine başvurma
kararı aldı. 1809'da Rusya ile savaşan ve o savaşta elindeki
Finlandiya'yı Rusya'ya kaptıran İsveç, yaklaşık 200 yıldır Rusya
ile savaşmadı. İsveç, İkinci Dünya Savaşı'nda ve Soğuk Savaş
döneminde de tarafsız bir ülke olarak kaldı. Ancak ABD'li eski
istihbarat çalışanı Edward Snowden'ın ifşa ettiği belgelerde,
İsveç'in 1950'li yıllarda ABD ile gizli anlaşma yaptığı ortaya
çıktı. Buna göre, İsveç'in Rusya'nın saldırısına uğraması halinde
ABD'nin yardım edeceği iddia ediliyordu.
NATO'ya katılım süreci ve oy birliği şartı
NATO, "açık kapı" politikası izliyor. Bu politika, ittifakın kurucu
anlaşmasının 10. maddesine dayanıyor. Bu maddede kurucu Washington
Antlaşması'na taraf olan ülkelerin Kuzey Atlantik bölgesinin
güvenliğine katkı sağlamak için herhangi bir Avrupa ülkesini
ittifaka katılmaya davet edebileceği belirtiliyor. Ancak bir
ülkenin NATO'ya dahil olabilmesi için oy birliği, yani mevcut 30
müttefik ülkenin hepsinin birden onay vermesi gerekiyor.
7 adımlık katılım süreci
NATO üyeliği normal şartlarda uzun bir süreç gerektiriyor. Bunun
için çok aşamalı bir sürecin tamamlanması isteniyor. Buna göre,
NATO müttefikleri bir başka ülkenin ittifaka katılmasını
kararlaştırdıklarında NATO o ülkeye resmi davet gönderiyor. Bundan
sonra 7 adımlık katılım süreci başlıyor. İşte o adımlar;
Birinci adımda NATO uzmanlarıyla davet edilen
ülkenin temsilcileri Brüksel'de bir araya gelerek görüşmeler
yapıyor. Bu görüşmelerde davet edilen ülkenin NATO'nun siyasi,
yasal ve askeri şartlarını karşılayıp karşılamadığı, NATO
üyeliğinin ekonomik, askeri, yasal, siyasi ve istihbaratla ilgili
yükümlülüklerini yerine getirip getiremeyeceği müzakere ediliyor.
Bu müzakerelere göre davetli ülkenin NATO şartları ve
standartlarını yerine getirmek için reform yapıp yapmayacağı
belirleniyor.
İkinci adımda davet edilen ülke NATO Genel Sekreteri'ne
resmi niyet mektubu gönderiyor ve NATO üyeliğinin yükümlülüklerini
ve üzerine düşen taahhütleri kabul ettiğini bildiriyor. Reform
yapılacaksa bu mektupta reformların takvimi de belirtiliyor.
Üçüncü adımda NATO, Washington Antlaşması'na ilave katılım
protokollerini hazırlıyor. Böylece ittifakın kurucu anlaşması bir
anlamda güncellenmiş oluyor. Bu protokoller, NATO ülkeleri
tarafından imzalanıyor.
Dördüncü aşamada protokollerin NATO üyesi ülkeler
tarafından kendi ulusal yasaları ve prosedürleri uyarınca
onaylanması gerekiyor. Onay süreci ülkeden ülkeye değişiklik
gösteriyor. Örneğin onay için ABD'de Senato'nun üçte ikisinin oyu
gerekirken, İngiltere'de parlamentoda resmi bir oylama
gerekmiyor.
Beşinci adımda ise tüm üye ülkeler, kendi onay süreçlerini
tamamladıktan sonra Washington Anlaşması'nı saklayan ABD'ye yeni
üyenin katılımını öngören protokolleri kabul ettiklerine dair
bildirim yapıyor.
Altıncı adımda bütün bu aşamalar tamamlanınca NATO Genel
Sekreteri, yeni üyeyi ittifaka katılmaya davet ediyor.
Yedinci ve son olarak yeni üye de kendi ulusal
yasal sürecini tamamlayarak katılım belgesini Washington
Antlaşması'nı saklayan ABD'ye teslim ediyor ve NATO üyesi
oluyor.