İstiklal Marşı'nın şifresini çözdüğünü söyledi!
Abone olMilli Şair Mehmet Akif Ersoy ile ilgili çalışmaları ve konferansları ile bilinen Araştırmacı Yazar Erdal Arslan, İstiklal Marşı’nın şifresini çözdüğünü söyledi. Arslan, "Mehmet Akif Ersoy, ölümsüz eserini yazdığı 1339 tarihini 39 ve 40’ıncı satırlara gizlemiştir" dedi.
Mehmet Akif Ersoy’un Kastamonu’da yaptığı Milli Mücadele Dönemi
çalışmalarını içeren "Manifesto" ve "Mehmet Akif’in Kastamonu
Günleri" adlı eserler ile İstiklal Marşı’nın yazılış hikayesini
kaleme aldığı "Korkma" romanının yazarı olan Erdal Arslan, Mehmet
Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazarken “Tarih Düşürme Sanatı”nı
kullandığını ve "Tamiyeli Ebced" hesabıyla İstiklal Marşı’nı
yazdığı yılı gizlediğini ifade etti.
"İstiklal Marşı'nda gizlediği tarih düşürme sanatını
bulduk"
Konuyla ilgili konuşan Yazar Erdal Arslan, “İstiklal Marşı’nın
yazılışının 100’üncü yılının ilk aylarında Korkma romanı ile
İstiklal Marşı’nın yazılış hikayesini belgesel kalitesinde ve
tamamen tarihi karakter ve olaylarla ele almıştık. Mevlam, bu
anlamlı yıl bitmeden İstiklal Marşı ile ilgili bir bahtiyarlığı
daha bize nasip etti ve Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nda gizlediği
tarih düşürme sanatını bulduk" dedi.
"100 yıldır neden kimse bunu ortaya
çıkaramamıştı?"
İstiklal Marşı’nın da 39 ve 40’ıncı satırlarında yazıldığı tarihin
gizlendiğini belirten Arslan, “Akif daha doğumunda tarih düşürme
sanatı ile tanışmıştır. Babası Tahir Efendi, Akif’in doğum tarihine
denk gelen ’Ragıyf’ ismini oğluna vermiştir. Ragıyf kelimesindeki
harflerin ebced tablosundaki toplam değeri 1290 rakamını
vermektedir. Bu da Akif’in doğum tarihi olan yıldır. İsmi bile
tarih düşürme sanatı ile ve ’ebced hesabı’yla konulan ve çağının en
büyük şairi olan birisinin en büyük eserinde bu sanatı kullanmaması
düşünülemezdi. Peki, Akif en büyük eseri olan İstiklal Marşı’nda bu
sanatı kullanmış mıydı? Kullanmışsa 100 yıldır neden kimse bunu
ortaya çıkaramamıştı? İsmi ’ebced hesabı’yla ve sanatla verilen
Akif, Türk Milleti’nin en anlamlı şiirini kaleme aldığında da bu
sanatı kullanmıştı. Lakin, döneminin en büyük şairi olan Akif, öyle
ilk anda fark edilebilecek, herkesin kolaylıkla çözebileceği bir
tarih düşüremezdi. Hem kendi ismine hem de eserinin şanına yakışır,
meşakkat, uğraş, emek, gayret sonucu bulunabilen bir tarih
düşürmeliydi ki öyle de yaptı! Divan şiirlerinde tarihin son
mısraya ya da son beyite düşürülmesi gelenektir. Eğer herhangi bir
şifre ya da şairin sadece kendisinin bildiği ve çerçevesini çizdiği
ama ipuçlarını da verdiği yöntemler yoksa, son mısrada düşülen
tarihi bulmak çok kolaydır. Tamiyeli yani şifreli tarih
düşürmelerde de bir takım gelenekselleşmiş kurallar mevcuttur. Son
satırda gizlenen tarih bir önceki satırda verilecek olan ekleme,
çıkarma ya da hesaba katmama yöntemleriyle bulunur. Akif, İstiklal
Marşı’na tarih düşerken geleneksel olan bazı hususları da
değiştirmiş ve kendisine has bir yöntemle bunu eserine işlemiştir.
Şöyle ki; Bilindiği üzere İstiklal Marşı 10 kıta ve 41 satırdan
oluşmaktadır. İlk dokuz kıtada kafiye düzeni ’aaaa’ şeklindeyken
son kıtada hem satır sayısı 5’e çıkıyor hem de fazlalık olan satır
kafiye düzenine uymuyor. Tarih düşümünün son satırda yer bulduğunu
daha önce ifade etmiştik. O halde neden 41’inci satır değil de
40’ıncı satır diye sorulabilir" diye konuştu.
"Eserini yazdığı 1399 tarihini 39 ve 40'ıncı satırlara
gizlemiştir"
Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İstiklal Marşı’nın son satırı aslında bir tekrar satırıdır.
İkinci kıtanın sonundaki Hakkıdır Hakka Tapan Milletimin İstiklal
satırı 41’inci satır olarak tekrar yazılmıştır. Tarih düşürülme
olayını ele alırken bu yüzden tekrar satırı değil, bir üstündeki
40’ıncı satır son satır olarak değerlendirilmelidir. Akif, tarih
düşürdüğü satırın 40’ıncı satır olduğunu açıkça belli etse de, 1339
rakamını yani İstiklal Marşı’nın Hicri yazılış tarihini öyle kolay
kolay bulunur halde vermiyor. İstiklal Marşı’nın 40’ıncı satırının
harflerinin ebced değerleri toplamı, şeddeler dikkate alınmadığında
3 bin 74, şeddeli harfler çift değerlendirildiğinde 3 bin 374’ tür.
Tamiyeli ebcedde bir üstteki satıra atıfta bulunulduğunu daha önce
ifade etmiştik. 39’uncu satıra baktığımızda ‘Ebediyyen sana yok
ırkıma yok izmihlal’ satırında Akif’in iki hususa dikkat çektiği
fark edilir. Birincisi, hesaplamada çıkarma yapılması gerektiğinin
ipucunu verdiği yok ifadesidir. ’Ebediyyen sana yok ırkıma yok’
kelimelerinin ’ebced’ değerlerinin bir alttaki, yani son satırdaki
değerden çıkarılması gerektiği ’yok’ kelimesi ile ortaya
çıkmaktadır. İkincisi, 39’uncu satırın son kelimesi olan izmihlal
kelimesinin yok sayılması, yani hesaplamada hiç dikkate alınmaması
gerektiğidir. ’İzmihlal’ kelimesinin manasına baktığımızda ’yok
olma’ manasını taşıdığı görülecektir. ’Ebediyyen sana yok ırkıma
yok’ kelimelerinin ’ebced’ değeri toplamı 746’dır. Son satırın
’ebced’ değeri 3 bin 74 olarak ele alınsa da 3 bin 374 olarak ele
alınsa da 746 rakamını bu rakamdan çıkardığımızda ortaya 2 bin 328
ve 2 bin 628 rakamları çıkmaktadır ki bu hiçbir anlam ifade
etmemektedir. O halde 1339 rakamı nereye, nasıl gizlenmiştir? İşte
burada şahsımın ilk defa karşılaştığı başka bir usul ortaya
çıkıyor. Son satırda kullanılan harflerin sadece bir kez ele
alınmasıyla yapılan ebced hesaplamasında 2 bin 85 rakamına
ulaşılır. 2 bin 85 rakamından 746 rakamını çıkardığımızda ise sonuç
1339 olur. Yani İstiklal Marşı’nın yazıldığı Hicri 1339 tarihi.
Milli Şair Mehmet Akif, en büyük eseri olan İstiklal Marşı’na
tamiyeli ebced yöntemiyle tarih düşürmüş ve bu ölümsüz eserini
yazdığı 1339 tarihini 39 ve 40’ıncı satırlara gizlemiştir.”
Yaptığı çalışmanın kendisini gururlandırdığını söyleyen Ayhan, “Ne büyük tevafuktur ki, Akif’in İstiklal Marşı’nın satırları arasına gizlediği şifre, yazıldığı tarihten tam 100 yıl sonra bulunmuştur. Ve yine ne büyük tevafuktur ki, bu şifreyi bulan kişi, İstiklal Marşı’nın ilk kez gönderildiği Kastamonu’dan çıkmıştır" şeklinde konuştu.