İstiklal gazisinin vasiyeti
Abone olHayatta kalan son iki gaziden biri. Tam 8 yıl cephelerden cephelere koştu. Zor konuşuyor. Gençlere vasiyeti var.
Yakup Satar hayatta kalan iki İstiklal Savaşı gazisinden biri.
110 yaşında. I. Dünya Savaşı'nda Basra Cephesi'nde, Kurtuluş Savaşı
sırasında da İnönü'de, Sakarya'da, Büyük Taarruz'da sekiz yıl
savaştı.
Çok az görüyor ve duyuyor, son bir haftadır da sürekli uyuyor.
Zorlukla konuşan İstiklal Savaşı kahramanı Satar'ın bize söylediği
üç dört cümleden biri, "Bu vatanı zor kurtardık, bölünmeyin"
oldu.
Milliyet'ten Yakup Satar'ın kaldığı kızının Eskişehir'deki evine
gitti. Hatırını soran muhabire "Çok şükür iyiyim. Ya siz
nasılsınız. Memleket neresi?" diye sordu. "Söyleyecek, verecek bir
öğüdünüz var mı?" diye sorunca bu kez şu anlamlı cevabı verdi:
"Biz bu vatanı zor kurtardık. Bölünmeyin. Düşman gözetler,
en zayıf anımızda vurur."
Satar'ın Atatürk ile anısı da var
Bir gece dağın
tepesinde nöbet tutuyorum. Mustafa Kemal Paşa yanıma geldi. İçimi
bir heyecan sardı. 'Adın ne asker senin?' dedi. 'Yakup' dedim.
'Söyle bakalım Yakup, etrafında neler görüyorsun?' dedi. Ben de
görebildiklerimi saydım. Elinde dürbünü vardı. Kendisi de etrafa
baktı, sonra sırtımı okşadı. 'Asker' dedi, 'silahınıza, merminize
sahip çıkın, boşa harcamayın.
Yemeniden ayakkabı
Askerin üstünü başını
görseniz ağlardınız. Ağustos ayı. Hava kavurucu sıcak. Otlar iyice
kavrulmuş, cayır cayır yanıyor. Ayağımız çıplak. Yanan otları
ayağımızla söndürüyor, oraya çöküp düşmana ateş ediyoruz.
Sivrihisar'a yakın bir yerde mola verdik. Gece gizlice kasabaya
gittim, zifiri karanlık. Bir evi fener ışığı aydınlatıyor. Evin
kapısını çaldım. Kapıyı açıp açmamakta tereddüt etti. 'Korkma, ben
Mustafa Kemal'in askeriyim. Ayağımda ayakkabı yok. Parasını
vereyim, ayağıma giyecek bir şeyler ver' dedim. Tesadüf, orası
yemenici dükkânıymış. Bana bir çift yemeni verdi. Sökülünce dikmem
için de balmumu iple iğne. Hemen yemeniyi ayağıma sardım. O kadar
rahat etti ki ayağım. Bana artık karada ölüm yok. Birliğime adeta
uçarak gittim.