İstihdamda yeni çözüm: Jeoturizm!
Abone olTürkiye jeoturizm açısındon oldukça önemli bir potansiyele sahip!.. Bu potansiyel istihdama çözüm olabilir.
Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurdan İnan,
Türkiye'nin jeoturizm açısından oldukça önemli bir potansiyele
sahip olduğuna dikkat çekerek, söz konusu alternatif turizm
potansiyeliyle birlikte yeni istihdam alanları oluşturulabileceği
gibi ekonomik anlamda da fayda sağlanabileceğini
söyledi.
TÜRKİYE'NİN JEOLOJİK MİRASI
Türkiye'nin fosiller, minareller, süs taşları, madenler,
kanyonlar, obruklar, mağaralar ile kıyı ve kumul yapıları gibi
'jelojik miras' niteliğine sahip pek çok örneği cömertçe
bünyesinde barındırdığını ifade eden Prof. Dr. Nurdan İnan,
bunların 'jeoturizm' açısından değerlendirilmesi gereğini
vurguladı. İnan, milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerin bir ürünü
olarak öne çıkmasının yanında bilim ve eğitim bakımından da 'açık
bir laboratuvar' niteliği taşıyan doğal nitelikli jeolojik
oluşumların ulusal envanterinin çıkartılarak, koruma statü ve
kriterlerinin belirlenmesi amacıyla bir dizi çalışma yürütüldüğünü
anlattı.
Bu noktada 2007 yılında Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü,
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü ile Doğa ve
Çevre Derneği arasında bir protokol imzalanarak 'Türkiye Jeolojik
Mirası Araştırma Projesi'nin (TÜJEMAP) hayata geçirildiğini
hatırlatan İnan, "Protokol kapsamında Türkiye'nin jeolojik
envanteri çıkarılarak, uygun görülen yerler 'jeopark' ilan
edilecek.
Çalışmalarla öncelikli olarak, konunun yer bilimleri meslek
topluluğuyla yaygın biçimde paylaşılması, geniş boyutlu katılımın
sağlanması ile kamuoyunun jeolojik mirasın korunması kapsamında
duyarlılıklarının arttırılması hedefleniyor" dedi.
"JEOTURİZM İLE YENİ İSTİHDAM ALANLARI
OLUŞTURULABİLİR"
Bu amaçla ulusal ve uluslararası
toplantı, sempozyum, çalıştay ve jeotur, ekotur gibi arazi
çalışmaları yapıldığını dile getiren İnan, özellikle son yıllarda
jeolojik mirasın uluslararası ölçekte ilgi görmesi ve buna bağlı
olarak jeoturizmin yeni bir uzmanlık alanı haline geldiğini
vurguladı. Söz konusu kavramın Türkiye genelinde
yaygınlaştırılabilmesi adına MTA başta olmak üzere bazı kurumların
stratejik planlarına dahil edildiği bilgisini de veren Nurdan İnan,
hayata geçirilen projenin ortaya
çıkarılacak alternatif turizm potansiyeli sayesinde kaynak
çeşitliliğine katkı sağlayarak, ekonomik anlamda da istihdam
oluşturmasının beklendiğinin altını çizdi.
Bu doğrultuda yürütülen çalışmalarda Türkiye'de öncelikli olarak 8
alan belirlendiğini anlatan İnan, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"TÜJEMAP kapsamında Mersin'de düzenlediğimiz bölge toplantısında 4
bölgeyi gündeme getirdik. Önerilerimiz arasında yer alan Mut Havza
miyoseni, Türkiye genelinde belirlenen 8 alandan birini
oluşturuyor. Toplantıya katılan uzmanlar gerçekleştireceğimiz
geziyle önerdiğimiz 4 bölgenin yerel ya da uluslararası projeye
dahil edilip edilmemesi konusunda karar verecek."
Tüm bu çalışmalarla birlikte Türkiye'de jeoturizmin gelişmesini
beklediklerini vurgulayan İnan, "Jeoturizm dediğimizde gelişmiş
ülkeler kategorisindeki Avrupa'da müthiş istihdam ve müthiş döviz
girdisi sağlanıyor. Mersin'deki Mut Havzası benzeri bulunan Fransa,
bu yolla yıllardır para kazanıyor. Bizse oradan çok daha üstün
konumdaki Mut Havzası için 'Ne güzel yer' deyip geçiyoruz. Bunların
bir an önce bölge turizmine, dolayısıyla ekonomiye ve istihdama
kazandırılması gerekiyor. Böylelikle buralardan hem
para kazanabiliriz, hem de koruyarak gelecek kuşaklara
aktarabiliriz" diye konuştu.