İstenmeyen savaşın ayak sesleri

Abone ol

BBC Kuzey Amerika Editörü Mark Mardell, giderek arttığı söylenen İsrail'in İran'a saldırması ihtimalinin, ABD'yi nasıl bazı tatsız seçimlerle karşı karşıya bırakabileceğini yazdı.

Siyasetçiler ve diplomatlar, doğrudan sorulan sorulara karşı şaşırtıcı derecede ihtiyatlı davranabiliyor, özel sohbetlerde bile. Dolayısıyla, "Seçim yılında bizi bir savaşa sürükleyecek misiniz?" sorusu yanıtsız kalabilir.

Savaş davulları son birkaç gündür daha çok ses çıkarmaya başladı.

Washington Post, ABD Savunma Bakanı Leon Panetta'nın İsrail'in İran'a bu bahar aylarında saldırabileceğine inandığını yazdı.

Panetta, haberi yalanlamadı.

Bu algı, İsrailli gazeteci Ronen Bergman'ın şaşırtıcı derecede çok ayrıntı içeren makalesiyle de güçlendi.

Bergman makalesinde, "Çok sayıda İsrailli üst düzey siyasetçi, asker ve istihbarat yetkilisiyle görüştükten sonra, İran'ın İsrail'e 2012'de gerçekten saldıracağına inandım" diyor.

Saldırıyı meşru göstermek için kullanılan argüman şu: İran'ın 'bağışıklık bölgesi'ne girmesine bir yıldan kısa süre var. Bundan sonra İran, bir saldırının nükleer programına ciddi zarar verebileceği aşamayı geçecek.

Bu durum, dikkatleri ABD Başkanı Barack Obama'ya çeviriyor, özellikle de başkanlık seçimi yılındayken.

Uluslararası riskleri değerlendiren Avrasya Grubu adlı kuruluştan Cliff Kupchan, geçtiğimiz günlerde İsrail'deydi ve ülkedeki havanın değiştiğini söylüyor, özellikle de artık solun saldırıya karşı çıkmaması nedeniyle.

Büyük kaygı

Kupchan, "Clinton yönetiminde çalıştım. Şu an Beyaz Saray'da olsaydım, büyük kaygı duyardım. İsrailler bana, ABD yönetimine bir saldırıya girişmeden önce bilgi verme taahhütünde bulunmadıklarını söyledi. Şu an karar verici konumda olsaydım ve yaşamsal önemdeki ABD çıkarlarının etkileneceğini bilseydim, uyuyamazdım" diyor.

Kupchan, Obama'nın İsrail saldırısının yanlış olduğuna inansa bile, buna karşı çıkamayacağı görüşünde.

Cliff Kupchan, "Siyaseten bunu yapabileceğini sanmıyorum. 'Katılmadık, ya da daha önceden bilgimiz yoktu, onaylamıyoruz' diyebilir belki ama yine de en azından razı olacaktır. Büyük olasılıkla da sözlü destek verecektir. Siyasi anlamda çok sıkıntılı bir duruma düşer. Seçim yılında Obama'nın Yahudi oylarına ihtiyacı var, bu yüzden sertlik yanlısı görünmek zorunda. Saldırıya zımnen onay vermek dışında birşey yapması zor olur. " diye konuşuyor.

Obama, İsrail'in henüz bir karar vermediğini ve yakın işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi. Ancak, özel görüşmelerde İsrail'e saldırı düzenlememe çağrısında bulunduğu yönünde haberler var.

Cumhuriyetçi başkan adayları, İsrail'e yeterince yakın olmadığı gerekçesiyle Obama'ya saldırıyor.

Cumhuriyetçi Parti'nin sağında, Amerika'nın İsrail'in en büyük ve en güçlü müttefiki olması gerektiği bir tabu.

İsrail'e 'hayır' demek

İsrail'e tam destek vermemek, vatansever olmamak, ya da Amerikalı olmamakla eş değer.

Bin Ladin'i izleme biriminin başındaki eski CIA ajanı Michael Scheuer, Washington'daki dış politika çevrelerinde farklı görüşleriyle tanınan bir isim. İsrail'le yakın ilişkinin Amerika'nın çıkarına olmadığını düşünüyor.

Ama, "Bir başkanın, seçim yılında İsrail ile arasına mesafe koyması çok cesur bir davranış olur" diyor.

Scheuer, "Hangi partiden olursa olsun, bir Amerikan Başkanı'nın İsrail'e hayır demesi çok zor. Obama siyasi bir figür ve büyük olasılıkla İsrail'e razı olacaktır" diye de ekliyor.

Michael Scheuer, sonuçta Obama'nın tavrının çok da fark yaratmayacağı görüşünde.

Scheuer, "İran'da, İslam, Arap dünyasında, İsrail saldırırsa biz tarafsız kalır, ya da kınayıp ve İsrail'le ilişkilerimizi dondurmadığımız sürece, Amerika'nın İsrail'e yeşil ışık yaktığı düşünülecek" diyor.

Herkes, duyduğumuz gürültünün savaş davullarına ait olduğunu düşünmüyor. Bazıları tüm bunların çok hesaplı, incelikli bir kılıç şakırdatması olduğu görüşünde.

Kupchan, İsrail'in Amerikan siyasetiyle oynamayı çok iyi bildiğini ve tüm bunların aslında İran'a ambargolar konulması için olduğunu söylüyor.

"Rejim değiştirecek türden değil, sembolik şeyler olsa da Obama'nın İran'a yönelik ek ambargoların altına imza atması tesadüf değil." diyor.

Ama şu anda çok az kişi böyle düşünüyor.

Hiç şüphesiz, Paskalya Bayramı, yani 8 Nisan civarında yaşanabilecek bir savaş, başkanlık seçiminin dinamiklerini değiştirecek ve Obama'yı bazı tatsız seçimlerle yüzleştirebilir.

Günün Önemli Haberleri