İşte Yılmaz Özdil'in sansürlenen yazısı!
Abone olÖzdil'in, yeni Başbakan arayışı için Bilal Erdoğan'ı işaret eden ironik yazısının Hürriyet tarafından sansürlendiği iddia edildi.
Hürriyet gazetesinde Enis Berberoğlu'nun Genel Yayın
Yönetmenliği'nden istifasının ardından ikinci tartışma Yılmaz Özdil
konusunda yaşanıyor.
T24 sitesinin iddiasına göre, Özdil'in son yazısına son
anda müdahale edildi ve Hürriyet'in bugünkü (15 Ağustos 2014)
sayısına konmadı.
BİLAL ERDOĞAN'I İŞARET
EDİYORDU
T24'te yer alan habere göre, Hürriyet'in en çok okunan yazarlarından olan Yılmaz Özdil'in Başbakan Tayyip Erdoğan'ı eleştiren son yazısına müdahale edildi. Özdil'in, Başbakan adayları tartışmasına değindiği yazıda, Tayyip Erdoğan'dan boşalacak makam için Bilal Erdoğan'ı işaret eden ironik bir üslup kullandığı belirtildi. Özdil'in Erdoğan'ı eleştiren yazısına son anda müdahale edildiği ve ilk baskılardan itibaren gazeteye konmadığı kaydedildi.
Haberde ayrıca, Berberoğlu'nun Genel Yayın Yönetmenliği'nden
istifasının ardından Hürriyet Gazetecilik Yönetim Kurulu Başkanı
Vuslat Doğan Sabancı'nın gazetedeki toplantılara katıldığı,
sayfaları yayından önce kontrol ettiği, bazı haber ve yazıların
değiştirilmesini istediği iddia edildi.
ÖZDİL KRİZİ
YAŞANABİLİR
Habere göre, Berberoğlu'nun beş yıl yürüttüğü genel yayın
yönetmenliği işini patron olarak Vuslat Doğan Sabancı'nın fiilen
üstlenmiş gibi bir görüntü doğduğunu belirten Hürriyet çalışanları,
Özdil krizi yaşanabileceğini söylediler.
Geçen hafta istifaya zorlanan Berberoğlu'nun ardından gazetenin
başına Yayın Direktörü Fikret Ercan getirilmişti.
İŞTE ÖZDİL'İN SANSÜRLENEN O
YAZISI
Yılmaz Özdil'in sansüre uğrayan yazısı Diken.com.tr sitesinde yayınlandı. İşte o yazının tam metni:
BAŞBAKAN KİM
OLSUN?
Valla benim içimden geçen isim, Bilal…
Birincisi, devlette devamlılık esastır, devlet dediğin babadan
oğula’dır.
İkincisi, hiç unutmam, 2005 senesinde Brüksel’deki NATO zirvesinde,
ABD Başkanı Bush, İngiltere Başbakanı Blair ve bunun babası bir
araya gelmişti, Bush parmağıyla bunu gösterip “çalışıyor mu bu”
diye sormuştu, babası “çalışıyor” demişti, Bush da daha bi saniye
önce çalışıp çalışmadığını bile bilmediği halde “çok akıllı bi
çocuk” demişti, Blair de gülerek “tıpkı babası gibi” demişti.
Üçüncüsü, Bush’la Blair haklıydı, hakikaten çok zeki bi çocuk…
Küçükken okuyacak parası bile yoktu, Remzi’nin bursuyla okudu.
Şimdi, çalışarak kazandığı paralarını 48 saat sıfırlıyor, hâlâ 30
milyon avrosu kalıyor, zekâsını düşün yani.
Dördüncüsü, milletvekili olmasına filan gerek yoktur, doğuştan
milli egemendir, “23 Nisan” doğumludur. Seçim meçim yapılmasın,
çocuk bayramı’nda makama oturtulsun, bi daha kalkmasın, ister assın
ister kessin.
Beşincisi, vakıfçı olduğu için memlekete dair her mevzuya vâkıftır…
Babası ne zaman sıkışsa onu arar, telefon eder, Fenerbahçe’yi şöyle
yap der, telefon eder, şu işadamını kucağa oturt der, telefon eder,
çiftlik ne oldu diye sorar. Gerçi biraz yavaş anlar, ha bire
anlamadım babacım der ama, olsun, o kadar kusur kadı kızında da
olur, imam oğlunda da olur. Bilal’den şahane başbakan olur.
BİLAL OLMAZSA HAYIRSEVER RIZA CUK
OTURUR
Bilal olmazsa…
Hayırsever Rıza cuk oturur.
*
O da maaşallah Bilal gibi zekâ küpü, henüz 26 yaşındayken 86 milyar
dolarlık altın ihracatı yaptı.
Ayrıca… Bakanların yarısı zaten emrinde.
Hayırsever olduğu için, seviyor bakanlarımızı. Kimine kol saati
alıyor, kimine takım elbise alıyor, kimine çikolata kutusu
gönderiyor. Bakanlarımız da onu seviyor. Mesela, içişleri bakanımız
gerekirse önüne yatıyor.
Başbakanımız “yuh çekersen, tokadı yersin” diyor, vatandaşları
yumrukluyor, yerlerde tekmeletiyor, Rıza da “hırsız var” diyeni,
korumalarına yakalattırıyor, ağzını burnunu kırdırtıyor.
Tam halef-selef olsun.
Böyle başa böyle tarak olsun.
YOK EĞER RIZA
OLMAZSA MÜTEAHHİT CENGİZ OLSUN
Yok eğer, Rıza da uymazsa…
Müteahhit Cengiz olsun.
*
Malum “tecavüz kaçınılmazsa, zevk almaya bak” derler, nasıl olsa
milletin orasına koyacak, bari başbakan olarak koysun. Ahaliyi
donuna kadar soymalarına rağmen, ahali itiraz edeceğine “soyuyorsa
beni soyuyor, sana ne” diye kavga ediyorsa… “Gör bak, milletin
orasına koyacağız” diyen müteahhit Cengiz’e törenle plaket
veriliyorsa… Allah yardımcımız olsun, müteahhit Nihat da bu
Cengiz’in başbakan yardımcısı olsun.
Çünkü n’aapsın bu şartlarda Nihat, koymazsa kabahat.
MÜTEAHHİT CENGİZ DE OLMAZSA APO
OLSUN
Müteahhit Cengiz de olmazsa…
Sayın Apo olsun.
*
Hatırlarsınız, tapesi sızmıştı, “Tayyip’in beni üçüncü kişi olarak
konumlandırması tesadüf değil” demişti. Nedir devlet protokolü?
Birinci kişi cumhurbaşkanı, ikinci kişi meclis başkanı, üçüncü kişi
başbakan… E madem öyle, tesadüf olarak kalmasın, resmiyet kazansın,
“Yeni Türkiye” protokolüne geçilsin. Apo tek başına başbakan olmasa
bile, hiç olmazsa eşbaşbakan olsun.
BURHAN KUZU DELİRSİN
Yasin el Kadı, dışişleri bakanı olsun. Recep İvedik, kültür bakanı
olsun. Orhan Gencebay, Bülent Ersoy, Hande Yener, Mustafa Sandal,
Alişan, Cengiz Kurtoğlu, Berdan Mardini, Ece Erken, Şafak Sezer
kabineye girsin, Burhan Kuzu gene bi şey yapılmasın, düz
milletvekili kalsın, delirsin. Acun, hükümet sözcüsü olsun.
*
Google’dan ayet sallayan, bakara makaracı Egemen Bağış’ı da
Ekmeleddin’den boşalan İslam İşbirliği Teşkilatı’nın başına
getirdin miydi, tadından yenmez gari."