İşte yeni anayasadaki radikal kararlar
Abone ol'Yeni Anasaya' başlığıyla Abant'ta toplanan platformun son şeklini verdiği kararlar bildirgesinde radikal adımlar var...
Abant Platformu, "Yeni Anayasa" konulu toplantısının ardından sonuç bildirgesi yayınladı. Cesur ifadelerin yer aldığı bildirgede, "Anadilde eğitimin haktır. Hiç kimse dini inançlarından dolayı ayrımcılığa uğratılamaz" denildi.
Yeni Anayasa başlığında 26'ncısı gerçekleştirilen Abant Platformu Toplantısı, 5 oturumla sona erdi.
Anadilde Eğitim ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konumuyla ilgili hararetli tartışmaların yaşandığı toplantı sonrasında müzakereler yapıldı. Anayasada yapılması gereken değişikliklere ilişkin katılımcıların fikir birliğini sağlaması esas alınarak öneriler, oylama usulü bildiriye alındı. Anayasada anadilde eğitim konusunda olan kısıtlamaların kaldırıldığı bildirede, anadilde eğitimin bir hak olduğu vurgulandı.
KAMUSAL ALANDA AYRIMCILIK BİTECEK
Bugün'ün haberine göre, vatandaşlığı tanımlamaya gerek olmadığı üzerinde durularak, Türkiye'nin idari yapısının 'ademimerkeziyet' esasına dayandığı belirtildi. Parlamenter sistemin korunması gerektiği vurgulanarak, en çok tartışma oluşturan inançlar konusunda da radikal değişiklikler önerildi. "Hiç kimse dini inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz" maddesi benimsendi. Kabul edilen taslak Anayasa Komisyonu'na da sunulacak olan sonuç bildirgesinde din dersinin anayasada olmaması gerektiği benimsendi. Başlangıç kısmı "Dibace: İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan onuruna saygı dışında, Anayasa'nın dibacesinde herhangi bir ifade olmamalıdır" şeklinde düzenlenen anayasa taslağının maddeleri:
VATANDAŞLIK TANIMINA GEREK YOK
Vatandaşlık ve kimlikler konusunda tartışılan 3 maddeden ilk 2 maddenin benimsendiği vurgulandı:
1- Anayasa'da vatandaşlığı tanımlamaya gerek yoktur.
2- Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olduğu mahallerde doğan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümran olmadığı mahallerde vatandaş anne ya da babadan olanların vatandaşlığı kanunla düzenlenir.
3- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı anne ya da babadan olan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaştır.
ANADİLDE EĞİTİM KISITLANAMAZ
Anadilde eğitim konusundaki tartışmalar sonucu şu 3 madde benimsendi:
1- Anadilde eğitim temel bir insan hakkıdır. Anayasa'da anadilde eğitimle ilgili herhangi bir kısıtlayıcı hüküm olmamalıdır.
2- Anayasa'da farklı anadillerde eğitim yapılma hakkı tanınmalıdır.
3- Resmi dilin öğrenilmesi ve öğretilmesi şartı ile herkes eğitimde anadilini kullanma hakkına sahiptir.
YERİNDEN YÖNETİM ESASTIR
Türkiye'nin idari yapısı konusunda kabul edilen maddeler şöyle:
1- Türkiye'nin idari yapısı yerinden yönetim (ademimerkeziyet) esasına dayanır. Yerel yönetimler üzerindeki her türlü idari vesayet kaldırılmalıdır. Resmi dilmecburi olmak kaydı ile kamusal iletişimde farklı dillerin kullanılması serbesttir.
2- Kamu hizmetlerinin belirlenmesi ve örgütlenmesi yerinde ifa edilir.
3- Merkezden yönetim istisna, yerinden yönetim esastır. Merkezde üretilecek kamuhizmetleri açıkça sayılır. Geri kalan tüm kamu hizmetleri yerinde ifa edilir. Bu yetkiler arasında yerel yönetimin yerel hizmetlerle ilgili vergi salma yetkisi saklıdır.
DİN DERSİ ANAYASA'DA OLMAMALI
Din dersleri konusunda ise şu 3 üç madde benimsendi.
1- Anayasada bu konuda hiçbir madde olmamalıdır.
2- Nesnel ve çoğulcu din kültürü ve ahlak dersleri zorunlu olmalıdır. Din eğitimi dersleri seçmeli olmalıdır.
3- Farklı içeriklerde eleştirel düşünceyi ve çoğulculuğu geliştiren seçmeli din kültürü ve ahlak bilgisi ders alternatifleri olmalıdır.
PARLEMENTER SİSTEM KORUNMALI
Yeni Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın konumu ile ilgili benimsenen hususlar şöyle sıralandı:
1- Yeni anayasa'da Parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı halk oyu ile bir dönem için yedi yıllığına seçilmelidir.
2- Yeni anayasa'da Parlamenter sistem korunmalı, Cumhurbaşkanı'nın yetkileri daraltılarak devletin temsili görevleri ve demokratik klasik parlamenter sistemlerdeki konumuna kavuşturulmalıdır. Cumhurbaşkanı'nı bir kereliğine yedi yıllığına Meclis nitelikli çoğunluğu ile seçer.
İNANÇ AYRIMCILIĞINA DUR DENİLECEK
İnanç Özgürlüğü ve Diyanetin Konumu ile 4 madde tartışıldı ve ağırlıklı olarak ilk 3 maddenin benimsendiği vurgulandı.
1- Hiç kimse dini inançlarından ve ifadesinden dolayı eğitimde, çalışma hayatında ve kamusal alanda ayrımcılığa uğratılmaz.
2- Diyanet tamamem bağımsız vakıf statüsünde olmalı, diğer inanç grupları da devlet katkısı ile da aynı şekilde vakıflar kurmalıdır.
3- Diyanet isteğe bağlı inanç vergisi ile finanse edilmelidir. Farklı inanç grupları için de benzer kurumlar kurulmalıdır.
4- Diyanetin mevcut durumu devam etmeli, diğer inanç gruplarına da hizmet verilmelidir.