İşte yaşlanmayı durduran 6 faktör
Abone olYaşlanmanın etkilerini gidermek ve daha genç bir görünüme sahip olmak için yapılması gerekenler.
Vücut yaşlandıkça cildimizin görünüşü ve karakteri değişir. Deri
yaşlanması çevresel faktörler, genetik, makyaj, beslenme ve diğer
faktörlerden etkilenir.
Cilt yaşlanmasında etkili olan güneş ışınları, beslenme
alışkanlıkları, derinin dış fiziksel ve kimyasal uyarılara fazla
maruz kalması, sigara kullanımı, fazla alkol tüketiminin yaşlanmayı
ve beraberinde gelişen yaşlılık belirtilerini artırabildiği, bu
etkilerden kaçınılmasının yaşlanmayı yavaşlatacağı belirtiliyor.
Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Dr. Buket Pençe, "En
büyük organ olan deri de diğer organlarla birlikte 20 yaşından
itibaren yaşlanmaya başlar" diyor.
Deri yaşlanmasını etkileyen faktörler;
1) Genetik yapı yani ailenin deri yapısı,
2) Hormonlar: Özellikle hipofiz, tiroid, overler ve böbreküstü
bezinin hormonları,
3) Güneş ışınları (ultraviyole),
4) Beslenme
5) Sigara ve alkol,
6) Stres,
7) Çevre kirliliğidir.
Deri yaşlanırken deride oluşan değişiklikler ve bunların
belirtilerini ise şöyle sıralayabiliriz:
1. Derinin üst tabakası (epidermis) incelir ve kırışıklıklara neden
olur, derinin yaralanması kolaylaşır.
2. Epidermisin en üst tabakasının yenilenmesi gecikir ve deri soluk
bir renk alır.
3. Derinin onarımı yavaşlar ve küçük yaralar bile geç iyileşmeye
başlar.
4. Deriden su kaybı kolaylaştığı için deri kurur ve kaşınır.
5. Deriden giren kimyasal maddelerin atılımı gecikir ve kontakt
dermatitler (ekzema) artar. Bunun nedeni ise derinin bariyer
fonksiyonunun bozulmasıdır.
6. Derinin yaşlanmasıyla renk yapan hücreleri (melanosit) azalır ve
koyu renk benler azalır.
7. Ultraviyoleye karşı koruyuculuğu azalır güneş lekeleri
artar.
8. Derinin bağ dokusundaki (elastik ve kollagen lifler) bozukluk
nedeniyle deri gevşer ve sarkarken, elastikiyeti azalır, mimik
çizgileri oluşur, sertleşir ve pürüzlenir.
9. Seboreik keratozlar (deride kalın, pürtüklü lekeler) artar.
10. Alerjik reaksiyonlara neden olan mast hücreleri azaldığı için
erken tip (anında oluşan) ilaç ve besin alerjileri azalır. 11.
Eller ve yüzde deri altı yağ dokusu azalırken, uyluklar ve karında
artar. Bu da kadınlarda kalça, erkeklerde bel bölgesinin
genişlemesine neden olur.
12. Derinin immünolojik (direnç) fonksiyonu bozulduğu için deri
kanserleri artar.
13. Ter bezleri azalır ve sıcak çarpması riski artar.
14. Deride kılcal damarların görünümü artar, kendiliğinden oluşan
morluklar artar.
15. Derinin ısı regülasyonu bozulur ve yaşlılar daha çok üşür.
16. Yaş ilerledikçe yüzde gözenekler genişler ve siyah noktalar
artar.
17. Saçlar incelir, yavaş uzar, dökülür, beyazlaşır. Erkeklerde saç
dökülmesi 20’li yaşlarda, kadınlarda ise menapozdan sonra başlar.
Yaşla kadınlarda çenede istenmeyen kıllar oluşurken, erkeklerde
kaş, burun içi, kulak kılları uzar.
18. Tırnaklar incelir,yavaş uzar,kurur,matlaşır ve kolay
kırılırlar.
Bütün bu değişikliklere engel olabilmek için ilk ve en önemli
yapılacak şey güneşten korunmaktır. Çünkü ultraviyole ışınları,
deride serbest radikal üretimini artırarak ve antioksidan savunma
kapasitesini azaltarak foto yaşlanmaya neden olurlar.
İkinci aşamada deri yaşlanmasına engel olmak ve tedavi etmek
amacıyla beslenmeye dikkat edilmeli, yaşa göre vitaminler, alfa
hidroksi asitler, bitkisel ürünler, biyolojik faktörler, serbest
radikal yakalayıcılar, antioksidanlar, bazı hormonlar dıştan veya
ağızdan kullanılmalı alkol ve sigara içilmemelidir.
Yaşlanmayı durduran vitaminler
1) Vitaminlerden kozmetik açıdan en önemlileri: Vitamin A ve
deriveleri: Retinoik (tretinoin) asit, betakaroten (provitamin A),
retinol en sık kullanılanlardır. Bunların hem ağızdan alınmaları
hem de kozmetiklerde kullanılması güneşe ve diğer tüm etkenlere
(genetik gibi) bağlı deri yaşlanmasını geriye döndürebilir. Bu
etkinin görülebilmesi için retinoik asit içeren kozmetiklerin en az
6 hafta kullanılması gerekir. Ancak deriyi tahriş edici etkisine
dikkat edilmeli, geceleri kullanılması tercih edilmelidir.
Vitamin E: Kuvvetli bir antioksidandır. Ultraviyole ışınlarından
korur. Nemlendiricidir. Kızarıklık ve lekelenmeyi engeller. Topikal
kullanıldığında (dıştan) alfa tokoferol olarak kırışıklıkları önler
ve kollajen sentezini artırır. Vitamin C: Antioksidan ve leke
açıcıdır. Hücrelerde kollajen sentezini düzenler ve ultraviyole
ışınlarından korur. Vitamin B: Vitamin B3 (Niasin) derinin su
kaybını önler, deriyi nemlendirir ve antioksidandır.
Provitamin B5 (Pantenol) ise nemlendiricidir ve saç bakım
ürünlerinde %5 oranında kullanılabilmektedir.
2) Alfa Hidroksi Asit (AHA)ler: Meyve asitleri olarak bilinirler.
En çok kullanılanlar glikolik asit ve kaltik asittir. %2 oranında
nemlendirici etkisi olan glikolik asittir. %2 oranında nemlendirici
etkisi olan glikolik asit, %8-12 oranında kollajen sentezini
artırır, %70 oranında ise peeling yapar.
3) Bitkisel Ürünler: Flavonoidler (genistein vb.) ginkgo biloba
ekstresi, soya fasulyesi, mercimek ve kırmızı şarapta bulunurlar.
Serbest radikallerden ileri gelen yaşlanmayı geciktirebilir.
Piyasada vitaminlerle birlikte yaşlanma karşıtı preparatlarda
(ilaç) bulunur.
4) Polifenoller yeşil çayda bulunurlar: C ve E vitamininden daha
kuvvetli serbest radikal tutucudurlar. Saç toniklerinde erkek tipi
saç dökülmesine karşı da kullanılırlar.
5) Aloe vera jeli: Ultraviyoleden koruyucu, kızarıklık düzeltici,
nemlendirici olarak yaşlanmayı geciktirmek amacıyla kullanılır.
6) Biyolojik Faktörler: Kallikrein: Domuz pankreasından elde
edilir. Yara iyileşmesini hızlandırır ve kırışıklık oluşumuna engel
olur. Plasenta Ekstreleri: İnsan veya hayvan kaynaklı olabilir.
Hücre yenilenmesini sağlar, derinin esnekliğini artırır.
Üçüncü sırada ise yaşlı deriyi düzeltmek ve daha fazla ilerlemesini
engellemek amacıyla uygulanan kimyasal peeling (derinin üst
tabakasının soyulması), mikrodermabrazyon, lazer, botulinum
toksini, dolgu maddeleri ve estetik plastik cerrahi operasyonları
gelmektedir.