İşte yasaklı 'Türk Sovyeti' şiiri
Abone olinamo’nun 1944 yılında dergide yayınlamak üzereyken bir polis baskınında, henüz müsvedde halindeyken "yakalanan" ve "yasaklanan" şiiri TBMM tutanaklarından çıkartıldı.
Ünlü yazar ve şair Hasan İzzettin
Dinamo'nun tüm şiirleri ve ses kayıtları gün yüzüne çıkıyor. 'Ateş
Ormanları Arasından' adlı kitapta, Dinamo'nun hiç yayımlanmamış
'Türkiye Sovyet Cumhuriyeti' adlı şiiri de var.
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Dinamo’nun bazıları daha önce hiç yayımlanmamış ve bazıları kendisi tarafından seslendirilmiş şiirleri, ölümünün 25. yılında bir kitap ve CD olarak okurla buluşuyor. Şairin kızı Işık Dinamo tarafından hazırlanan ‘Ateş Ormanları Arasında’ adlı derleme, yarın Tekin Yayınevi’nden piyasaya sunuluyor.
Kitapta, Dinamo’nun 1944 yılında dergide yayınlamak üzereyken bir polis baskınında, henüz müsvedde halindeyken "yakalanan" ve "yasaklanan", o tarihten sonra da bir daha yayınlananamayan "Türkiye Sovyet Cumhuriyeti" şiiri de yer alıyor. O tarihte TBMM tarafından el konan ve yıllarca yasaklı tutulan şiir, meclis tutanaklarından çıkarılarak okurla buluşturuldu.
Bu şiir nedeniyle 1 yıl hapis cezası alan ve yatan Dinamo’nun heykeli ise kayıp. Trabzonlu olan Dinamo’nun memleketindeki bir parkta bulunan heykelinin belediye tarafından depoya kaldırıldığı ve daha sonra kaybedildiği öğrenildi.
Türkiye Sovyet Cumhuriyeti
Aziz Türk işçisi!
Tütüncüm, tornacım, mensucatçım, ateşçim ve sair
Dünyanın kurtuluş saati çalıyor.
Biliyorum ki en kabadayınız
Soğuk tütün depolarında
Koca bir hafta harcadıktan sonra
Ancak bir kefen parası alıyor,
Karısını veya çocuğunu gömmek için.
Aziz Türk işçisi!
Senin bahtın,
Yaralı parmaklarınla ayıkladığın
Malum tütünün zifiri kadar karadır.
Haydi, sen de aslanlar gibi göster boyunu,
Böyle süklüm püklüm durduğunu
Gören kahpe vurguncular ve onların hükümeti,
Bırakıp senin nasırlı ellerine
Bu güzel memleketi,
Savuşsunlar birer köşeye, çil yavrusu gibi.
Öyle silkin ki aziz işçim,
Benim tornacım, tütüncüm, mensucatçım ve işçim,
Bütün Türkiye’deki ağaçların
En üst dallarından en alt dallarına kadar
Senin nasırlı ellerinle asılanlar
Harikulade bir meyve zenginliği manzarası versin.
Bu işe meşhur Sultanahmet Meydanı vakası
Vaka-i Vakvakiye bile imrensin.
Çekip alalım ayaklarından
Donlarına varıncaya kadar onların,
Gömülelim koltuklarına o ılık salonların…
Dışarıda yağarken buram buram kar,
Aç ve soğuk günlerden kalma hatıralar,
Karışıp halka halka Bafra tütünü dumanına
Bize göz kırpacak uzak yıldızlar.
Hülasa, Türkiye Sovyet Cumhuriyeti,
Çalışmak, yaşamak, gezmek hürriyeti
İçin kurulacaktır.
Ve bunlara karşı çıkan babamız bile olsa
İnsafsızca ve merhametsizce
Tutulup çarmıha vurulacaktır.