Siyasi sistemi ve kültürel özellikleriyle dünyada farklı bir ülke olarak değerlendirilen Küba, Türk turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Fidel Castro'nun önderliğinde 1959 yılındaki devrimin ardından ülkeye uygulanan ambargolarla dünyadan izole olan Küba'ya son yıllarda gidenler, adeta zamanda yolculuk yaşıyor. UNESCO tarafından 1982 yılında İnsanlık Mirası olarak tanımlanan Eski Havana tarihi merkezi, 150 yılık yapıları, eski Amerikan arabaları ve müziğiyle dikkat çekiyor. Ailesinin diplomatik görevi sırasında Ankara'da yaşayan, ülkesine döndükten sonra Türk turistlere rehberlik yapmaya başlayan Fidel Abel Tapanes, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl 3 milyon turisti ağırlayan Küba'yı 6 bine yakın Türk vatandaşının ziyaret ettiğini belirtti. Adaya gelen Türk turistlerin hemen hemen tümünü kendisinin gezdirdiğini dile getiren Tapanes, "Küba'ya gelen Türkler, Küba halkının samimiyetini, içtenliğini ve rahatlığını çok seviyor. Türk turistler, Havana'nın yanı sıra Vinales, Las Terrazas Soroa, Trinidad bölgeleriyle, Che'nin anıt müzesini ve mezarını gezmek istiyorlar" dedi. Küba arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi süreci bağlamında, 1961 yılında kapatılan ABD'nin Havana Büyükelçiliği'nin tekrar açıldığına da dikkat çekerek, bunun adanın turizm geleceğini önemli ölçüde değiştireceğini ifade etti. Turist rehberi Tapanes, "Şu an yılda ortalama 100 bin Amerikalı çeşitli yollarla Küba'ya geliyor ama ilişkiler tamamen normalleştikten sonra bu sayı artacak. ABD'li turistler adanın kapasitesini zorlayacağı için diğer ülkelerden turist gelmesi kolay olmayacaktır" diye konuştu. Küba, coğrafi güzelliklerinin yanı sıra aktif olarak kullanılan klasik otomobilleriyle de ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Devrim öncesinden kalan Amerikan arabaları, gördükleri bakım ve onarım sayesinde birer turizm değeri haline gelmiş Son dönemde yeni arabaların sayısının çoğaldığı Küba sokaklarında, bir bölümü dizel motorlarla yenilenen araçları sıklıkla görmek de mümkün. Küba'da başkent Havana dışında UNESCO Kültür Mirası listesinde bulunan Trinidad kasabası da turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Tarihi evlerin bulunduğu kasaba, geçmişte sıklıkla yaşanan korsan baskınlarından korunmak için labirent şeklinde kurulmuş. Sokakların birbirine benzemesinden dolayı yabancılar için kaybolmadan gezmenin mümkün olmadığı kasaba, yaşayan bir müzeyi andırıyor. Küba'da sıklıkla ziyaret edilen bölgeler arasında Vinales Vadisi'ndeki dev resim de bulunuyor. Ziyaretçiler, dik ve sarp bir kayanın üzerine ressam Leovigildo Gonzalez tarafından yapılan 120 metre genişlik ve 80 metre yüksekliğindeki resmin önünde fotoğraf çektiriyor. Küba, 1966 yılında kurulan bilim merkezleri sayesinde en büyük gelirini sağlık sektöründen karşılarken, turizm, nikel madeni, puro ve rom üretimi de ana geçim kaynakları arasında bulunuyor.