İşte Soma'daki facianın ön raporu!
Abone olSoma'daki maden faciasının bilirkişi raporu hazırlandı.
Soma'daki maden faciasına ilişkin ön bilirkişi raporu
hazırlandı. İki savcı ve uzmanların imzasının bulunduğu raporda,
ocaktaki karbonmonoksit gazı seviyesinin sensörlerin en üst sınırı
olan 500 PPM'e defalarca çıktığı tespit edildi. Raporda, işletme
sahibi dahil yetkililerin kusurlu olduğu
belirtildi.
Soma'daki maden faciasının hemen ardından bir yandan kurtarma
çalışmaları sürdüğü sırada bir yandan da iki cumhuriyet savcısı ile
bilirkişi heyeti de ocakta incelemelerde bulunmuştu. Heyet
incelemelerden sonra ön raporunu hazırladı. Rapora göre, ilk olarak
ocağın bulunduğu alanda inceleme yapan heyet ardından ocağın
içerisine girdi. Heyet ilk olarak ocağın yerin 1400 metre
altına indi. Yeraltının ilk bin metresinin kömür değil, taş olduğu
belirlendi.
YANMAMASI GEREKEN BANT YANDI
YANMAMASI GEREKEN BANT YANDI
Bin metrede bulunan trafoda inceleme yapan heyet, yangında
taşıma bandının komple yandığını, yanmaya bağlı olarak madenin
duvarlarında siyahlıklar olduğunu, tahta tahkimatların yanmasıyla
da yer yer göçüklerin meydana geldiğini saptadı. Söndürme
çalışmaları sırasında, madenin tabanında 40 cm’ye kadar su
biriktiğini de tespit eden heyet, elektrik tellerinin dış
yüzeyindeki plastik kaplamaların da yandığını belirledi.
TRAFO ARIZASI SAPTANMADI
Bilirkişi heyeti trafo ile ilgili hazırladığı raporunda,
'Yaptığımız teknik doküman incelemesinde ve ocağı girildiğinde, U-2
merkezindeki transformatörler yerinde incelendi. U-3 bölgesindeki
transformatörlere ulaşılamadığı için incelenemedi. Tranformatör
içerisinde patlayıcı, yanıcı yağ ve gaz bulunmadığı bilinmektedir.
Tüm bunlara dayanarak kazanın bir transformatör patlaması diye
adlandırılan bir cihaz arızasından kaynaklanmış olamayacağı kanaati
oluşmuştur' denildi
HAVAYLA BULUŞAN KÖMÜR OKSİTLENME YAPAR
Bilirkişinin raporunda, hava ile buluşan kömürde oksitlenme
sonucu ısı açığa çıktığına da yer verilerek, 'Bu ısı
uzaklaştırılmadığı takdirde de birikerek ocakta yangınlara neden
olmaktadır. Kömürün kendiliğinden yanması sonucunda korbondioksit,
karbonmonoksit ısı ve nem açığa çıkar. Bu parametrelerin
izlenmesi ile kömürün kendiliğinden yanmasının tespiti ile sayıda
ölçüm kaydı olduğu tespit edildi. Bu amaçla yeraltı maden
işletmeleri adı geçen gazların ölçülmesi için sensörlerle
donatılmıştır. Olayın meydana geldiği madende, 19 karbonmonoksit, 1
korbondioksit 19 metan ve 9 adet oksijen olmak üzere toplam 48
uzaktan algılama sensörleri ocağın çeşitli bölgelerine
yerleştirilmiştir.
Özellikle kömür üretiminin yapıldığı alanda, sensörlerin
yerleştirildiği tespit edildi. Kömürün kendiliğinden yandığını
belirleyen karbonmonoksit gazı tarafımıza iletilen veriler üzerinde
2014 yılı mart ayından kazanın meydana geldiği zamana kadar
incelemelerde, özellikle S ponosundaki 470 numaralı sensörde,
madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM’nin
üzerinde, çok sayıda ölçüm kaydı olduğu tespit edilmiştir. Bu
sensörlerin yer yer 500 PPM’nin üzerinde kayıtlar yaptığı
saptanmıştır. Ölçüm cihazı da maksumum 500 PPM’i göstermektedir.
Yüksek içerikli karbonmonoksit kömürün kendiliğinden yangının en
önemli göstergesidir. Aynı durumun H Panosu hava çıkışında bulunan
490 numaralı sensörde 08 Mayıs 2014 ile 13 Mayıs 2014 tarihleri
arasında görülmektedir. Benzer yükseklikler aynı tarih
aralıklarında 490 numaralı sensör, 536 numaralı, 415 numaralı
sensörde de tespit edilmiştir. Madenlerdeki güvenlik kurallarına
göre yüzde 19 oksijen değeri altında maksumumu yüzde 0.5
karbondioksit ve maksimum 50 PPM üzerinde korbonmonoksit bulunan
madenlerde çalışılamaz. Yukarıda konuları belirlenen sensörlerde,
limit değerinin altında oksijen konsantrasyonlarına da
rastlanmıştır. Teknik nezaretçiler, 15 günde bir onaylı teknik
nezaretçi defterlerine kaydetmek zorundadırlar. İşletmeye ait
teknik nezaretçi defterine ait 2014 kayıtlar incelenmiş, sadece 24
Şubat 2014 tarihinde H panosu yarı mekanize ayaktaki karbonmonoksit
gazı artışı nedeniyle, ayağın barajlandığı ve kül verme işlemine
başlandığı 10 Mart 2014 tarihinde kül verme işleminin devam ettiği
9 Mayıs 2014 tarihinde de tekrar açılmak üzere temizlenmeye
başlandığı notu dışında, herhangi bir uyarıya ver verilmediği,
ayrıca 09 Nisan 2014 terihinde yer üstünde yeni konacak fan için
bir irtibat bacasına başlandığı notu ile ocakta bir hava sıkıntısı
olduğu anlaşılmaktadır' denildi.
Raporun son bölümünde ise, 'Kazının tahminimize göre, teknik
nezaretçi, işletme müdürü, saha sahibi, iş güvenliği baş mühendisi
söz konusu şirketin başkanı ile vardiye amirlerinin kusurlu
olduğunu düşünmekteyiz' görüşü yer aldı.