İşte sızmayan o konuşma
Abone ol'Basına bu kez sızmadı' denen o konuşma ortaya çıktı. İşte Büyükanıt'ın Harp Akademileri'ndeki tarihi konuşması;
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın 16 Mart'ta Harp Akademileri'nde yaptığı, ancak kamuoyuna yansımayan konuşmasına Radikal ulaştı... Büyükanıt'ın 16 Mart konuşması basına kapalı tutulmuş, konuşma metni daha sonra da kamuoyu ile paylaşılmamıştı.
CUMHURBAŞKANININ C'Sİ YOK
Büyükanıt'ın bu konuşmasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olup olmayacağına ilişkin tartışmalara atıfta bulunmuş ve tepkisini göstermiş olabileceği üzerine spekülasyonlar yapılmıştı. 25 sayfalık konuşma metninde, Genelkurmay Başkanı'nın cumhurbaşkanlığı konusuna hiç değinmediği ortaya çıktı...
Büyükanıt konuşmasında, cumhurbaşkanlığı seçimine değinmemiş, ama "Asker, üniter yapıyı ve laik sistemi korumak için gerektiğinde görev yapmak zorunda" demiş. İşte o konuşmadan satırbaşları;
'Siyasetle ilgim olamaz'
-"Ben bir askerim. Siyasetle ilgim yok ve olamaz. Güvenlik politikaları şu an benim bazı kişilerden çok daha fazla sorumluluğumdadır. Benim ağzımdan bugüne kadar iç siyasete ilişkin hiçbir söz çıkmamıştır. Ancak Türkiye'nin güvenliği bağlamında, PKK terörü ile Türkiye'nin üniter yapısı ve devletimizin temel niteliklerinin korunması başta olmak üzere kanunların bize verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde düşünce ve endişelerimizi ifade etmek görevimiz gereğidir. Bu konudaki kararlılığımıza bundan sonra devam edeceğiz."
ASKER KAPIKULU DEĞİL "Bir hususu daha açıkça ifade ediyorum. TSK olarak, Anayasa ve kanunları, sürekli bize hatırlatanlar kadar biz de biliyoruz. Bizim, böyle hatırlatmalara da ihtiyacımız yoktur. Ayrıca hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvetleri'ni bir kapıkulu askeri olarak görmesini de istemiyoruz. TSK anayasal bir kurumdur. Asker, zamanı geldiğinde görevini yapmak zorundadır. Bunu da açıkça ifade ediyorum." |
Büyükanıt bu bölümlerden birinde "Silah arkadaşlarım" diye hitap ettiği Akademi öğrencilerine, Peter Drucker'in "Bugünün sorunları, dünün çözümleridir" sözünü anımsatarak, bugün Türkiye'nin Irak Kürtleriyle yaşadığı sorunları şöyle örnek gösteriyor:
-"Bugün ürettiğiniz çözümler yarınlara sorun olarak yansıyacaksa, bu büyük bir yanılgıdır. Bugün karşımızda bulunan birçok sorunun, geçmişin yanlış çözümleri olduğunu kabul etmemiz gerektiğine inanıyorum. 1991 yılında Irak'ta 36'ncı paraleli çizip, ona destek vererek, Kuzey Irak'ta bugünü yarattığımız bir gerçektir. Kendi yaptığımız hataları da başkasına yükleme şansımız yoktur."
-"PKK Irak'taki gelişmelerden en çok yararlanan grupların başında gelmektedir. Yurtdışındaki bazı cılız önlemlerin, bu ülkelerin terör örgütüne verdikleri desteği kamufle etmek amacından başka amaç taşımadığı, tutuklananların birer birer serbest bırakılması ile bir kez daha anlaşılmıştır."
'Annan Planı hatalıydı'
Orgeneral Büyükanıt, Annan Planı'yla Kıbrıs'a adil ve kalıcı barış gelmiş olacağı fikrine karşı çıkıyor ve bunu şöyle izah ediyor:
-"Asker olarak, Kıbrıs'ta adil ve kalıcı barışın sağlanması en büyük dileğimizdir. 'Adil ve kalıcı barış' derken acaba neyi kastediyoruz? Bu kavramın içini nasıl dolduruyoruz? TSK bu konuda bazı endişelere sahiptir. Şu soruyu kendimize sormadan edemiyoruz: Annan Planı adil ve kalıcı bir plan mıydı? Annan Planı, adil ve kalıcı bir plan değildi. Çünkü, planın içerisinde her iki tarafı memnun edecek derogasyonlar denen özel düzenlemeler mevcuttu. Eğer bu plan gerçekleşseydi, herhangi bir Rum vatandaşının Avrupa mahkemelerine başvurmasıyla, çok kısa sürede bu derogasyonların hepsi ortadan kalkardı. Bu durumda, Kıbrıs Türkünün kazandığını zannettiği her hak elinden giderdi. Bu plan kalıcı olmadığı gibi, elinden tüm hakların gideceği için adil de değildi."
AFGANİSTAN'DA TÜRKİYE SEVGİSİ |