İşte Rehn'in Kayseri'yi tercih nedeni
Abone olAB'den gelenler ilk ziyaretini Diyarbakır'a yapardı. Bu kez öyle olmadı. Oliver Rehn'in Türkiye ziyaretinde ilk durağı Kayseri oldu. Rehn bu şehri tercih nedenini açıkladı
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn,
''Türkiye'nin AB'ye tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim'de
başlatılmasının Türkiye açısından çok büyük bir başarı anlamına
geldiğini'' söyledi.
Rehn, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile
Dışişleri Konutu'ndaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın
toplantısında, ''müzakerelerin başlatılmasının, hukukun üstünlüğü,
insan hakları ve demokrasinin güçlendirilmesini içeren cesur ve
önemli reform sürecinin sonucu olduğunu'' ifade etti.
''Müzakerelerin başlamasıyla AB'nin taahhütlerini yerine
getirdiğini'' ifade eden Rehn, ''elde edilen başarının, son 3 günün
değil, son derece cesur ve önemli adımlar atılmış, reformlar
gerçekleştirilmiş olması bakımından son 3 yılın başarısı olduğunu''
belirtti.
Türkiye ziyaretinin Ankara ile sınırlı olmayacağını, buradan
Kayseri ve İstanbul'a geçeceğini hatırlatan Rehn, ''Kayseri'yi
Anadolu'nun kalbi olarak görüyorum. Türkiye'deki ekonomik ve sanayi
dinamizmini temsil eden önemli bir şehir'' diye konuştu. Rehn,
İstanbul ziyaretinin ise daha ziyade kültürel ağırlıklı
olacağını
ifade etti.
Rehn, Türkiye'ye gelişinin nedenlerini, Lüksemburg'da alınan tarihi
karardan ve başarılarından dolayı Türkiye'yi tebrik etmek ve bundan
sonraki tüm enerjisinin, müzakere süreci ve reformlara odaklanması
için Türkiye'yi cesaretlendirmek olarak sıraladı.
-''TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR AŞAMAYA GELİNDİ''-
Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir aşamaya gelindiğini, Türkiye'nin
artık bir ''aday ülke değil'', müzakere sürecine girmiş bir ülke
olduğunu hatırlatan Rehn, ''Bu, sürecin AB'ye üye ülkelerin
halkları ve parlamentoları tarafından daha da yakından takip
ediliyor olmasını beraberinde getirecek'' dedi.
Türkiye'nin bundan sonra AB için geçerli olan bütün normları,
standartları ve değerleri AB müktesebatıyla birlikte tam anlamıyla
kendine uygulayacağını belirten Rehn, Türkiye'nin de bu süreçte
kendine düşen görevleri yerine getirmesini beklediğini söyledi.
Rehn, ''Bu, insan hakları, hukukun üstünlüğü, din ve sendikalarla
ilgili hakların bütün aşamalarda, ülkenin bütün noktalarında
geçerli olması anlamına geliyor'' diye konuştu.
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Rehn,
Gümrük Birliği Ek Protokolü'ne ilişkin soru üzerine, Gül ile
görüşmesinde bu konuyu da ele aldıklarını, Gül'e, bu meselenin ve
protokolün TBMM'de onayının Türkiye tarafından gecikme olmaksızın
iyi niyet gösterilerek halledileceği görüşünü aktardığını
söyledi.
Ek Protokol çerçevesinde, malların Türkiye ile 25 üye ülkede
serbestçe dolaşması gerektiğine işaret eden Rehn, ''Bunun sorunsuz
uygulanmasını umuyorum ve sorunun müzakere sürecinde çözüleceğini
ümit ediyorum'' diye konuştu.
Görüşmede Kıbrıs konusunun ve Kıbrıs'ta kapsamlı bir çözüme
varılmasının da gündeme geldiğini söyleyen Rehn, Türkiye'nin yapıcı
çözüm yolunda şimdiye kadarki katkılarını sürdüreceğine inancını
dile getirdi.
Rehn, Türkiye için hazırlanmakta olan ilerleme raporuna ilişkin
soru üzerine, raporun 9 Kasım'da açıklanacağını, ancak şu anda
hazırlık aşamasında olduğu için içeriğini detaylarıyla
paylaşamayacağını bildirdi. Rehn, raporda Türkiye'nin hukukun
üstünlüğü, insan hakları gibi alanlarda gerçekleştirdiği önemli
reformlara atıfta bulunulacağını ve uygulamadaki gelişmeler
üzerinde
durulacağını belirtti.
İlerleme raporunda kadın hakları, ifade özgürlüğü, adil sendikal
haklar gibi AB standartlarına tam uyum gösterilememiş, gelişme
sağlanması gereken konulara da değinileceğini belirten Rehn,
şunları söyledi:
''İlave etmem gerekiyor ki, bu, müzakerelerin başlatılmasıyla
ilgili bir rapor değil. Daha önce açıklandığı gibi Türkiye
müzakerelere başlamak için gereken Kopenhag kriterlerine yeteri
kadar uyum göstermiş durumda. Ama burada altını çizmek istediğim
ibare, 'yeteri kadar.' Müzakereler sürecinde bu, 'yeteri kadar'
uyumun tam anlamıyla uyuma dönüşmesine çalışılacak ki, böylelikle
önümüzde tam anlamıyla beyaz bir sayfa olsun.''
Rehn, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılmasını hedefleyen iki
tüzüğün ne zaman çıkacağının sorulmasına karşılık da, mali yardım
ve doğrudan ticarete yönelik tüzükler üzerindeki görüşmelerin
yeniden başlatılması için AB Dönem Başkanı İngiltere'nin
başkanlığında bu
tüzüklerin çıkarılmasını amaçladıklarını ve gerekli çalışmaları
sürdürdüklerini kaydetti.
Bu arada, basın toplantısının sonunda ses sistemine ait büyük
hoparlörlerden birinin bir gazetecinin üstüne düşmesi üzerine, Gül
ve Rehn, kısa bir süre gazeteciyle ilgilenerek, ona iyi olup
olmadığını sordular.