İşte partilerin son oy durumu
Abone olEn isabetli tahminleriyle tanınan A&G şirketinin son anket raporunu Adil Gür açıkladı. İşte partilerin son oy durumu;
A&G Araştırma şirketinin sahibi Adil Gür'ün son yaptığı
kamuoyu araştırmasının sonuçlarını Devrim Sevimay'a açıkladı. Dün
"Referandumun sonucu"nu açıklayan Gür bu kez kurumlara güven ve
partilerin son oy durumuyla ilgili konuştu.
PARTİLERİN SON OY DURUMU
Buna göre partilerin son oy durumu şöyle:
AKP YÜZDE 35
CHP YÜZDE
23
MHP YÜZDE 16
BDP YÜZDE 7,5
ORDUYA GÜVEN BİR AYDA YÜZDE ON ARTTI
Kurumlara güvenle ilgili bir araştırmanızda, “Ordu yüzde 63’le
yine birinci sırada, ama tarihi bir düşüş yaşıyor” demiştiniz. Son
araştırmanızdaki oran nedir?
AK PARTİ'NİN OY ORANI YÜZDE 35-36 |
29 Mart’tan Şubat’ın ortalarında yaptığınız
son araştırmaya kadar AKP’nin ve muhalefetin oylarında nasıl bir
değişim var? - Ak Parti’nin 29 Mart yerel seçimleriyle birlikte başlayan düşüş trendi, Habur görüntüleriyle birlikte en dip noktaya kadar geldi. Dip? - Yüzde 32-33’ler. Sonra bir süre duraklama dönemi geçirdi. Ocak ayından itibaren ise Türkiye gündemindeki tartışmalar iktidar lehine işliyor. AKP oyları -kararsızlar da dağıtıldığında- aralık ayına göre yaklaşık üç puan yükselmiş durumda. (Yüzde 35-36) Kürt açılımında frene basması yaramış olabilir mi? -Gayet tabii yaradı, o konu AKP’nin yumuşak karnı. - Peki TEKEL eylemlerinin hiç etkisi olmamıştır? Direkt TEKEL’le ilgili elimde bir veri yok, ama son yaptığım işsizler araştırmasında gördük ki Türkiye’deki her 100 işsizden 60’ı, hatta her 100 üniversite mezunu işsizden 35-40’ı asgari ücretle çalışmaya razı. O nedenle ben kamuoyunun, TEKEL konusunda hükümetin “Bu kadar işsiz varken 4C’ye razı olun” önerisinden çok farklı düşündüğünü zannetmiyorum. |
- Biz o araştırmayı geçen 26-27 Aralık’ta yapmıştık. Tam
Sayın Arınç’a suikast iddialarının ve kozmik odanın konuşulduğu bir
dönemdi. 13-14 Şubat tarihlerinde yaptığımız bu son araştırmamızda
ise oran yüzde 73 çıktı.
Bir buçuk ayda yüzde 10’luk artış olmuş; neye
bağlıyorsunuz?
-Ben bunda “ordunun içinde hukuki olmayan bir durum varsa da
bunların ortaya çıkması için başta Genelkurmay Başkanı
Sayın Başbuğ’un elinden gelen her şeyi yapıyor, en azından
engellemiyor” algısının etkili olduğunu düşünüyorum.
TÜM KURUMLARA GÜVEN AZALIYOR
- Bu son Balyoz operasyonu, Erzincan ve Dursun Çiçek’in
imzası meselelerinden sonra oran tekrar değişmiş olabilir
mi?
Onu söylemek için yeni bir araştırma yapmak lazım. Bizim elde
ettiğimiz sonuçlar bu saydığınız olaylardan önceydi.
Kurumlara güven azalıyor
- Son yaptığınız araştırmada diğer kurumlara güvende bir
değişim var mı?
Ben aslında orduya güvenin yüzde 63
çıktığını açıkladığım tarihte de bunu söylemiştim, ama pek
yansıtılmamıştı: Benim araştırmalarda o gün de gördüğüm bugün de
gördüğüm şey şu: Güven azalan kurum tek başına ordu değil;
Cumhurbaşkanı’na, Başbakan’a, Meclis’e, hükümete, yargıya, polise,
medyaya, hepsine güvende bir problem var.
BİR İLİN VALİSİNE DUYULAN GÜVEN KURUMLARDAN DAHA FAZLA
- Sebep?
Kavga, kutuplaşma... Kim kime bir darbe vurursa, sadece vurduğu
değil, kendisi de güven kaybediyor. Yani siz yargıyla kavga edince
sadece yargıya mı güven azalıyor; hayır hükümete de güven azalıyor.
Orduyla, medyayla
MUHALEFETİN DURUMU CHP YÜZDE 23 |
Muhalefetin durumu nedir? |
kavga edince sadece onlar mı yıpranıyor; hayır siz de
yıpranıyorsunuz. O nedenle kurumlar arası kavga tek başına belli
kurumların yıpranmasına değil tüm kurumların yıpranmasına neden
oluyor.
- Yani siz şimdi bizim millet kavga sevmiyor mu
diyorsunuz?
Bizim millet kavga seyretmeyi seviyor, ama kavga edeni sevmiyor.
Bir kavgaya kim karışsa ona güveni azalıyor. Biliyor musunuz,
Türkiye’de ilin valisine, ilin belediye başkanına duyulan
güven, devletin tüm kurumlarına duyulandan daha fazla. Biz
bunu son yaptığımız araştırmada da tespit ettik.
İnsanlar cumhurbaşkanından, başbakandan, meclisten, polisten,
yargıdan, medyadan daha çok kendi ilinin vali veya belediye
başkanına güven duyuyor. Bu çok ilginç değil mi; ordudan
sonra en çok güvenilen ilin valisi, üçüncü sırada belediye başkanı,
başbakan sekizinci, muhalefet 11’inci sırada.
MECLİS'TE 4. PARTİ GÖRÜNMÜYOR
Siz yine altı ay önceki söyleşimizde, ‘Meclis’e yüzde 10
barajı aşan dört, hatta beşinci parti girebilir’ demiştiniz; o
iddianız hâlâ geçerli mi?
-Şimdi, siz hep bana altı ay önceki iddiamı anımsatıyorsunuz, ancak
ben o iddiamı Türkiye’de muhalefet aklını başına alır, muhalefet
gibi muhalefet olursa diye ortaya koymuştum. Bugünkü haliyle ise
şunu düşünüyorum: Bunca işsizlik ve yolsuzluğa rağmen bir
iktidarın oy kaybetmemesi imkânsız. Muhtemel bir seçimde
kuvvetle muhtemeldir ki dengeler değişebilir. Ama açıkçası
Türkiye’de seçmenin yer değiştirmesi için de birilerinin bir şeyler
üretmesi lazım. Oysa Türkiye’de muhalefet hiçbir şey
üretmiyor. Dolayısıyla şu an için Meclis’te bir dördüncü parti
görünmüyor.
Hele de referandumda bu 100 Türkiye
milletvekili maddesi kabul edilirse Meclis’teki dördüncü partinin
önü tamamen kesilir. Güç birliği denemeleri engellenmiş
olur. Bence sırf bu açıdan bile 100 Türkiye milletvekili fikri
hükümet açısından çok akıllıca bir karar.
KAVGANIN EN ÇOK YARADIĞI PARTİ AK PARTİ
-Kavga ve güven başlığıyla ilgili başka sonuç var mı
elinizde?
Var, aynı araştırmamızda şöyle bir soru da sorduk: Sizce siyasette
kavgayı kim çıkartıyor? Yüzde 31’i diyor ki Başbakan Erdoğan
çıkarıyor, yüzde 30’u diyor ki Deniz Baykal çıkarıyor. Başa baş.
Bahçeli diyen yüzde 10.5. Bahçeli diyenlerin çoğunluğu BDP’li.
Devamında sorduğumuz soru ise şu: Peki bu kavga kimin işine
yarıyor? Her yüz kişiden 38’i bu kavga AKP’nin işine yarıyor diyor.
AKP’liler dahil, “Bu kavga bizim partimizin işine
yarıyor” diyorlar. CHP’nin işine yarıyor diyen 13.7,
MHP’nin işine yarıyor diyen 8.