İşte olay iddialar ve olay savunmalar!
Abone olAralarında bakan çocuklarının da bulunduğu, Türkiye'yi sarsan operasyonda iddialar kadar savunmalar da dikkat çekici.
Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun üzerinden tam bir hafta
geçti. İki bakan çocuğu, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan,
Rıza Sarraf’ın da aralarında bulunduğu 24 kişinin tutuklandığı
operasyon sonrası gündeme gelen iddialarla suçlanan kişilerin nasıl
savunma yaptı?
İşte soruşturmada yer alan iddialar ve onlara karşı verilen
cevaplar:
REZA ZARRAB-İDDİALAR
Soruşturmada en kritik rolde Rıza Sarraf’ın ismi ön plana
çıkıyor. Sarraf’ın üç bakanla rüşvet vererek geliştirdiği ilişkiler
sayesinde Halkbank üzerinden ve kuryelerle, kaynağı belirsiz yüksek
meblağlı para transferleri ve altın kaçakçılığı yaptığı iddia
ediliyor. 1 Ocak’ta Gana’dan getirilen 1.5 ton kaçak altın ülkeye
giriş yaparken gümrük memurlarınca fark edilince rüşvet verilerek
kargo malzemesini doğal taş olarak evrak hazırlatıp Dubai’ye
gönderdiği, AK Parti ’nin anket çalışmalarını finanse etmek için,
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın danışmanlarından Mehmet Sarı’ya
352 bin TL verdiği, ailesini rüşvet vererek Türk vatandaşlığına
geçirdiği iddia ediliyor.
REZA ZARRAB- SAVUNMASI
“Ben ağabeyimin Türk vatandaşlığına geçmesi için yol yordamı
öğrenmek amacıyla bakan Muammer Bey’den sordum. O da bana yasal
yolları izah etti. Muammer Güler Bey’e veya oğlu Barış Güler’e
herhangi bir para vermedim. R. Bey’in elde ettiği primlerden bana
200 bin dolar para verdi. Ben de bunu Barış Güler beyefendiye
verdim. Çünkü R. Bey’in Barış Bey’e borcu vardı. Halk Bankası’ndaki
İran parasını 0.05’ini rüşvet olarak Zafer Çağlayan’a ödenmesi
hususu söz konusu değildir. Biz sadece Halk Bankası’nın resmi
komisyonlarını ödüyorduk. Süleyman Aslan isimli sayın genel
müdürüme de herhangi bir rüşvet, komisyon vermedim. Kendisine bir
okul yaptırmak istediğimi söyledim. Kendisinin okuduğu Çorum
Osmancık İmam Hatip Lisesi’ni yaptırabileceğimi söyledi. Kendisi
benden birkaç gün süre istedi... Yine kendisinin bahsettiği gibi
Balkan Üniversitesi’ne destek amacı ile bağışta bulundum.”
MUAMMER-BARIŞ
GÜLER-İDDİALAR
Evinden 6 para kasası ve yüklü miktarda dolar, euro ve TL
bulunan Barış Güler, ‘Rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek’
suçlarından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. İşte Güler
hakkındaki iddialar: Sarraf’ın yakınlarını Türk vatandaşlığına
geçirmek için rüşvet almak, Çin’de Sarraf’ın hayali ihracat yapan
firmalarının sıkıntı yaşamaması için referans mektubu yazılması,
Emniyet Müdürü Orhan İnce’nin Sarraf’ın yolsuzluklarını MASAK’a
şikâyet ettiği gerekçesiyle 400 bin dolar karşılığında başka ile
sürülmesi, Sarraf’ın trafik uygulamalarında durdurulmaması için 1.5
milyon dolarlık rüşvet karşılığında koruma polisi tahsisi.
BARIŞ GÜLER-SAVUNMA
“Şüpheli olan R.B., Rıza Sarraf’ın yanında çalışıyordu. Bana olan
borcunu Sarraf, ona verdiği komisyondan bana ödedi. Toplam
alacağımızın yüzde 10’unu ancak alabildik. Rıza Bey hayırsever ve
saygılı biri olarak tanırız. Kendisi ile para karşılığı iş yapmam
söz konusu değildir. Sadece hava yolu ile seyahat eden birisi
olarak kayıtlar incelendiğinde babam ile ne kadar az görüştüğüm
ortaya çıkacaktır. Hiç bir emniyet mensubunun görev yeri
değişikliği için aracı olmadım.”
MUAMMER GÜLER-SAVUNMA
“Oğlumun evinde bulunan para sattığı villanın parasıdır, bütün
evrakları vardır. Tüm delilleri belgeleriyle sunacağım. O paralar
oğlumun Bahçeşehir’deki villasının satışından elde edilen paradır.
Bütün belgeleri de mahkemede ibraz edilmiştir. Satış sırasında
ipotek sorunu doğmuş. Dolayısıyla paranın bankaya konulması halinde
kaynağının gösterilmesi mümkün değil. Kasanın nedeni ise oğlumun
biraz pinti olması.”
SÜLEYMAN ARSLAN-İDDİA
Amerika’da şubesi bulunmadığı için Çin, Dubai ve Türkiye
üçgeninden İran’a giden paraların Halkbankası üzerinden transfer
edildiği, Genel Müdür Süleyman Arslan’ın İran’a giden paraları
transfer etme karşılığı 16 milyon TL rüşvet aldığı iddia edildi.
Aslan’ın evinde yapılan aramada kütüphanedeki ayakkabı kutuları
içerisinde 4,5 milyon dolar bulunduğu kamuoyuna yansıdı.
SÜLEYMAN ARSLAN-
SAVUNMA
“Bizim bankamız İran ile olan işleri tek başına yapan bir
bankadır. Rıza Sarraf’ta hayırsever bir kişiliği olduğunu ve
hayırlara vesile olmak istediğini söyleyince o anda aklıma mezun
olduğum Çorum Osmancık İmam Hatip Lisesi geldi. İhtiyaçları ona
aktarınca masrafları ödemeye hazırım dedi... Ancak teknik
nedenlerle projeye başlayamadığımız için söz konusu hayır amaçlı
olarak verilen paraları kendi nezdimde tuttum. Hatta Çorum
Milletvekilimiz Cavit Bağcı’ya yanında bulunan bir misafiri de
varken durumu bildirdim. 7 milyon TL’nin hayır amaçlı biriktiğini
ve hazır olduğunu söyledim. Bir de bunun yanında Makedonya’da bir
üniversite yapma söz konusudur. Uluslar arası Balkan Üniversitesi
isimli üniversitedir. Bu üniversitenin mütevelli heyeti başkanı
olan Hüseyin Bürge isimli İstanbul Milletvekilimiz “Türkiye’de
bağış var. Makedonya’ya iletmekte zorluk çekiyoruz” deyip benden
yardım istediler. Ayrıca oğlu olan C. B. vasıtasıyla 1 milyon 950
bin Euro’yu fiziki olarak bana getirip teslim ettiler. Bunun ilk
450 bin Euro sunu göndermekte zorlandık. Çünkü Makedonya yerel
hukuku bağış kabulünde çok zorluk çıkartıyor. Para girişinde zorluk
çıkartıyor. Bu süreç içerisinde bu para da bende evde kaldı. Çünkü
bankaya herhangi bir kasaya koyduğumuz zaman kimin adına ve niçin
konulması gerektiğini tutanakla belirtmemiz lazım. Bu paralar da
evde duruyordu. Rıza Sarraf isimli işadamı hayır yapmak istediğini
söyledi. 500 bin Euro’yu kendi imkânlarıyla oraya gönderdi. Geri
kalanını göndermekte zorlandığı için getirip benden yardım istedi.
Bana teslim etti. Bu paraların Makedonya’ya neden gidemediğine
ilişkin tüm yazışmalar ve değerlendirmeler bankadaki kayıtlarda
mevcuttur.”
ZAFER ÇAĞLAYAN-KAAN
ÇAĞLAYAN-İDDİA
Rıza Sarraf’ın Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın danışmanına
‘anket parası’adı altında 352 bin lira verdiği, rüşvet karşılığında
bakan Çağlayan’ı her türlü işlerinde kullandığı, ithalat
işlemlerinde usulsüzlük yapılarak karşılığında 105 milyon lira
rüşvet verildiği, Teknik ve fiziki takipte Zafer Çağlayan’a toplam
32 milyon euro, 6.7 milyon dolar, 3.4 milyon lira ve 300 bin
İsviçre Frangı ödeme yapıldığı iddia edildi.
Yine Sarraf tarafından Bakan Çağlayan’a lüks saat hediye edildiği,
Sarraf’ın bakanın oğlu Kaan Çağlayan vasıtasıyla irtibat kurulduğu,
ve Özel Kalem Müdürü Onur Kaya, Bakan Çağlayan ve Sarraf arasında
kırmızı hat olarak tabir edilen telefon hattı oluşturulduğu da
iddialar arasında yer aldı.
KAAN ÇAĞLAYAN-SAVUNMA
“Burada bulunan şüphelilerden sadece özel kalem müdürü olan Onur
Kaya ile Rıza Sarraf ile ikili dostluğumuz vardır. Daha doğrusu
aile dostluğumuz vardır. 8 ay önce düğünümde sağ olsun, eşi gelip
sahne almasına rağmen sadece sahne masrafını talep ettiler. Onun
dışında herhangi bir ücret talep etmediler. Aile dostluğumuz
dışında kendisinden hiçbir şey almadık veya vermedik. Kendisi
sadece dostluğunun gereği bana bir takım elbise almıştı ve bir de
beğendiğim bir valizi hediye etmişti. Rüşvet almak ve vermek söz
konusu değildir. Babamın işlerine asla karışmıyorum. Kendi işlerimi
takip ediyorum. Kaçak altın olayıyla da ilgili hiçbir görüşmem ya
da bilgim yoktur. Böyle bir olay olduğunu da dün ifade sırasında
öğrendim.”
ZAFER ÇAĞLAYAN SAVUNMA
“17 Aralık’ta başlayan süreç ve yaşanan bu olaylar, ortaya çıkış
ve gelişme şekli itibariyle normal bir olay değildir. Amacı ve
hedefi çok farklı olan, büyük bir tuzakla karşı karşıyayız. Ne
benim, ne evladımın ve ne de onun kadar değerli çalışma
arkadaşlarımın bir yanlışın içinde olması söz konusu olamaz.
Önümüzdeki günlerde her şey açığa çıkacaktır. Hukukun üstünlüğüne
ve masumiyet karinesine herkesin özellikle de hukuku uygulamakla
görevli ve yükümlü olanların çok daha fazla itina göstermesi
gerektiğine inanıyorum. Bu süreçten alnımızın akıyla, milletçe
güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum.”
ERDOĞAN VE OĞLU ABDULLAH OĞUZ
BAYRAKTAR-İDDİALAR
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah
Oğuz Bayraktar’ın, rüşvet vererek ve bakanlığın yetkilerini
kullanarak imar yolsuzluğu yaptığı iddia edildi. Bakan
çocuklarının, yerel yönetimlerin imara açmadığı arazileri
bakanlığın yetkilerini kullanarak imara açtırdıkları ileri
sürüldü.
ERDOĞAN
BAYRAKTAR’IN SAVUNMASI
“İddiaların şahsımla alakası yoktur. Yine aynı şekilde oğlum ve çalışma arkadaşlarımın da masum olduklarına inancım tamdır. Bu manada süreci dikkatle takip ettiğimizi ifade ediyor, hukukun üstünlüğüne ve masumiyet karinesine, özellikle bunu uygulamakla yükümlü olanların daha bir özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum.”