İşte Öcalan Nevruz mektubu tam metin
Abone olAbdullah Öcalan 'ın Diyarbakır Nevruz Bayramında mektubu okundu. Apo mektupta barış çağrısı yaptı. İşte Öcalan 2015 Nevruz mektubu tam metin.
DİYARBAKIR 'da kutlanan 2015 Nevruz kutlamalarında
İmralı Cezaevi'nde kalan Abdullah Öcalan'ın mektubu okundu. Öcalan
2 sayfalık Nevruz mektubunda, 40 yıldır sürdürülen mücadeleyi
sonlandırma ve yeni döneme uygun siyasal taktiklerin belirlenmesi
için kongre çağrısında bulundu.
Abdullah Öcalan'ın Nevruz mektubunu Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya
Önder okudu.
İşte Abdullah Öcalan'ın 2015 Diyarbakın Nevruz kutlamasında okunan
mektubunun tam metni.
PKK'YA SİLAHLI MÜCADELEYE SON VERİN ÇAĞRISI
İMRALI Adası'nda çarptırıldığı ömür boyu hapis cezasını çeken
Abdullah Öcalan, Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarına gönderdiği
mesajda, "Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla
birlikte PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır
yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin
ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini
belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi
görmekteyim" dedi.
Mesajında İzleme Heyeti'nden söz eden Öcalan, "Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti'nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşme komisyonundan geçerek, bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız" ifadelerine yer verdi.
ÖCALAN İSMİ OKUNDUĞU ZAMAN İLE GÜNEŞ AÇTI
Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarında Abdullah Öcalan'ın
gönderdiği mesajı HDP Grup Başkan Vekili Pervin Buldan Kürtçe, HDP
İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder de
Türkçe okudu. Önder, havanın yağmurlu olmasına dikkat çekerek,
"Sayın Öcalan'ın ismi okunduğu zaman bile görüyorsunuz boran durdu
güneş açtı. Bu güneş Ortadoğu'ya demokrasi getirecek. Bir gün
kendisi de gelecek" diyerek, Abdullah Öcalan'ın 'Tüm halklarımıza'
diye başlayan şu mesajını okudu:
10 MADDELİK DEKLARASYON TEMELİNDE
"Barışın, eşitliğin, özgürlük ve demokrasinin yanında yer alan tüm halklarımızın ve dostlarımızın Nevruz'un selamlıyorum.
Emperyalist kapitalizmin ve despotik yerel işbirlikçilerinin tüm dünyaya dayattığı neo liberal politikaların yol açtığı kriz, bölgemiz ve ülkemizde çok yıkıcı bir şekilde yaşanmaktadır. Halklarımızın ve kültürlerinin etnik ve dini farklılıkları, bu kriz ortamında, anlamsız ve acımasız kimlik savaşlarıyla tüketilmektedir. Ne tarihi ne çağdaş, ne de vicdani ve siyasi değerlerimiz bu tabloya asla sessiz ve bigane kalamaz. Bilakis acil bir müdahale, dini inançlarımız, siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğidir. Ülkemiz halklarının, demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve onurlu barışı için yürüttüğümüz mücadele bugün tarihi bir eşiktedir. Kırk yıllık hareketimizin acılarla dolu geçen bu mücadelesi boşa gitmediği gibi, aynen sürdürülemez bir aşamaya da varmış bulunmaktadır. Tarih ve halklarımız bizden, dönemin ruhuna uygun bir demokratik çözümü ve barışı talep etmektedir. Bu temelde tarihi Dolmabahçe Sarayı'nda, hepimizce resmen ilan edilen 10 maddelik deklarasyon temelinde yeni bir süreci başlatma görevi ile karşı karşıyayız."
YENİ DÖNEMİN RUHU
Abdullah Öcalan'ın nevruz mesajında PKK'nın silahlı mücadeleyi
sonlandırmak için kongre toplaması konusu da şu ifadelerle yer
aldı:
"Deklarasyon gereği ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nın Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık 40 yıldır yürüttüğü silahlı olan mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyeti'nden teşkil edilen bir hakikat ve yüzleşme komisyonundan geçerek, bu kongreyi başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte artık yeni dönem başlamaktadır. Bu yeni dönemde, Türkiye Cumhuriyeti dahilinde özgür ve eşit anayasal yurttaşlık temelinde demokratik kimlik sahibi demokratik toplum olarak, barış içinde ve kardeşçe yaşama sürecine giriyoruz. Böylelikle 90 yıllık Cumhuriyet tarihinin çatışmalarla dolu geçmişini aşıp, gerçek barış ve evrensel demokrasi kriterleri ile örülmüş bir geleceğe yürüyoruz. Nevruz'un gerçek tarihine yaraşan da huzurunuzda böyle bir aşamayı selamlamaktır. Ve lakin ülkemiz ve halklarımız için doğru olan olgular, aynı zamanda kutsallarla dolu bölgemiz için de geçerli olmak durumundadır. Kapitalist emperyalizmin genelde son 200 yıllık, özelde son 100 yıllık gerçeği şudur: Ulus devlet milliyetçiliği temelinde, etnik ve dini kimlikleri özüne ters biçimde içe doğru kapatıp birbirlerine düşman etmek, yani böl yönet politikasına uygun olarak varlığını acımasızca günümüze kadar sürdürmek."
IŞİD MESAJI
Öcalan, Ortadoğu üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen emperyalist güçlerin yol açtığı son zorbalığın IŞİD görüntüsünde ortaya çıktığını belirttiği mesajını şöyle sürdürdü:
"Barbarlığın bile anlamını zorlayan bu örgüt, kadın çocuk demeden, Kürtler, Türkmenler, Araplar, Ezidiler, ve Asuri-Süryaniler başta olmak üzere bütün bölge halklarına ve inançlarına dönük vahşice katliamlar sergiledi. Artık gün bu acımasız ve yıkıcı tarihi sonlandırıp gerçek geçmişimize uygun barış, kardeşlik ve demokrasiye geçiş yapma günüdür. Doğru bildiğim ve inancım gereği; çatışmacı, tüketici, yıkıcı milliyetçiliğin doğurduğu ulus devletleri demokratik siyasetle aşarak açık demokratik kimliklerle bir ortaklaşmaya geçmenin mecburiyetidir. Bunun için ulus devletleri kendi içinde demokratik siyasetle demokratik ortaklaşmanın yeni bir türünü gerçekleştirmeye ve yine ulus devletleri kendi aralarında Ortadoğu'nun demokratik ortak evini inşa etmeye çağırıyorum.
'EŞME RUHU' YENİ SEMBOL
Ayrıca bugün vesilesiyle mahşeri topluluğunuzun ezici çoğunluğunu teşkil eden özgürlüğe kanat çırpan kadınları ve gençleri önümüzdeki dönemin ekonomik, sosyal, siyasal ve güvenlik alanlarında özgürlük ve eşitlik mücadelesinde en aktif bir biçimde yer almaya ve başarmaya çağırıyorum. Ayrıyeten hem bölgemiz için hem de uluslararası dünya için büyük anlamı olan Kobani direnişini ve zaferini selamlıyorum. Bu temelde gelişen 'Eşme ruhunu' halklarımız arasında yeni tarihin sembolü olarak selamlıyorum. Yukarıda belirlemeye çalıştığım tüm bu saptamalar tek cümleyle tarihimizin ve güncelliğimizin toplum olarak yeniden revizyonu, restorasyonu ve yeniden inşası için değerli bir çağrıdır. Tekrar bu tarihi nevruzun şahsınızda tüm insanlık için büyük hayırlara vesile olması dileğiyle selamlıyorum. Yaşasın Nevruz, yaşasın halkların kardeşliği."