İşte o kavganın tutanakları

ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER

ANKARA- Kadın ve Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, dün TBMM Uyuşturucu ve Kaçakçılğını Araştırma Komisyonu’na bilgi verirken, CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin ile karşılıklı tartışmaya girdi. Vekilin, ‘Haddinizi bilin’ diye bağırdığı Bakan, bugün “siyasi polemik yaratılmasından’ duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bakan ile vekil arasındaki tartışma çeşitli boyutlarıyla kulislerde tartışılmaya devam ediyor. Tartışma haberini ilk kez kamuoyuna duyuran İNTERNETHABER, şimdi de tartışmanın Meclis tutanaklarını yayınlıyor. İşte  o tartışmanın tutanaklara yansıyan bölümünden özet;

ÇOK AZ ŞEY BİLİYORMUŞUM

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu: Aile Ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğümüz 2006 yılında çok uzun soluklu bir kampanyaya start verdi. (...) Ben de ilgili Bakan olarak bu kampanya başladığı zaman, ilgili uzmanlarla görüştüğüm zaman, bir anne olarak, bırakın bulunduğum konumu bir anne olarak bu konuda çok az şey bildiğimi fark ettim.

“BİLMİYORSAN NEDEN BAKANSIN”
Ahmet Ersin (CHP İzmir milletveki)- (...)  Sayın Bakan anne babaların iyi çocuk yetiştirmesinde, vatana millete hayırlı bir çocuk yetiştirmesinde kendisinin de çok fazla bilgili olmadığını söylüyor ki o zaman tabii bu makamda niçin durduğunu da sorgulamak lazım….

Bakan görüşlerini anlatmaya devam etti. Ancak Ersin araya girerek;

Ahmet Ersin:  – Görüş başka, icraat başka. İcraatlarınızı görmedik.
Nimet Çubukçu:  Bunlar, burada anlattıklarım icraatlarımdı. Biz karşılıklı konuşmuyoruz. Ben sizin konuşmalarınızı sabırla dinledim ve sizin bu üslubunuz, özellikle meseleleri kişileştirme ve bu yoldan hareket etme politik tutumunuz olabilir ama, sizin politik tutumunuz bu konuda benim aynı tutumla size cevap vermeme neden olmayacak altını çizerek söylüyorum.
AHMET ERSİN (İzmir) – Çok yanlış düşünüyorsunuz.
BAŞKAN – Sayın Ersin, isterseniz Sayın Bakan bir konuşsun.
AHMET ERSİN (İzmir) – Çok yanlış düşünüyorsunuz Sayın Bakan.
BAŞKAN – Ama sizin sualinize cevap veriyor Sayın Ersin.

ANNELİĞİMİ TARTIŞTINIZ

Nimet Çubukçu – Sizin söyledikleriniz, benim anneliğim de dâhil olmak üzere tartışmaya açtığınız çok konu vardı. Şimdi meseleleri şahsileştirirseniz şahsi cevaplar alacaksınız Sayın Ersin.
AHMET ERSİN (İzmir) – “Bilmediğimi öğrendim” dediniz; onun için söylüyorum.

NİMET ÇUBUKÇU (Devamla) – Bir kere “Bilmediğimi öğrendim” dedikten sonra size bir baba olarak soru sormak istiyorum. Eğer bu soruyu biliyorsanız bu konuda bilinçli olduğunuzu kabul edeceğim. (...)

ÖĞRENCİ MİYİM BEN

AHMET ERSİN (İzmir) – Bir dakika, sizin böyle bir hakkınız yok.
BAŞKAN – Sayın Ersin…
NİMET ÇUBUKÇU – Bir gençteki değişimleri bana sıralarsanız, uyuşturucu kullanan bir gençteki değişimleri bana sıralarsanız siz benim anneliğimle ilgili tartışmayı açabilirsiniz. Demek ki, bilmediğinizi bileceksiniz.
AHMET ERSİN (İzmir) – Siz beni sınav edemezsiniz.
NİMET ÇUBUKÇU  – Efendim, bilmediğinizi bileceksiniz Sayın Ersin.

BAŞKAN – Sayın Ersin… Sayın Ersin…
AHMET ERSİN (İzmir) – Öğrenci miyim ben siz beni sınav edeceksiniz.
BAŞKAN – Sayın Ersin, lütfen… Siz Sayın Bakana…
NİMET ÇUBUKÇU  – Siz yaptığınızın karşılığını alıyorsunuz. O yüzden çok sinirlenmenize gerek yok Sayın Ersin. Politik tutumunuza uygun bir cevap alıyorsunuz.
MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) – Sizin de Sayın Bakana böyle bir şey söylemeye hakkınız yok Sayın Ersin.
AHMET ERSİN (İzmir) – O beni sınav yapacak durumda değil.
BAŞKAN – Sayın Ersin, sizi sınav yapıyorum demiyor ki.

CEVABINI ALIRSIN

NİMET ÇUBUKÇU  – Siz de benim anneliğimi değerlendirecek pozisyonda değilsiniz Sayın Ersin. Eğer değerlendirirseniz cevabınızı alırsınız. Bu kadar. Çok rahat cevabını alırsınız.
BAŞKAN – Sayın Bakan, siz isterseniz…
AHMET ERSİN (İzmir) – Ne cevap alacakmışım affedersiniz söyler misiniz?

HADDİNİ BİLSİN
NİMET ÇUBUKÇU (Devamla) – Aldınız, aldınız.
AHMET ERSİN (İzmir) – Haddini bilsin.
BAŞKAN – Sayın Ersin… Sayın Ersin… Sayın Ersin, bakar mısınız bana.
Sayın Ersin, siz Sayın Bakana açık ve net bir şekilde bir şey söylediniz. Sayın Bakan da açık ve net…
AHMET ERSİN (İzmir) – Ama soru sormaya hakkı var mı; onu söyleyin. Beni sınava mı tutacak? Ben öğrenci miyim?
BAŞKAN – Ne alakası var Sayın Ersin. 
NİMET ÇUBUKÇU – Her şeyi manipüle etmeye çok elverişli bir durum.