İşte Nazım'ın bilinmeyen aşkı!
Abone olZeliha Berksoy, Nazım Hikmet'le ilgili hiç bilinmeyenleri anlattı.
Habertürk'te Balçiçek İlter'e konuk olan Zeliha
Berksoy, Nazım Hikmet'le annesinin aşkla başlayan dostluklarını ve
dönemin bilinmeyenlerini anlattı...
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi
Zeliha Berksoy, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını
yanıtladı. Nazım Hikmet'le annesinin aşkla başlayan dostluklarının
ölene kadar sürdüğünü söyleyen Berksoy, Nazım'ın hapishane
sürecinde yaşadığı zorlukları gözleri dolarak anlattı.
İşte Zeliha Berksoy'un o açıklamaları....
SONKU, NAZIM'A ÖLDÜRÜLECEĞİNİ SÖYLEDİ
Demokrat Parti zamanı Nazım Moskova'ya kaçmak zorunda kalıyor.
Çünkü tekrar askere alacaklar. Zaten ağır hasta, bir de taş kırmaya
gönderecekler. Nazım'ın İpek stüdyosunda yakın arkadaşları var.
Cahide Sonku da bunlardan biri. Zaten öldürüleceğini de Sonku haber
veriyor. Ben de annemin çok yakın arkadaşı olduğu için
biliyorum.
DERHAL BURAYI TERKEDİN
Celal Bayar'ların falan yemek yediği ünlü bir yer vardı.
Cahide de hiç evde oturmayan bir kadındır, dik başlıdır. O da
Tütüncü İhsan'ın karısı. Bir gün Tütüncü İhsan diyor ki “Nazım'ı
askere gönderecekler. Zara'ya. Cahide de hemen İpek stüdyolarına
“Bana hemen yarına bir senaryo lazım” diye haber veriyor. Nazım da
senaryoyu yazıyor ve götürüyor. Cahide de evden herkesi gönderip
Nazım'a durumu açıklıyor ve “Derhal burayı terkedin” diyor.
KORKUDAN NAZIM'IN DİZELERİNİ YAKMIŞLAR
Nazım diyor ki “Benim başyapıtım İnsan
Manzaraları'dır” ama bunun 2000 dizesi kayıp. Çünkü ona
buna saklasınlar diye göndermiş. Mesela Feride Celal mısraları
eşine vermiş, eşi de hepsini yakmış. Evler aranıyor diye
korkmuşlar. Bunu yapan tek isim Feride Celal de değil. Mısraları
yakmışlar, atmışlar. 40'lı yıllar apayrı zamanlar, suçları çok ağır
olan yıllar.
NAZIM SUÇSUZ AMA BİR MÜDDET YATMASINDA FAYDA
VAR
Balçiçek İlter'in Nazım Hikmet'in Semiha Berksoy'a gönderdiği
mektuplardan “...Bugün 3.5 seneyi doldurdum, demek ki resmi
hesaplara göre 24.5 seneden biraz fazla cezam kaldı. Onu yatar,
adalet hükmünü icra eder, çıkarız. Haydi hayırlısı...” satırlarını
okuması üzerine gözleri dolan Zeliha Berksoy: Gözlerim doldu.
Çünkü annem o sırada Fevzi Çakmak'la konuşulsun, Nazım
affedilsin diye Yahya Kemal'le buluşuyor. Yahya Kemal de
“Peki” diyerek Şükrü Kaya ile konuşuyor. Bir hafta sonra Şükrü Kaya
diyor ki “Evet, suçsuz olduğunu biliyoruz ama bir müddet daha
yatmasında fayda var.” Bu lafın üzerine Nazım 10 sene daha
yatıyor.
"HELE ŞÜKÜR NAZIM'I 30 SENEYE MAHKUM
ETTİRDİM"
Fevzi Çakmak “Nazım'ı 30 seneye mahkum ettirdim, hele
şükür” diyor. İsmet Paşa da “Nazım Hikmet'in içerde
yatıyor olması içimi yakıyor ama elden bir çare gelmiyor” diyor. Ne
yapmış ki bu adam? Neden elden bir çare gelmesin? Daha sonra
Nazım'ın avukatı onlarca rapor yazıyor, CHP Başkan Yardımcısı araya
giriyor, İnönü'den randevu alınıyor. İnönü'ye tüm dava dosyası ile
gidilerek durum açıklanıyor. İnönü de “Ben bu durumun böyle
olduğunu bilmiyordum. Yazık, suçsuzmuş.” 50'li yıllardan
bahsediyorum, Nazım yıllardır içeride. Bunlar çok ağır
şeyler.
NAZIM'DAN BERKSOY'A: EVLENME, SENİNLE
OTURACAĞIM
Nazım'a heyecan veren kadınlar var. Mesela annemle 1934'te
aralarında bir şey yaşanıyor. Çünkü Semiha çok zeki, cingöz,
yetenekli. Aralarında derin bir tutku var. Semiha, bu tutkudan
Berlin Müzik Akademisi'ne kaçarak kurtuluyor. Nazım ona
“Ben istemezsem gidemezsin ama sana izin veriyorum. Çünkü
sesin çok güzel.” diyor. 1940'ta annem döndükten sonra
Çankırı Hapishanesi'ne gidiyor ve başka bir adama aşık olduğunu
Nazım'a söylüyor. Nazım da “Evlenme, burdan çıkınca seninle
oturacağım” diyor. Daha sonra annem evleniyor, Nazım'la
babam da çok yakın arkadaş oluyorlar. Annemle Nazım'ın aşkla
başlayan dostlukları da Nazım ölene kadar sürüyor.