İşte müzakerelerin en acı ilacı
Abone olAvrupa Birliği ile yapılacak müzakerelerde en önemli sorun tarım olacak. Türkiye'nin yumuşak karnı olarak nitelenen tarım sektörü konusunda halk acı bir ilaç içecek.
Avrupa Birliği ile yapılacak müzakerelerde en önemli sorun
kuşkusuz tarım olacak. Tarım konusunda kalıcı kısıtlamalar getirme
isteği ve müzekerelerde çiftçilere olan destek hükümetlerin oy
deposu kırsal kesimde deprem etkisi yaratacak. Seçim dönemlerinde
oy karşılığında türlü vaatlerle uyuşturulan tarım sektöründe
yaşanan yanlışlıklar AB duvarına toslayacak. Türkiye'nin yumuşak
karnı tarım hükümetin başını fena ağrıtacak. Yapılan tahminlere
göre tarımdan 10 milyon insan şehirlere göç edecek. Bu kesimin
yüzde 28'i okuma yazma bilmiyor. Var olan işsizlik sorunu şehirlere
akın edecek göçlerle içinden çıkılamayacak bir hale gelecek.
Nitekim geçtiğimiz günlerde Egeli çiftçilerin protostosu manidardı.
“Türkiye Avrupa Birliği’nde üreticiler nerede”, “İşte ses, işte
güç” gibi pankartlar açan üreticiler, önümüzdeki sancılı dönemin
işaretlerini verdi. Bir uyarı da Türkiye Ziraat Odaları Birliği
(TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'dan geldi. Bayraktar, yıllık
programda, tarımda 2005 yılında da yüzde 1.7 gerileme olacağının
tahmin ediyor. Bu istatistik ise 3 yıl arka arkaya tarım sektörünün
gerilemesi anlamına geliyor . Ancak cumhuriyet hükümetlerinin tarım
politikası bugüne kadar gerçekçi olmadı. Organik tarımda AB'nin çok
gerisinde olan Türkiye bunun altyapısını yeni oluşturuyor. Konu ile
ilgli kanun yeni yürürlüğe girdi. Hükümetler verimlilik ve kaliteyi
esas almak yerine kredi ve para desteği ile sorunları aşma
niyetinde oldu. Oysa tarım settörünün destekleme yerine AB ülkeleri
ile rekabet edebilir bir tarımsal yapı ve uyum sorununu aşmaya
yönelik politikaları uygulama gerçeği geldi de geçiyor bile.
Hükümet, gelecek yıl hayvancılık sektörüne 550 trilyon liralık
kaynak ayırdı, ancak hayvan kayıtlarının yetersizliği ve kaçak
hayvan girişi, sorunların çözümünü uzatıyor. Hükümetin 2005-2013
yılları arasında nasıl bir türkiye olacağı da rakamlar ile ortaya
konuyor. Buna göre hedef; 5.8 milyon damızlık hayvan, 23 milyon ton
süt üretimi, kişi başına yıllık 250 lt süt tüketimi, beyaz ette 400
bin ton ihracat, 1.3 milyon ton et üretimi, kişi başına yıllık 16
kg kırmızı, 20 kg beyaz et tüketimi, 12 kg yani 200 adet yumurta
tüketimi olarak belirlendi.