İşte MİT krizinin bilinmeyen yüzü
Abone olSavcılık- emniyet-MİT üçgeninde yaşanan dört günün perde arkası....
MİT'çilerin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılmasıyla başlayan kaos sürerken savcılık- emniyet-MİT üçgeninde yaşanan dört günün perde arkası aralanmaya başladı.
Soruşturma dosyası Başbakan'a ne zaman verildi?
Haber, basına nasıl sızdı?
İşte ifade krizinin bilinmeyenleri...
İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın KCK soruşturması kapsamında beş MİT'çiyi ifadeye çağırması Türkiye gündemini altüst etti. Son olarak dört MİT'çi hakkında yakalama kararı çıkarılması, tansiyonu daha da yükseltti. Ankara-İstanbul hattındaki derin ayrışmaya hükümet el koydu. Kriz gelecek haftaya da sarkacak gibi görünüyor.
Akşam gazetesinin haberine göre, savcılık- emniyet-MİT üçgeninde yaşanan dört günün perde arkası:
UÇAK İNMEDEN HABER SIZDI
- Ankara'da 7 Şubat günü grup toplantılarını tamamlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğleden sonra İstanbul'a gelerek eski vaiz İbrahim Subaşı'nın Fatih Camii'ndeki cenaze namazına katıldı.
- Sonrasında Erdoğan'a KCK-MİT ilişkisini gösterdiği iddia edilen belgeler bir dosya halinde sunuldu. O saatlerde Savcı Sadrettin Sarıkaya MİT görevlilerini telefonla ifadeye çağırdı. Başbakan'ı kızdıran süreç de bundan sonra başladı.
- Başbakan Erdoğan'ın uçağı 20.25'te İstanbul'dan Ankara'ya doğru havalandı. 21.30'te uçak Esenboğa'ya indiği sırada soruşturma basına sızdı. MİT, dosyayı basına polisin verdiğini iddia etti. Başbakan hemen İçişleri Bakanı ve İstanbul Valisi'ni arayarak İstanbul Terörle Mücadele Yurt Atayün ve İstihbarat Müdürü Erol Demirhan'ın görevden alınması talimatını verdi.
- İstanbul Emniyeti üzgün ve şaşkın. Zira görevden alınan Terörle Mücadele Müdürü Yurt Atayün ve İstihbarat Müdürü Erol Demirhan, Ergenekon ve KCK gibi çok önemli operasyonları yürütmüş üst düzey iki müdürdü. Yani İstanbul Emniyeti'nin A Takımı'ndaydı. Emniyet bu bilginin polisten sızdığına inanmıyor. Çünkü böylesine gizli bilgiyi çok az kişi biliyordu ve o kişilere de kefiller.
MİT İSTERSE KÖSTEBEĞİ BULUR
- Başbakan Erdoğan'a dosyanın verilmesinin hemen ardından bilginin basına sızmasını, MİT'in içerisindeki bir grubun soruşturmayı engellemek için yaptığına inanılıyor. İki müdürün görevden alınmasıyla kendilerinin sorumlu tutulduğunu düşünen polis, köstebeğin hemen bulunarak deşifre edilmesini istiyor. Vatan Caddesi'ndeki genel kanaat, eğer MİT isterse olağanüstü imkanlarıyla bu bilgiyi sızdıran kişiyi kısa sürede bulabilir.
GÖREVİMİZİ YAPIYORUZ
- Türkiye'nin en hareketli yerlerinden biri de özel yetkili savcıların çalıştığı Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi. MİT soruşturmasıyla ilgili savcılar arasında tam bir dayanışma var. Savcı Sadrettin Sarıkaya'nın hukuken doğru bir girişimde bulunduğuna inanıyorlar: 'Bizlere hükümetin savcıları diyorlardı.' Şimdi öyle olmadığı görülüyor. Hükümet, bu yapılan soruşturmadan rahatsız. Biz görevimizi yapıyoruz. Hukukun gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz.