İşte MGK bildirisi

Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) Mart ayı olağan toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında gerçekleştirilen toplantı yaklaşık 5 saat sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez katıldığı toplantıda Irak'ta yaşanan gelişmelerin yanısıra Kıbrıs konusu da ele alındı. Toplantının ardından MGK Genel Sekreterliği tarafından bir bildiri yayımlandı. Bildiride, "Ülkemizin ulusal çıkarlarının gerektirdiği politikalar devletimizin ilgili makamları arasında etkin bir eşgüdüm içinde yürütülmektedir. Türkiye, askeri operasyonun kısa sürede, bölgenin barış, istikrar ve güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek bir ortamın oluşmasına ve daha fazla can kaybına yol açmayacak biçimde sona ermesini dilemektedir" denildi. Bildiride ayrıca, ABD ile bugüne kadar karşılıklı yarara hizmet eden işbirliğinin bundan sonra da süreceğinden kuşku duyulmaması gerektiği vurgulanarak, Kuzey Irak'taki duruma ilişkin olarak ABD ile yakın bir diyalog içinde olunduğuna işaret edildi. Bildiride, ABD'nin Türkiye'nin duyarlılıklarını göz önünde bulunduracak bir yaklaşımla bölgedeki olası gelişmelere karşı önlemler alma durumunda olduğunun altı çizildi. Bildiride ayrıca, "İçinde bulunulan koşullarda Türkiye'nin duyarlılıklarına uygun şekilde her türlü olasılığı gözeten önlemler askeri makamlarımızca sınır bölgesinde esasen alınmış bulunmaktadır" ifadeleri kullanıldı. MGK BİLDİRİSİ MGK Genel Sekreterliği tarafından yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Geçen 1 aylık döneme ilişkin güvenlik raporları ışığında ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumu gözden geçirilmiştir. Türkiye'nin güvenliğini yakından ilgilendiren dış politika gelişmeleri ele alınmıştır. Bu bağlamda: 1) Irak konusundaki gelişmeler gözden geçirilmiştir. Türkiye, komşusu Irak'ta sürdürülmekte olan askeri harekata ilişkin gelişmeleri yakından izlemektedir. Aynı coğrafyayı paylaştığımız bu ülkede meydana gelen gelişmeler Türkiye'nin ulusal çıkarlarını ve güvenliğini doğrudan ilgilendirmektedir. Türkiye askeri operasyonun kısa sürede bölgenin barış, istikrar ve güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek bir ortamın oluşmasına ve daha fazla can kaybına yol açmayacak şekilde sona ermesini dilemektedir. Bu bağlamda Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasal birliğinin korunması, temel öncelik olma özelliğini her koşulda korumaktadır. TBMM'nin kararı uyarınca Türkiye, müttefiki ABD ve İngiltere'ye Irak'taki operasyona katılan uçaklarının Türk hava sahasının kullanımı için üst uçuş izni sağlamış bulunmaktadır. ABD ile bugüne kadar karşılıklı yarara hizmet eden ikili ve çok taraflı düzeylerdeki işbirliğinin önümüzdeki dönemde de süreceğinden kuşku duyulmaması gerekir. Bu işbirliği anlayışı içinde Türkiye'nin çıkarlarını ve güvenliğini ilgilendiren Kuzey Irak'taki duruma ilişkin olarak da ABD ile yakın bir diyalog içinde bulunulmaktadır. Bu çerçeve Türkiye'nin haklı kaygı ve beklentileri ABD'ye iletilmiştir. ABD de Türkiye'nin duyarlılıkları göz önünde bulunduracak bir yaklaşıma, bölgedeki olası gelişmelere karşı önlemler almak durumundadır. Türkiye, insani yardım sağlanması, kitlesel göç hareketinin önlenmesi ve Kuzey Irak'taki farklı gruplar arasında çatışma doğmaması amacıyla gerekli önlemleri alma kararlılığındadır. Öte yandan, küresel bir tehdit olan terörizmden geçmişte büyük can kaybına uğramış ve zarar görmüş olan Türkiye'nin PKK-KADEK'ten kaynaklanabilecek olası terör tehdidine karşı da gerekli adımları atmaktan kaçınmayacağı açıktır. İçinde bulunulan koşullarda Türkiye'nin yukarıda değinilen duyarlılıklarına uygun bir şekilde her türlü olasılığı gözeten önlemler, askeri makamlarımızca sınır bölgesinde esasen alınmış bulunmaktadır. Yanıbaşımızda sürmekte olan savaş koşullarında ülkemizin ulusal çıkarlarının gerektirdiği politikalar, devletimizin ilgili makamları arasında eşgüdüm içinde yürütülmektedir. Kamuoyunda zihin karışıklığına yol açan ve ulusal güvenlik çıkarlarının korunması yönünde demokratik toplumlarda geçerli sorumluluk anlayışı ile de bağdaşmayan yanlış bilgilendirme ve yorumlara değer verilmemesi de ulusumuzun birlik ve beraberlik içinde serinkanlılığını koruması her zamankinden daha fazla önem taşımaktadır. 2) Kurul, Kıbrıs konusunu da değerlendirmiştir. Türkiye, Kıbrıs'ta görüşme yoluyla kapsamlı bir çözüme ulaşılması hedefini desteklemeye devam etmektedir. Türk tarafı BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonuna da yapıcı katkılarda bulunmuştur. Kıbrıs'ta bir çözüme ulaşılmadan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin uluslararası anlaşmalara aykırı olarak AB üyeliği aşamasına gelmesi müzakere sürecinin başarıya ulaşmasını önleyen temel bir etken olmuştur. Türkiye, KKTC ve Kıbrıs Türk halkını her alanda desteklemeye devam edecektir.