İşte Merkez'in enflasyon raporu
Abone olMerkez Bankası Başkanı Başçı, 2012 ile 2013 yıllarına ilişkin enflasyon tahmin rakamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "2012 yılı sonunda
enflasyonun yüzde 5,3 ile 7,7 aralığında, 2013 yıl sonunda yüzde
3,4 ile yüzde 7,0 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz"
dedi.
Başçı, Sheraton Otel'de düzenlenen 'Enflasyon Raporu Tanıtım
Toplantısı'na katıldı. Başçı, yaptığı konuşmada, yılın ilk
çeyreğinde küresel iktisadi faaliyet beklendiği gibi, yavaşlamaya
devam ederken Euro Bölgesi'ne dair endişelerin azalmasıyla küresel
risk iştahında kayda değer bir iyileşme gözlendiğini söyledi.
Başçı, Yunanistan'ın kamu borcu yapılandırılmasının tamamlanarak
düzensiz bir iflasın önüne geçilmesi ve Avrupa Merkez Bankası'nın
üç yıl vadeli likidite operasyonlarına devam etmesi, Euro Bölgesi
borç kriziyle ilgili algılamaların kısmen iyileşmesini sağladığını
belirtti.
"Aynı zamanda ABD'de iktisadi faaliyetin beklenenden olumlu bir
görünüme işaret etmesi de güven ortamını pekiştiren bir diğer unsur
oldu" diyen Başçı, "Tüm bu gelişmeler, yılın ilk çeyreğinde küresel
risk iştahının artmasını sağlayarak gelişmekte olan ülkelere
yönelik sermaye akımlarını hızlandırdı. Ne var ki, yakın dönemde
özellikle İspanya ekonomisine dair endişelerin artması sonucu
tahvil getirilerinin yeniden yükselişe geçmesi ve ABD'de istihdam
artışlarının beklentilerin altında kalması gibi gelişmelerin
küresel ekonomiye dair algılamalardaki düzelmeyi kesintiye
uğrattığını görüyoruz. Bu doğrultuda, ikinci çeyreğin başı
itibarıyla gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarındaki
oynaklığın devam ettiği gözleniyor" diye konuştu.
Başçı, bir önceki Enflasyon Raporu'nun yayımlandığı Ocak ayının
sonundan bugüne yaşanan gelişmelerin, küresel finans
piyasalarındaki kırılgan yapının sürdüğünü ortaya koyduğunu
vurguladı. Başçı, küresel krizin başlangıcının üzerinden 4 yıla
yakın süre geçmesine rağmen gelişmiş ülkelerde bilanço düzeltme
sürecinin devam ettiğini bildirerek, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"Euro Bölgesi'ne dair sorunlar, ABD ve Çin ekonomilerine ilişkin
belirsizlikler ve enerji fiyatlarındaki arz yönlü riskler
gündemdeki yerini koruyor. Varlık piyasalarının hızlı yükselişler
gösterdiği ve gelişmiş ülkelerin para politikalarının gevşek bir
duruş sergilediği dönemlerde dahi borçlanma piyasalarındaki
faaliyetin durgun seyrettiğini ve bu piyasalarda faaliyet gösteren
kurumlara ilişkin endişelerin canlı kaldığını görüyoruz. Bu durum,
küresel risk algılamalarındaki oynaklığın devam edebileceğini
gösteriyor. Bütün bu gelişmeler, esnek bir para politikası
çerçevesinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor."
"PARASAL SIKILAŞTIRMAYI DAHA SIK
UYGULAYABİLİRİZ"
Başçı, 2011 yılının ikinci yarısından itibaren kredi büyüme hızları
belirgin şekilde yavaşlarken, cari işlemler dengesinde de kayda
değer bir iyileşme gözlendiğine dikkati çekerek, bu dönemde yurt
içi talep büyümesi kontrol altına alınırken net ihracatın
katkısının belirgin şekilde arttığının görüldüğünü söyledi. "Diğer
bir ifadeyle, büyüme kompozisyonunun daha sağlıklı bir görünüme
kavuştuğunu rahatlıkla söyleyebiliriz" diyen Başçı, faiz koridoru
sisteminin sağladığı esnekliği kullanarak Ekim ayından bu yana, üç
kez ek parasal sıkılaştırmaya gidildiğini anlattı.
Başçı, "Bu sıkılaştırma dönemlerinde, miktar ihalesi ile yaptığımız
fonlamayı azaltarak piyasaya sağlanan likiditenin ortalama
maliyetini belirgin şekilde artırdık. Öte yandan, Şubat ayında Euro
Bölgesi borç krizine dair algılamaların iyileşmesine bağlı olarak
küresel risk iştahının artması üzerine faiz koridorunun üst
limitini sınırlı ölçüde indirdik" diye konuştu.
Buna rağmen, sıkı parasal duruşunun korunduğunun altını çizen
Başçı, bu doğrultuda, Para Politikası Kurulu olarak Nisan ayında
enerji fiyatlarındaki yüksek oranlı fiyat ayarlamalarının ve diğer
geçici unsurların enflasyon görünümünü bozmasını engellemek
amacıyla parasal sıkılaştırmayı daha sık uygulayabileceklerini
vurguladıklarını hatırlattı.
Başçı, "Ayrıca küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi
nedeniyle para politikasında esnekliğin korunmasının uygun
olacağını belirttik" dedi.
"İKİNCİ ÇEYREKTEN İTİBAREN ILIMLI BİR TOPARLANMA EĞİLİMİN
BAŞLAYACAĞINI TAHMİN EDİYORUZ"
"2012 yılının ilk çeyreğinde enflasyon Ocak Enflasyon Raporu'nda
sunduğumuz tahminlerle uyumlu seyrederek Mart sonu itibarıyla yüzde
10,43 seviyesinde gerçekleşti" diyen Başçı, konuşmasından şunları
kaydetti:
"Bu dönemde, petrol fiyatlarının varsayımlarımızdan yüksek
seyretmesi nedeniyle enerji fiyatlarındaki artışlar öngörülenin
üzerinde gerçekleşirken, işlenmemiş gıda fiyatları beklenenden daha
olumlu bir seyir izledi. Döviz kuru hareketlerinin birikimli
etkilerinin hafiflemesiyle temel mal fiyatlarının yıllık artış
oranının yılın ilk çeyreğinde gerileme eğilimine girdiğini
görmekteyiz. Hizmet fiyatları ise ılımlı seyrini koruyor. Bu
gelişmeler çerçevesinde temel enflasyon göstergelerinin uzun bir
süreden sonra tekrar düşüş eğilimi sergilediğini görüyoruz. 2012
yılının ilk aylarına dair sanayi üretimi verileri yılın ilk
çeyreğinde iktisadi faaliyetin beklenenden bir miktar daha zayıf
seyrettiğini gösteriyor. Ancak, bu gelişmenin büyük ölçüde olumsuz
hava koşulları ve dış belirsizlikler gibi geçici unsurları
yansıttığını düşünüyoruz. Bu doğrultuda ikinci çeyrekten itibaren
ılımlı bir toparlanma eğiliminin başlayacağını tahmin
ediyoruz."
"ENFLASYON TAHMİNLERİNDE GIDA FİYATLARI İLE PETROL VE DİĞER
İTHALAT FİYATLARI ÖNEMLİ ROL OYNUYOR"
Enflasyon tahminlerinde gıda fiyatları ile petrol ve diğer ithalat
fiyatları da önemli rol oynadığına dikkati çeken Başçı, gıda
fiyatlarının yıllık artış oranına dair varsayımların, yılsonları
için tahmin ufku boyunca yüzde 7,5 olarak korunduğunu söyledi. Öte
yandan, petrol fiyatlarında yukarı yönlü güncelleme yaptıklarını
hatırlatan Başçı, petrol fiyatlarının Ocak Enflasyon Raporu'nun
yayımlanmasından itibaren geçen süre zarfında arz yönlü gelişmelere
bağlı olarak öngörülenin oldukça üzerinde bir seyir izlediğini
belirtti. Başçı, bu çerçevede, Nisan ayının ilk yarısı itibarıyla
oluşan vadeli fiyatları da dikkate alarak, petrol fiyatları
varsayımlarını, 2012 yılı için 120 ABD dolarına, 2013 yılı için ise
115 ABD dolarına çıkardıklarını ve enerji dışı ithalat
fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak ithalat fiyat endeksinin
beklenenden olumlu bir seyir izlediğini bildirdi.
"ENFLASYONUN 2012 YILI SONUNDA YÜZDE 5,3 İLE YÜZDE 7,7
ARALIĞINDA GERÇEKLEŞECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ"
"Tahminlerimizi oluştururken önümüzdeki dönemde ek parasal
sıkılaştırmanın daha sık yapılacağını ve buna bağlı olarak
kredilerin yıllık büyüme oranının yüzde 14 civarında seyredeceğini,
varsaydık" diyen Başçı, "Bu çerçevede, enflasyonun, yüzde 70
olasılıkla, 2012 yılı sonunda orta noktası yüzde 6,5 olmak üzere
yüzde 5,3 ile yüzde 7,7 aralığında, 2013 yılı sonunda ise orta
noktası yüzde 5,2 olmak üzere yüzde 3,4 ile yüzde 7,0 aralığında
gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Orta vadede enflasyonun yüzde 5
hedefi düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz Sonuç olarak,
enerji fiyat varsayımlarında 2012 yılına dair yaptığımız
güncellemelerin enflasyon üzerindeki olumsuz etkisine rağmen, para
politikası duruşunda bu etkiyi telafi edecek bir sıkılaşmaya
giderek yüzde 6,5 olan yıl sonu enflasyon tahminimizi
değiştirmedik" dedi.
"YILIN ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİNDEN İTİBAREN ENFLASYON KADEMELİ
OLARAK DÜŞECEK"
Bu doğrultuda, Ocak Enflasyon Raporu'na göre kredilerin bir miktar
daha ılımlı büyüyeceği ve toplam talep koşullarının enflasyondaki
düşüşe verdiği desteğin artacağı bir görünümü esas aldıklarını
belirten Başçı, yılın ikinci çeyreğinde geçici unsurlar ve baz
etkileri nedeniyle enflasyonun oldukça dalgalı bir seyir izlemesini
beklediklerini söyledi. Başçı, "Nisan ayında, elektrik ve doğalgaz
fiyatlarındaki artışların tüketici enflasyonuna doğrudan etkisinin
0,5 puan civarında olacağını, bu nedenle yıllık enflasyonun geçici
olarak yükselip tepe noktasına ulaşacağını öngörüyoruz. İşlenmemiş
gıda fiyatlarındaki baz etkileri nedeniyle yıllık enflasyonun Mayıs
ayında keskin bir d düşüş göstereceğini, Haziran ayında ise bu
düşüşün bir kısmının geri alınacağını tahmin ediyoruz" diye
konuştu.
Başçı, Ekim ayından bu yana uyguladıkları sıkı para politikasının
ikincil etkileri sınırlamasını, böylece geçici fiyat hareketlerinin
yıllık enflasyon üzerindeki birikimli etkilerinin kademeli olarak
ortadan kalkmasıyla enflasyonun aşağı yönlü bir seyir izlemesini
beklediklerini ifade etti. Bu çerçevede, yılın üçüncü çeyreğinden
itibaren enflasyonun kademeli olarak düşeceğini anlatan Başçı,
özellikle son çeyrekte bu düşüşün belirginleşeceğini tahmin
ettiklerini ve bu noktada, açıklanacak her türlü yeni veri ve
haberin para politikası duruşunun değiştirilmesine neden
olabileceğini vurguladı. Başçı, "Dolayısıyla, tahminlerimizi
oluştururken para politikasının görünümüne ilişkin ifade etmiş
olduğum varsayımlar tarafımızca verilmiş bir taahhüt olarak
algılanmamalıdır" dedi.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM DAİR DİĞER RİSK UNSURU PETROL
FİYATLARINDAKİ BELİRSİZLİKLER"
"2011 yılının son üç ayında gerçekleşen keskin fiyat artışları
nedeniyle enflasyonun bu yılın son çeyreğine kadar hedefin belirgin
olarak üzerinde seyretmesini bekliyoruz" diyen Başçı, "Bu durum,
fiyatlama davranışlarının dikkatle izlenmesini gerektiriyor. Ekim
ayından itibaren gerçekleştirdiğimiz parasal sıkılaştırma ve iç
talepteki ılımlı görünüm ikincil etkilerin ortaya çıkma olasılığını
azaltmış olsa da, önümüzdeki dönemde temkinli bir yaklaşımla
enflasyon görünümünü dikkatle takip ederek orta vadeli enflasyonun
hedefle uyumlu olması için gereken tedbirleri alacağımızı
vurgulamak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki döneme dair bir diğer risk unsurunun ise petrol
fiyatlarının görünümündeki belirsizlikler olduğuna dikkati çeken
Başçı, her ne kadar küresel iktisadi görünümün zayıf seyri genel
olarak emtia fiyatları üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlasa
da, arz yönlü sorunların devam etmesinin enerji fiyatlarının
görünümüne ilişkin kısa vadede yukarı yönlü bir risk unsuru olarak
ortaya çıktığını söyledi. Başçı, böyle bir riskin gerçekleşmesi
halinde, geçici fiyat hareketlerinden kaynaklanan etkilere tepki
vermeyeceklerini ve ancak fiyatlama davranışlarının kalıcı olarak
bozulmasına müsaade etmeyeceklerini belirtti.