İşte merakla beklenen revizyon tarihi!
Abone olAbdülkadir Selvi herkesin merakla beklediği o sorunun yanıtını verdi. Yapılacağı söylenen revizyon ne zaman?
Yenişafak si yazarı AbdÜlkadir Selvi, kabine revizyonunun ne zaman yapılacağını yazdı.
Selvi, yazısında, operasyonun getirdiği sarsıntının bir aşamaya gelmesinin bekleneceğini ve Başbakan'ın Pakistan gezisinden sonra kabine değişikliğine gidileceğini yazdı.
BUGÜN DE YAPILMAYACAK
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Kütahya programı ertelenince, 'Tamam' dedik. Kabine revizyonu kesinleşti.
Biz bütçe görüşmelerinden sonra kabinenin değişeceğini beklerken, Meclis kulislerinde, dün akşam için, 'Bakanlar değişiyor' havası hakimdi.
Hani neredeyse oturup kabine listesi yapılacak bir hava vardı.
Ama son aldığım bilgiye göre, kabine değişikliği bugün de yapılmayacak.
Başbakan Erdoğan'ın, 22-24 Aralık tarihlerinde yapacağı Pakistan gezisinden sonraya kaldı.
İstanbul operasyonu ile yaşanan sarsıntının bir aşamaya ulaşması beklenecek.
DEĞİŞİKLİK 4 BAKANLA SINIRLI KALMAYACAK
Kabine revizyonunun Belediye Başkan adayı olan 3 bakan ile operasyonda ismi geçen 4 bakanla sınırlı kalmayacağı artık belli oldu. Ancak hangi ölçüde gerçekleşeceği Başbakan'ın takdirine bağlı.
İstanbul'daki yolsuzluk operasyonu AK Parti açısından da bir sınava dönüştü.
Meclis'te AK Parti kulisindeydim.
En çok kulağıma gelen, 'Kimin ne tür bir yanlışı varsa gitsin hesap sorsun' sözü oldu.
Elbette ki, henüz neyin ne olduğu belli değil.
Ama yolsuzluğun adı dahi mide bulandırıcı.
ASIL SORUN NASIL TAVIR TAKINILACAĞI
Sorun yolsuzluk olup olmaması kadar buna karşı nasıl bir tavır takınılacağı.
Yolsuzluğun olması ne kadar kabul edilemez bir durumsa, onun savunulmaya kalkışılması da en az onun kadar yanlış.
Zaten kimsenin öyle bir hevesi de yok.
'Benim hırsızım iyidir' ya da 'Bizim arkadaşlarımız yapmaz' şeklinde, toptansı bir yaklaşımla bu işin içinden çıkamayız.
Eğer bu kadrolar bir yolsuzluk yaptıysa daha vahim.
Herkesten önce bu hesabı bizim sormamız gerekir.
Sorarız da...
Devlet malı, Beytülmal'dır.
Biz Beytülmal'dan giyilen elbisenin hesabının Halife Ömer'den sorulduğu bir inanç sisteminden geliyoruz.
SÜT LEKE KALDIRMAZ
Kimin yolsuzluğu varsa gitsin hesabını versin...
AK Parti'nin normal bir parti gibi hareket etme lüksü yoktur.
Orada Gazze'deki Filistinlini, Arakan'daki yetimin, Suriye'deki mazlumun duası, gözyaşı ve beklentisi var.
Süt leke kaldırmaz.
Bir iktidar partisinde bazıları yanlış bir iş yapmış olabilir ama onun karşısına önce biz dikiliriz.
Bu konuda duruşumuz nettir...
Ama bu operasyonun perde arkasındakileri görmemize ve bundan nasıl bir siyasi sonuç elde edilmek istendiğini anlamamıza engel değil.
Teknik takiplerin bir kısmı 6 ay ya da 1 yıl önce tamamlanıyor.
Görevden alınan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın da 1 yıldır bunu bildiği söyleniyor.
Ancak operasyon için yerel seçimlerden 1 ay öncesi planlanıyor.
Hem de eşzamanlı olarak 23 ilde belediyelere yönelik geniş çaplı bir operasyon için hazırlık yapılıyor.
Ancak dershanelerle ilgili süreç, operasyon takviminin öne alınmasını sağlıyor.
Dershanelerle ilgili ajite edici taslak 14 Kasım tarihinde yayınlanmıştı.
GÜLEN CEMAATİ ÇOK BASKIN VE ŞANTAJ AĞIRLIKLI KAMPANYA YÜRÜTTÜ
Bunun üzerine Gülen hareketi çok baskın bir şekilde tehdit ve şantaj ağırlıklı bir kampanya yürüttü.
Başbakan Erdoğan ise buna karşı direndi, boyun eğmedi.
Şimdi görülüyor ki, operasyonların düğmesine o tarihte basıldı. Aralık ayının başını kast ediyorum.
Elbette ki, 'Hırsızın hiç suçu yok mu?'
Elbette ki var. Hem de en büyük suç onlara ait.
Dershaneler tartışması başladığı günlerde, 'Bizim bu konuda hiçbir meşru sınırımız yok' demişlerdi.
Bunun ne olduğunu gördük, görmeye devam ediyoruz.
Şimdi 4 bakanın ismi ön plana çıktı.
Bu bakanların bir kısmı bakanlığını Gülen hareketinin hizmetine sunan isimlerdi.
Yurtdışı gezilerinde özel uçaklarının başköşesinde Gülen grubu yöneticilerini eksik etmiyorlardı.
Yurtdışı temasları sırasında Gülen grubuna ait okulları ziyaret etmeyi ihmal etmiyorlardı.
Koruma görevlilerinden, özel kalem müdürlerine ve danışmanlarına kadar, 'Mahremleri'ni Gülen grubundan yetişmiş isimlere açmışlardı.
KARAKOLDA AYNA VARDI, ŞİMDİ BANYOLARDA KAMERA VAR
Sonuç ne oldu?
Peki sonuç ne olacak?
Bu ikinci sorumdan, haklarında hazırlık yapılan yeni bakanları kast ediyorum.
Bir türkü vardı.
Karakol'da ayna var diye.
Şimdi yeni bir beste var.
Banyolarda kamera var diye...