İşte Kürtlerin bir numaralı düşmanı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Kürtlerin 1 numaralı düşmanının kim olduğunu açıkladı
Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen iftara katılan Başbakan
Yardımcısı Bekir Bozdağ, terörle mücadelenin PKK yok oluncaya kadar
süreceğini belirterek, “PKK terör örgütü, sadece Türkiye
Cumhuriyeti’nin değil, Kürt asıllı kardeşlerimizin de bir numaralı
düşmanındır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Esenler Belediyesi’nin, 81 şehri tek sofrada buluşturan iftar programına katıldı. Program öncesi Dörtyol Meydanı üzerinde stant açan il dernekleri yöresel yemeklerini sergiledi. Yemeklerin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve vatandaşlara ikram edildiği iftar sofrasında birlik ve beraberlik mesajları verildi.
İftardan sonra yaptığı konuşmada Ramazan’da şehit haberlerinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, PKK yok oluncaya kadar terörle mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Bugün İzmir’de şehit olan Mehmetçiğimize ve diğer bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize tekrar başsağlığı ve sabır diliyorum. Ama bir şeyi de bilmenizi istiyorum. Türkiye nice badireleri, zorlukları atlattı. Nice sıkıntıları atlattı. Sadece Cumhuriyet döneminde değil, bundan önceki asırlarda da nice zorlukları aşa aşa buraya geldik. Bunu da aşacağız, bunu da bitireceğiz. Türkiye’nin gündeminde PKK terörü diye bir terör kalmayıncaya kadar mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Türkiye’nin gücünden kudretinden azametinden gelişmesinden rahatsız olanlar, terör örgütünü taşeron örgüt olarak da kullanıyorlar. Onlar da bilsinler. Hem terör örgütü hem ona iş sipariş edenler hem ona silah ve başka destek verenler iyi bilsinler ki bu millet nice badireleri, engelleri aştı. Nice güçleri yok etti. Bunu da yok etmeyi başaracaktır. Bizim gücümüz, azmimiz var. Biz haklıyız ve doğruyuz. Haklı ve doğru olanların başaramayacağı hiçbir iş yoktur. Siz müsterih olun. Hükümetimiz görevinin başındadır. Güvenlik güçlerimiz milletimizin kendine emanet ettiği görevleri, Anayasamızın ve yasamızın çizdiği sınırlar içerisinde yerine getirmeye devam ediyor ve devam da edecektir”
“PKK, KÜRT ASILLI KARDEŞLERİMİZİN BİR NUMARALI
DÜŞMANIDIR”
Bekir Bozdağ, Kürt vatandaşlar ile PKK arasında bir ayırım yapılması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürt kökenli kardeşlerinizle PKK terör örgütünü lütfen birbirinden ayırın. Çünkü PKK terör örgütü sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Kürt asıllı kardeşlerimizin de 1 numaralı düşmanındır. Onların da huzurunun, saadetinin en büyük tehdididir. Bugün yatırımlar yeteri kadar yapılamıyorsa, bazı sıkıntılar varsa terör örgütü nedeniyledir. Eğer bölgede terör örgütü olmasaydı, oraların illeri, ilçeleri, köyleri bu gün hangi ekonomik, sosyal gelişmişlik düzeyinde olurdu onu bir kez daha düşünmenizi istiyorum. Teröre bizim harcadığımız rakamlar baktığınız zaman az değil. Resmi net rakam yok ama 300 milyar dolar belki de daha fazla harcandı diye söylenen rakamlar var. Bunları biz terör örgütü yerine bu ülkenin işinin, aşının çoğalması için, eğitiminin iyi olması için her alanda kalkınması için harcayabilmiş olsaydık, Türkiye’nin bugünkü gücü nerede olurdu bunu bir kez daha düşünmenizi istirham ediyorum. Türkiye’nin enerjisini başka yerlere harcamasını isteyenler, terörü besliyorlar. Neden? Türkiye zayıf kalsın, Türk milleti zayıf kalsın. Neden zayıf, düşkün kalsın ki, terör örgütü istismarını devam ettirebilsin. Biz bütün hesapları yapanları biliyoruz. Ama bir şeyi de biliyoruz. Yapılmış bütün hesapları, bütün oyunları bozmasını da biliyoruz. Bugüne kadar bozduk. Bundan sonrada bozacağız. Bundan herkesin emin olmasını istiyorum.”
Suriye’de yaşananlara değinen Bozdağ, her zaman Suriye halkının yanlarında olacaklarını ifade ederek, “Yanı başımızda Suriye’de sıkıntılar var. Bir yönetim kendi insanları üzerine tanklarla, toplarla ölüm kusuyor. Şu ana kadar 20 binden fazla masum insanı kendisine karşı, kendisinden talepte bulunuyor diye maalesef ölüme gönderdi. Biz bunu her zaman söyledik. Türkiye insandan yanadır, yaşamadan yanadır. Yaşatmaktan yanadır. İnsanlar ölürken, öldürülürken hesap yapılmaz. Uluslar arası toplumun, Birleşmiş Milletler’in herkesin elini vicdanına koyup Suriye’de yaşananlar karşısında insanı ve vicdani bir tavır takınmaya davet ettik. Türkiye doğrusunu yapıyor. Bizim içimizde bazıları bize ne diyorlar. Halbuki Suriye’dekiler bizim akrabalarımız, bizim kardeşlerimiz. Yangın var komşumuzun evinde. İçinde insanlar cayır cayır yanıyor, birileri diyor ki bırakın yansınlar. Bu bize yakışmaz. Bizim tarihimize de bizim medeniyet anlayışımıza da bizim inancımıza da insanlık anlayışımıza da yakışmaz. Olmaz. Suriye’deki insanlar da yaşasın. Zulümler bitsin, ölümler dursun diye Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık. Yapamaya da devam edeceğiz. Hesap yapanlara diyorum ki, Suriye’de kanın durması için bin kişi öldü yetmedi; 5 bin, 10 bin, 20 bin öldü yetmedi. Daha Suriye’de kanın durması için, tedbir almak açısından kaç bin insanın ölmesine ihtiyaç var. Olur mu böyle şey? Bakıyorsunuz İran ve başkaları hesap yapıyor. Diyorum ki insanlar ölürken hesap yapanlar, hesaba tutuşanlar ne tarihe ne de Allah’a ne kendi vicdanlarına n e de kendilerine hesap verebilirler. Asla hesap veremezler. O nedenle de Suriye’deki kanın durması içinde Türkiye üzerine düşeni yapıyor ve yapmaya devam edecektir” diye konuştu.