İşte kayıp Hizbullah'ın kaçış planı!
Abone olYargıtay'ın köşe bucak aradığı Hizbullahçılarla ilgili iki yeni iddia var! PKK, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun mezarında kitlesel şov yapılacağını iddia etti.
Kayıp Hizbullah üyelerine yönelik iddialar durmak
bilmiyor. İddialara göre, Hizbullah üyeleri ilk günlerde imza
vererek, kaçış planı hazırladılar. Tüm sanıkların birden bire
ortadan kaybolmalarının ardında ise tek merkezden yönetilmeleri
gerçeğinin yattığı iddia edildi.
NTV'de bir programa katılan Sözcü gazetesi yazarı
Saygı Öztürk, tahliye edilmeleri ardından kayıplara karışan
Hizbullah üyelerine ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu:
Öztürk'ün iddiasına göre, haklarında yerel mahkemeler tarafından
ağırlaştırılmış hapis cezası verilen bazı kişiler şu anda uçmuş
durumda, büyük bir bölümü belki Türkiye topraklarını terk etti.
İşte Öztürk'ün o iddiaları...
"Bildiğimiz gibi bu kişilerin imza vermeye gelmemesi
üzerine Batman Savcısı Mustafa Peker ve Diyarbakır Savcısı Durdu
Kavak, nasıl bir işlem yapılabileceğini sordular.
Bu kişilerin imza vermeye gelmemesi tek başına bir suç
oluşturmuyor. Gerek suçu nedeniyle tutuklanması, gerekse
tutuklulukta 10 yılı doldurması dikkate alınıyor. Ayrıca bu kişiler
hakkında karar verilebilmesi için dosya hangi mahkemedeyse o
mahkemenin karar vermesi gerekiyor. Dosyalar Ankara'da Yargıtay 9.
Ceza Dairesi'nde olduğuna göre onların karar vermesi gerekiyor.
Durum iki Cumhuriyet savcısı tarafından Yargıtay'a bildirildi, ne
yapılması gerektiği ifade edildi.
50 YERE BASKIN YAPILDI
Bu kişilerin en azından adreslerinde yakalanması için büyük
bir gizlilik gerekiyor. Nitekim Yargıtay da o gizliliğe de tam
anlamıyla uydu. Yargıtay'ın gece aldığı karar Diyarbakır ve Batman
Cumhuriyet Başsavcılıklarına bildirildi. O gece iki ilimizde
operasyon timleri hazırlandı ve kişilerin daha önce bildirdikleri
adresler ya da bulunması muhtemel yerlere eş zamanlı operasyon
yapıldı. Ancak belirlenen yaklaşık 50 yere baskın yapılmasına
rağmen Hizbullahçı sanıkların hiçbirisi şu ana kadar
yakalanamadı.
GÖRÜNÜMLERİ DEĞİŞTİ
Fotoğrafları sınır kapılarına gönderildi ama zaten hakların
yurtdışına çıkış yasağı bulunduğu için normal pasaportlarla çıkış
yapmaları mümkün değil. Fotoğraflarda en az on yıl ve daha önceki
fotoğraflar olduğu için görünümlerinde hayli değişiklik olduğu göz
ardı edilmemeli.
Bu kişilerle ilgili istihbarat çalışmaları devam ettiriliyor. Yargıtay'ın bu kişiler hakkında verdiği karar doğrudan tutuklama şeklindedir.
İRAN'A MI KAÇTILAR?
188 kişinin katili olmakla suçlanan Hizbullah militanları
şu anda elde yok, nasıl bulunur bilemeyiz. Şu anda örgütün beyin
takımı olarak nitelendirilen bir grubun da daha önce İran'da olduğu
biliniyor. İsa Atsoy -örgütün şu andaki lideri- onun da Almanya'da
uzun süre kaldıktan sonra son dönemde İran olduğuna dair istihbarat
birimlerinde bilgiler olduğu öğreniyoruz. İran'da onlara kol kanat
gerecek bir grubunun olduğu belli oluyor.
'İMZA VEREREK PLAN YAPTILAR'
Bu kişilerin gelmemeye başladığı andan itibaren tutanak
tutuldu. Bu kişiler polis takibinden kurtulma konusunda son derece
başarılılar. Ayrıca cep telefonu kullanmıyorlar. Bir de cezaevinden
çıkan kişilere mahkeme kararı olmadan izlenmesi, telefonlarının
dinlenmesi yasalarımıza göre mümkün değildir. Ancak mahkeme kararı
çıkarılması halinde bu kişiler izlenebilirdi. İstenildiği gün ve
saatte karakollara gelip imzalarını attılar. Dolayısıyla sanki
devamlı gelecek gibi bir ortam hazırlandı. Demek ki bu arada kaçış
planlarını yaptılar. Birden bire aynı gün, pazar akşamından bu yana
ortadan kayboldular. Demek ki bir merkezden yönetiliyorlar ve
kararlar bir merkezden tebliğ ediliyor."
ÖRGÜTÜN GENEL SEÇİM PLANI NE?
HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
Örgütün hedefi bağımsız adaylarla TBMM'ye vekil sokmak. Hedefte ise
BDP'nin kalesi durumundaki 3 il var.
Haziran'daki seçimlere bağımsız adaylarla girmeyi planlayan
Hizbullah, Diyarbakır'dan iki; Batman ve Van'dan da birer
milletvekili çıkarmayı hedefliyor. Hizbullah, sivil siyasete
girebilir mi? Bu durum BDP'yi etkiler mi?
Taraf gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Hizbullah'ın seçim planı'nı yazdı. Tayiz'e göre, "Haziran'daki seçimlere bağımsız adaylarla girmeyi planlayan Hizbullah, Diyarbakır'dan iki; Batman ve Van'dan da birer milletvekili çıkarmayı hedefliyor."
HİZBULLAH'IN SEÇİM PLANI
Çok ilginç. Hizbullah tahliyelerine en geç Kürt siyasetçiler uyandı. BDP Mardin Milletvekili ve DTP eski Eşbaşkanı Emine Ayna, bu durumu, "Dalgınlığımıza geldi, fark edemedik. Yoksa katilleri unutmuş değiliz" diye ifade etti. Hizbullah tahliyelerini ilk okuyan ise İmralı oldu. Tesadüf mü? Değil bence. Çünkü neredeyse tüm Kürt siyasetini tek başına Öcalan yönlendiriyor. Siyasetteki dip akıntılarını fark etmemesi de zaten şaşırtıcı olurdu. Bu yüzden Öcalan, dışarı, yani Kürt siyasetinin kalbinin attığı Diyarbakır'a sokağa çıkma talimatı verdi. Kürt siyasetçiler dün meydana çıkarak –doğrudan olmasa da- Hizbullah'a gözdağı verdi. Miting kalabalıktı. Ama ortada gözle görülür, elle tutulur siyasi bir varlık, örgütlü bir 'düşman' da yoktu.
Bir hayalet gibi, sadece PKK ve BDP egemenliğindeki Kürt siyasetini korkutan bir varlık bu.
HİZBULLAH'IN TABANI VAR MI?
Tabii Hizbullah tamamen soyut bir varlık değil, şimdilik gizli bir
siyasal güç ve bu hissediliyor. Son 10 yılda pek sesi sedası
çıkmadı. Hizbullah hücrelerinin uykuya daldığı, sivilleşmeye
çalıştığı hep söylenegeldi. Ancak gerçek galiba şuydu; Doğu ve
Güneydoğu'da bu kadar çok sivil öldüren bir örgüt, hiçbir şey
yokmuş gibi siyaset sahnesine kolay kolay çıkamazdı. Bu kirli
geçmişi yıkayıp temizleyecek zamana ihtiyaç vardı. Bu süreç
tamamlandı sayılmaz, ancak Hizbullah'ın sivil siyasete girmesi için
pek de yanlış bir zaman sayılmaz.
Diyarbakır, Batman, Van ve Mardin olmak üzere Doğu ve Güneydoğu'da hiç de küçümsenmeyecek tabanı olan örgütün, bugüne kadar seçimlere girmeyi tartıştığı biliniyordu. Ama bölge kaynakları Hizbullah tahliyeleriyle birlikte, bu tartışmanın somut bir seçim planına dönüştüğünü belirtiyor. Plana göre Hizbullah bu seçimde en az üç, en fazla beş aday gösterecek. Örgütün Diyarbakır planı daha ilginç. Buradan Meclis'e bir aday gönderebileceğinden emin olan Hizbullah, çevre il ve ilçelerden yapacağı seçmen "transferleri" ile Diyarbakır'da iki aday için de harekete geçmiş durumda. Diğer aday gösterilecek iller ise Batman ve Van. Batman, Hizbullah'ın eski kalesi olarak biliniyor. Buralardan da aday çıkarabileceklerini umuyorlar.
İLK TALİMAT ALTSOY'DAN
Hizbullah'ın seçim planıyla ilgili ilk talimatın, yakın zaman önce,
örgütün Hüseyin Velioğlu'ndan sonraki liderliğini üstlenen İsa
Altsoy tarafından verildiği de istihbarat raporlarına yansımış.
Yakın zaman önce Belçika'dan İran'a geçtiği belirlenen Altsoy,
müebbet hapis cezasına çarptırılan ve cezası onanmadığı için
tahliye edilen Edip Gümüş'ün aday gösterilmesini istemiş.
Kürt siyasetinin kalbinin attığı kulislerde, Hizbullah'ın aslında bölgede esamisinin okunmadığını, medyanın bu örgütü büyüterek siyasi bir güç haline getirmeye çalıştığı konuşuluyor. Aklıma takılan bu sorunun izini sürdüm.
Bölgedeki kaynaklar, Hizbullah'ın yüz binleri meydanlara toplayacak kadar siyasi bir güce, örgütlülüğe, kitle tabanına sahip olmadığını söylüyor. Bu kaynaklara göre sık sık örnek verilen "Peygambere saygı" mitingleri ise Doğu ve Güneydoğu'daki halkın, biraz spontane gelişen tepkisinden ibaret. Pek çok ılımlı grup, sivil toplum örgütü bu mitingleri elbirliğiyle hazırladı. Bu büyük mitingleri Hizbullah'a mal etmek abartılı olur. Ancak Hizbullah'ın varlığı da inkâr edilemeyecek kadar büyük. Örgüt, kanlı imajını silmek için uzun süredir farklı adlarla örgütlenme çabası içinde. Sadece Diyarbakır'da yirmiden fazla derneği var. Diyarbakır, Batman, Van, Mardin gibi yerlerde açıktan veya el altından yayınlar dağıtıyor.
Yani henüz dışa pek yansımasa da Hizbullah, birden bire, Doğu ve Güneydoğu'nun yeni siyasi aktörü olarak sahneye çıkabilir. Tüm kanlı geçmişine rağmen bu hiç de sürpriz olmaz.
İmralı-PKK-BDP'nin, Hizbullah'a karşı tehlikeli bir siyaset
belirlediği anlaşılıyor. İmralı, tahliye olan Hizbullah üyeleri
için "Adresleri biliniyor, nefes aldırmayın"
yönünde talimat vererek, örgüte şiddet içeren bir strateji sundu.
Kandil de, bir Hizbullah üyesinin "Pişman değiliz, İslam'da
pişmanlık yoktur" açıklamasını anımsatarak, şiddete
yöneleceğine dair mesaj verdi.
KAYIP HİZBULLAHÇILAR NE YAPIYOR? ORTAYA ÇIKACAKLAR MI?
HABERİN DEVAMI İÇİN DİĞER SAYFAYA GEÇİNİZ...
Yargıtay'ın köşe bucak aradığı Hizbullahçılarla ilgili iki yeni
iddia var! PKK'ya yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yer
alan habere göre, tahliye olanlar Hizbullah lideri Hüseyin
Velioğlu'nun mezarı başındaki anmada ortaya çıkacak. Bir diğer
iddia ise kayıp Hizbullahçıların Türkiye turuna çıktığına dair.
Amaç ise yeniden örgütlenme.
Cezaevinden çıkanların örgütlenme faaliyetlerine başladıklarını
anlatılan haberde sanıkların Hizbullah’ın lideri Hüseyin
Velioğlu’nun 17 Ocak’taki ölüm yıldönümünde Batman’daki mezarı
başında kitlesel bir dini tören organize edecekleri öne
sürüldü.
Fırat Haber Ajansı'ndaki haberde "Edip Gümüş, Cemal Tutar
ve Mehmet Varol 10. ölüm yıldönümü anmasına katılacak"
denildi.
HİZBULLAHÇILAR TÜRKİYE TURUNA ÇIKTI
Ayrıca, serbest bırakılmaları ardından adli kontrol için imzaya
gitmeyen Hizbullah'ın askeri kanat sorumlusu Edip Gümüş ile Cemal
Tutar'ın "Türkiye turuna" çıkıp örgütlenme yaptıkları
öğrenildi.
AKP hükümetinin CMK'de yaptığı yasal düzenleme sonucu serbest
bırakılan binlerce cinayetin sorumlusu olan Hizbullah
yöneticilerinin adli kontrol için imzaya gitmemelerinin altında
yatan nedenin çatışmalarda ölen örgüt üyelerinin ailelerine 'taziye
ziyareti' olduğu iddia edildi.
Ancak mevzuat uyarınca adli kontrol sistemine alınan kişilerin
bildirdikleri adresi terk etmemeleri de gerekiyor. Bu durumda Gümüş
ve Tutar’ın 'örgütleme turuna' çıkması devletin izniyle mi
yapılıyor sorusunu gündeme getirdi.
YENİ TOPARLANMA ZİYARETLERİ!
Gümüş ve Tutar’ın da aralarında bulunduğu örgüt yöneticileri adli
kontrol koşuluyla tahliye edilirlerken adres olarak Diyarbakır’ı
bildirmişlerdi. Ancak çıktıkları günden bu yana imza vermeyen
Hizbullah liderlerinin 'Türkiye turu' yapmalarının örgütün yeniden
toparlaması olarak da değerlendiriliyor.
Nitekim Edip Gümüş, Cemal Tutar, Abdulkerim Kaya ve Fuat Balca’nın
bugün adreslerine en yakın karakollara gitmedikleri anlaşıldı.
Batman'da yaşayan örgütün askeri kanat yöneticilerinden Mehmet
Varol da 4 gündür imza vermiyor. Sinan Aykut'un 3 gün, Mahmut
Demir'in 3 gün, Kemal Gülşen'in 2 gün ve Lütfü Sertkaya'nın da 2
gündür imza vermedikleri bildirildi.