İşte Kaddafi'nin en büyük takıntısı
Abone olABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, devrik lider Muammer Kaddafi'nin meğerse en büyük takıntısıymış!
ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, dün yayımlanan anılarında Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin kendisiyle ilgili "biraz korkutucu bir takıntısı" olduğunu söyledi. Rice, Kaddafi'nin kendisini "Afrikalı Prenses" diye çağırdığını ve onuruna "Beyaz Saray'ın Siyah Çiçeği" adında parça bestelettiğini belirtti.
Rice ve Kaddafi, Eylül 2008'de Libya'da bir araya gelmişti. Bu tarihi görüşmeyi bir zamanlar uluslararası kamuoyunun paryası olarak görülen Libya'ya diplomatik çevrelerde yeniden yer açılması olarak yorumlanmıştı. Ancak Rice, birçok liderin aksine Kaddafi'yle meşhur çadırında buluşmayı reddederek dışarıda görüşmek istedi.
Daily Beast'in internet üzerinden yayımladığı "No Higher Honor" (Daha Büyük bir Şeref Yok) isimli anı kitabında Rice, "Elbette, 1953'ten bu yana ilk kez bir ABD Dışişleri Bakanı'nın Libya'yı ziyareti söz konusuydu ve bu ülkenin uluslararası alanda kabul edilebilirliği açısından bir dönüm noktasıydı" dedi.
Bununla birlikte Kaddafi'nin kendisine yönelik "biraz korkutucu bir hayranlığı" olduğunu da ifade eden Rice, "Ziyaretçilere neden 'Afrikalı Prensesi'nin de kendisini görmeye gelmediğini soruyordu" dedi.
ZİYARETTEN ÖNCE UYARILDI
George W. Bush döneminde dışişleri bakanlığı yapan Rice, ziyaret öncesi Libya liderinin "çılgın" tavırları konusunda uyarıldığını ve eninde sonunda yola gireceğinin kendisine söylendiğini ifade etti. Rice şüphelerinin kısa süre içinde gerçek olduğunu da sözlerine ekledi:
"Bir anda konuşmayı bırakıp kafasını ileri geri sallamaya başladı. 'Başkan Bush'a İsrail ve Filistin için iki devletli çözümden bahsetmeyi bırakmasını söyle!' diye bağırdı. 'Tek bir devlet olmalı! İsrailtin!' diyordu."
"Buna verdiğim cevabı beğenmemiş olacak ki bir anda odadaki iki çevirmeni dışarı attı" diyen Rice, o anda Kaddafi'nin nasıl bir insan olduğunu anladığını belirtti.
AKŞAM YEMEĞİ ISRARI
Kitapta anlatılanlara göre Rice, ABD eski Başkanı Ronald Reagan'ın biz zamanlar "kuduz köpek" diye tanımladığı Kaddafi'yle, Reagan'ın emriyle 1986'da bombalanan Trablus'taki Bab ül Aziziye'de bir araya geldi.
Kaddafi, bu görüşmede Rice'a birlikte akşam yemeği yemek için ısrar etti. Bu sırada Rice'ın dünya liderleriyle yaptığı görüşmelerin fotoğraflarından oluşturduğu albümü ABD'li diplomata gösterdi. Bu sırada fonda, Libyalı bir bestecinin elinden çıkan ve Rice'a ithafen yazılan "Beyaz Saray'daki Siyah Çiçek" şarkısı çaldı. Rice akşam yemeğiyle ilgili olarak, "Çok tuhaftı ama en azından ahlaka aykırı bir durum yoktu" dedi.
"KAFASININ İÇİNDE YAŞIYORDU"
İkili görüşmede ağırlıklı olarak Kaddafi'nin kitle imha silahlarını bırakma kararını ve Lockerbie kurbanlarının ailelerine verilecek maddi tazminatı konuştu.
Rice, "Ortada açık bir demokratik alışveriş vardı. Karşılığında biz de onların uluslararası kamuoyunda iyi bir konum elde etmesine yardım edecektik. Ancak bu kolay olmayacaktı ve bunun nedeni sadece Kaddafi iktidarının acımasız geçmişi değildi" dedi.
Kaddafi uluslararası kamuoyunu geri çevirmedi ancak Rice'a göre, Kaddafi "Arap Baharı"nın getireceği bazı sonuçları tam olarak kavrayamadı. Rice notlarında, "Ziyaretimden, Kaddafi'nin kendi kafasındaki dünyada ne kadar kaybolduğunu fark ederek döndüm" ifadesini kullandı.
ABD'nin eski Dışişleri Bakanı, "Etrafında tam olarak ne olup bittiğinin bile farkında mıydı diye düşünüyordum. Kaddafi'yi en tehlikeli silahlarından, kitle imha silahlarından arındırdığımız için çok ama çok memnundum. Sığınağında, son direnişini gösterirken, onları kullanabileceğinden şüphem yoktu" dedi.