İşte işkenceyi aklayan o düzenleme
Abone olCHP, memura karşı mukavemet suçlarının artış nedenleri ile işkence ve kötü muamele iddiaları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve 21 milletvekilinin
imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinin
gerekçesinde, Temmuz 2011'de İzmir Karabağlar Polis Karakolu'nda,
elleri kelepçeliyken iki polis memurunun ağır işkencesi ve kötü
muamelesine maruz kalan Fevziye Cengiz hakkında görevli memura
mukavemet (görevi yaptırmamak için direnmek) ve hakaret suçu
iddiasıyla 6,5 yıla kadar hapis cezasıyla dava açıldığı
anımsatıldı.
Cengiz'in şikayetinin ise savcılıkça işkence kapsamında değerlendirilmeyerek ''Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması'' suretiyle basit yaralama olarak kabul edilmesinin, Türkiye'de işkence ve kötü muamele suçlarına ilişkin çok vahim bir tabloyu gözler önüne serdiği savunuldu.
Gerekçede, istatistiklerin, Türkiye'de son yıllarda işkence ve eziyet suçu nedeniyle açılan davaların sayısının çok değişmediğini, buna karşılık görevi yaptırmamak için direnme (memura karşı mukavemet) suçu nedeniyle açılan dava sayısının 3 kat arttığını gösterdiği ifade edildi. Gerekçede şöyle denildi:
''Memura mukavemet iddiasıyla açılan dava sayısındaki çarpıcı artış ile İzmir'de yaşanan olay birlikte değerlendirildiğine, Türkiye'de görevli memura mukavemet suçlamalarının, işkence ve kötü muamele suçunun hafifletilmesi, meşru gösterilmesi veya mağdurun sindirilmesi amacıyla savcıların da desteğiyle yoğun bir şekilde kullanıldığı kanısı oluşmaktadır.
Mevzuat bağlamında temel insan haklarını her düzeyde
güvence altına almış gibi görünen Türkiye'de, uygulamada özellikle
güvenlik görevlilerinin kişilere insanlık dışı ve küçük düşürücü
muamelede bulunması ve bunun soruşturulmasını engellemek için karşı
davalar açarak bir karartma içine girmeleri, bu süreçte savcılardan
ve adli tıp yetkililerinden destek görmeleri, TBMM'nin insanlık
onuru adına araştırılması gereken bir konudur.''