İşte İbrahim Şahin'i kurtaran rapor
Abone olErgenekon'un en önemli sanıklarından biri olan İbrahim Şahin için Adli Tıp Kurumu kararını verdi.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan
raporda, ''eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin'in
cezai sorumluluğunun tam olmadığı'' belirtildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, Şahin'in mevcut hastalığının
suç tarihinde ve halen TCK'nın 32. maddesi kapsamında cezai
ehliyetini etkileyip etkilemediğine ilişkin Adli Tıp Kurumu
Başkanlığından istediği rapor dava dosyasına geldi.
Şahin hakkında daha önce çeşitli hastanelerden alınan raporlara yer
verilen 13 sayfalık yazıda, Şahin'in 24 Şubat 2010'da Adli Tıp
Kurumu 4. İhtisas Dairesinde yapılan muayenesi şöyle anlatıldı:
''Daha önce kaza geçirdiğini, ne zaman olduğunu bilmediğini,
arkadaşının arabasıyla kaza yaptığını, Bursa'da hastanede
yattığını, o ameliyatları hatırlamadığını, yedi yıl civarında
kulağına cihaz takıldığını, Susurluk'tan sonra altı yıl ceza
aldığını, bu defa cezaevinde kalış sebebinin sahte olduğunu,
'Ermeni'nin büyük papazını öldürecekmiş' olduğunu,
'Amerika'daki hocayı kafirlikle suçladığını', bir paşaya 'kardeşim'
demenin niye suç olduğunu, iki yıldır cezaevinde olduğunu, yanında
olan birisinin vasıtasıyla mesajlar attığını, gelen mesajları
okuyabildiğini, Amerika'ya karşı olduğunu, kitap yazmaya
başladığını, bitiremediğini, bazı televizyon programlarına
çıktığını, son altı yılda gezip Amerika'yı anlattığını, sabahları
tansiyon ve baş dönmesi hapı aldığını, cezaevinde sürekli kavga
ettiğini, kendisini yalan söylemekle itham ettiklerini, her ay
doktor kontrolüne gittiğini, evli, üç çocuğu ve bir torunu
olduğunu, tutuklu sanık Fatma Cengiz'in kim olduğu sorulunca
konuşmayacağını, kendi kafasının MHP ağırlıklı olduğunu, Meclis'e
girip PKK ile mücadele edeceğini ama kabul edilmediğini,
öfkelendiğini, kolay irite olduğunu söylediği.''
''AKLİ ARIZASININ ETKİSİ ALTINDA''
Şahin'in nörolojik muayenesinde de sola daha belirgin olmak üzere
''trunkal ve yürüyüş ataksisi'', iki taraflı olarak ''derin tendon
refleksleri'' olduğu belirtilen yazıda, kişide ''organik kişilik
bozukluğu'' ve ''cerebellar ataksi'' tespit edildiği
kaydedildi.
Yazıda, adli tahkikat dosyasında belirlenen suçun nevi ve işleniş
tarzı, sanığın motivasyonu, suç işleme ve suça karşı kendini
savunma mantığı, suç öncesi, esnası ve sonrası tutum ve
davranışları, sanık ve tanık ifadeleri gibi adli psikiyatrik
hususların tüm olarak değerlendirildiği vurgulandı.
Raporun tartışma ve sonuç bölümünde ise şu ifadelere yer
verildi:
''Yapılan muayenesi ve elde edilen bilgi ve bulguların yorumlanması
sonucunda, cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket
serbestisini azaltacak mahiyet ve derecede olan organik kişilik
bozukluğu denilen akli arıza ve vestibuler sistem problemine
ikincil gelişen cerebellar ataksi saptandığı, adli tahkikat
dosyasının tetkikinde mezkur suçları işlediği sırada fiilin
hukuki anlam ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak boyuttaki bu akli
arızanın etkisi altında olduğu anlaşıldığı, bu duruma göre
İbrahim Şahin'in 7 Ocak 2009 tarihinde sanığı bulunduğu suçuna
karşı cezai sorumluluğu tam olmadığı oy birliği ile mütalaa
olunur.''
Raporda, Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk İnce'nin yanı sıra
iki psikiyatri, bir nöroloji ve iki adli tıp uzmanının daha imzası
bulunuyor.