İşte hükümetin terörle mücadele planı

AK Parti hükümeti, artan terör saldırılarına karşa terör örgütünü "halkla" vuracak.

Terörle mücadelede yeni konsept geliştiren hükümet, güvenlik önlemlerinin yanı sıra, halkı kazanmayı hedefleyen sivil harekâta da başlıyor.

Sivil reçetede şu düzenlemeler var:

1- 20 ile teşvik,
2- 50 bin gence iş,
3- 5 bin kişiye kaynaşma yemeği,
4- BDP'li vekillerin köyüne su,
5- Bursaspor-Şanlıurfaspor dostluk maçı

HÜKÜMETTEN TERÖRE ÇELİŞKİLİ ÇARE

Hükümet bir yandan "sivil reçete" uygalayacağını açıklarken, diğer yandan Emniyet teşkilatının terörle mücadele için tarihinin en büyük silah ve zırhlı araç alımına başlaması dikkat çekti. Haberin ayrıntıları için TIKLAYIN....

Terörle mücadelede yeni strateji geliştiren Hükümet, güvenlik önlemlerinin ya nısıra, Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik sivil hamle de başlatıyor. Sabah gazetesinin haberine göre bölgede, "Yeniden 1990'lara mı dönüyoruz" kaygısını gidermeyi, özellikle gençleri kazanmayı ve terör örgütünün negatif propagandasını kırmayı amaçlayan proje "istihdam" ve "ayrımcılıkla mücadele" ekseninde yürütülecek.

Sivil inisiyatifin ana hatlarını anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kendi seçim çevresi Şanlıurfa'dan çarpıcı bir örnek verdi ve ekledi:

"Nüfusun yüzde 70'i, 30 yaşın altında. Sahiplendik sahiplendik. Sahiplenmezsek fecaat geliyor." Çelik'in verdiği bilgiye göre, önümüzdeki dönemde atılacak adımları şöyle:

2 YILLIK PLAN

TEŞVİK: Aralarında Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak, Batman, Van, Tunceli'nin de bulunduğu çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu'daki 20 il, ilçeleri ile birlikte istihdam açısından özel teşvik kapsamına alınıyor. 20 ilde 1000'er, ilçelerinde ise 500'er gencin asgari ücretle ve sigortalı olarak toplum yararına işlerde çalıştırılması planlanıyor. Ancak bu projenin, "terör var" diye hayata geçmediği özellikle anlatılacak. Terör örgütünün hem doğuda hem de batıdaki gençleri kandırması önlenecek.

İSTİHDAM: Bakan Çelik, 20 ilin milletvekilleri ile değerlendirme yapacaklarını da belirtti ve şunları söyledi:

"500'er, 1000'er genci toplum yararına projelerde çalışmaya teşvik edeceğiz. Daha önce planlanan bu adımı hızla atacağız. Asgari ücretli, sigortalı olacaklar. Okulların boya badanasından, park bakımına kadar ihtiyaç duyulan işlerde istihdam edilecekler. Toplum projeleri ve mesleki eğitim için İşsizlik Sigortası Fonu'ndan ayırdığımız 1.4 milyar lira kaynak duruyor. En az 50 bin istihdama varız."

YATIRIM: Vatandaşların günlük hayatlarının olumsuz etkilenmemesi ve ayrımcılıkla mücadele için sembolik değeri olan iki adım daha atılıyor. Terör örgütü lideri Öcalan'ın köyü olarak bilinen Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli'nin, Ortayol'la bağlantısını kuran 3.5 km yol asfaltlanıyor. Ayrıca KCK tutuklusu BDP Milletvekili İbrahim'in Ayhan'ın köyüne de su götürülüyor. Çalışma Bakanı Çelik, "BDP Milletvekili İbrahim Ayhan, halen KCK tutuklusu. Kendisi Siverekli. Onun köyüne su götürdük. Ayrımcılık yapmıyoruz ve bunun vatandaş tarafından bilinmesini istiyoruz. Örgütün, 'Ayrımcılık yapılıyor' algısını kırmak durumundayız. Devlet, eşit ve adil davranıyor" diye konuştu.

YER SOFRASI: Terörist odaklı mücadele sırasında, "Eski günlere mi dönülüyor?" kaygısının da ortadan kaldırılması hedefleniyor. Bu kapsamda bölgedeki illere moral çıkarma yapılması düşünülüyor. İlk hazırlık Şanlıurfa için başlatıldı. Ekim ayında Cumhurbaşkanı'nın da katılımı ile 5 bin kişilik yemekli toplantı düzenlemesi, yer sofrası kurulması düşünülüyor.

MAÇ: Ayrıca Bakan Çelik'in eski seçim çevresi olan Bursa ile yeni seçim çevresi Şanlıurfa arasında spor köprüsü kuruluyor. Çok yakında Bursaspor ile Şanlıurfaspor dostluk maçında karşılaşacak. "Terör örgütünün sözde hedefi Kürt kökenli vatandaşların selameti ama bizzat o insanların sefaletine yol açıyor" diyen Bakan Çelik, yeni dönemdeki çalışma tarzını da şöyle özetledi:

"Bölge halkına yönelik uygulamalarda minimum hataya bile geçit verilmeyecek. Hem hak ve özgürlükler hem de hizmet açısından vatandaşımızın yanında olduğumuzu göstermeyi sürdüreceğiz. Olaylara Ankara'dan bakmıyoruz. Sahadayız. Sahada olarak, yüz yüze görüşerek, dışlamadan, damgalamadan insanımızı kazanacağız. Artık protokol konuşmalarını, protokoler törenleri geride bırakıyoruz. Bir resmi törene mi gidiyoruz. Aracın yönünü değiştirip, hiç beklenmeyen bir kasabaya, köye gireceğiz. Dinleyeceğiz. Korkuyu, kaygıyı ortadan kaldıracağız."