Eminönü'nde bir simitçinin tüm simitlerini satın alan Hido'nun bu hareketi eşi Banu'yu çok şaşırtır. Hidayet, "Tezgahın kenarında ismim yazıyordu. Çünkü o benim eski tezgahımdı" ifadesini kullanır Milli Takım'ın başarısında en önemli pay sahiplerinden biri olan Hidayet Türkoğlu sadece basketboluyla değil, insani kimlğiyle de herkese örnek olacak bir sporcu... Hido'nun İstanbul'da yaşadığı bir olay nasıl bir karaktere sahip olduğunu gözler önüne seriyor. HEPSİ NE KADAR TUTAR? Eşi Banu ile birlikte Eminönü'nde dolaşan Hidayet , Kapalıçarşı, Ayasofya, Sultanahmet, Gülhane ve Topkapı Sarayı gibi tarihi yerleri dolaşır. Geldiklerinde bağıra bağıra simit satan bir çocuk görür. Simitçiye yaklaşan Hido, simitin fiyatını sorar. Ardından da tezgahta kaç simit olduğunu sorar. TABLADA BENİM İSMİM YAZIYOR! Çocuktan, "70-80 tane vardır herhalde" yanıtını alan milli basketbolcu, "Hepsini alsam ne kadar tutar" der. Çocuk, simitlerin 24 milyon olduğunu söyleyince Hidayet 30 milyon ödeyip tezgahtaki tüm simitleri alır. Hidayet'in eşi Banu bu olaya hiçbir anlam veremez ve "Sen deli misin, neden yemediğimiz simitlerin parasını verdin?" diye sorar. Hido'nun "Simitçinin tablasının kenarındaki yazıyı gördün mü?" deyince Banu'nun merakı daha da artar. Hidayet, "Tablanın kenarında 'Hidayet' yazıyordu. O tezgah eskiden benimdi" deyince bir anda Banu'nun gözleri dolar. Çocukluk yıllarında maddi olarak çok zor günler geçiren Hidayet Türkoğlu, simit satarak ailesine yardım ediyordu. Hido tam 20 yıl sonra eski tezgahıyla karşılaşmıştı.