İşte haftanın polemiği
Abone olHükümetin hazırladığı tasarıyla öldürme dahil birçok suçta mağdurla zanlı uzlaşabilecek.
Hükümetin "Temel Ceza Yasalarına Uyum" başlığıyla TBMM'ye
gönderdiği tasarıdan, hukuk sistemini kökten değiştiren tartışmalı
bir düzenleme çıktı. Savcılar, "Kusur sonucu adam öldürme, adam
yaralama, kötü muamele, çocuk kaçırma" dahil birçok suçla ilgili
olarak "toplumda saygınlığı olan kişiler" aracılığıyla uzlaşma
arayacak.
Üst sınırı 2 yıl hapis cezası olan suçlarda savcı, kamu davasını,
mahkeme de hükmün açıklanmasını erteleyebilecek. 230'un üzerinde
yasada 700 civarında maddeyi değiştiren 2 maddelik tasarının TBMM
Adalet Alt Komisyonu'ndaki görüşmesinde yeni ayrıntılar ortaya
çıktı. Adalet Komisyonu'nda 2 yıl önce reddedilen "uzlaştırma
modeli", geçen hafta alt komisyonda kabul edildi. Düzenlemeye göre,
kusur sonucu adam yaralamak gibi şikâyete bağlı birkaç suç türünde
1 yıldır kısmen uygulanan yöntem, kapsamlı bir model olarak hukuk
sistemine getiriliyor.
Terörde 'uzlaştırma' yok
Tasarıya göre, terör
gibi "etkin pişmanlık" hükümlerine yer verilen suçlarla cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemiyor. Savcı
veya yargıcın uzlaştırma yoluna gidebileceği suç türleri şöyle:
1. Taksirle öldürme.
2. Kasten yaralama.
3. Taksirle yaralama.
4. Tehdit.
5. Konut dokunulmazlığının ihlali.
6. Haksız arama.
7. Kişisel verilerin kaydedilmesi.
8. Verileri hukuka aykırı ele geçirme.
9. Hakkı olmayan yere tecavüz.
10. Kötü muamele.
11. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali.
12. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması.
13. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki
bilgilerin açıklanması.
14. Bilişim sistemine girme.
15. Sistemi engelleme, verileri yok etme veya değiştirme.
16. Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf.
Avukat veya 'saygın kişiler' aracı olacak
Sistem şöyle işleyecek: Savcı, zanlıyla mağdura uzlaşma teklifinde
bulunacak. Mağdur, en geç üç gün içinde kararını savcıya
bildirmezse teklifi reddetmiş sayılacak. Birden fazla kişinin
mağduriyetinde, zarar görenlerin hepsinin onayı aranacak.
Savcı isterse uzlaştırmacı olarak barodan avukat
görevlendirilmesini isteyebilecek veya kamu görevlileri ya da
toplumda saygınlığı olan kişiler arasından uzlaştırmacı
atayabilecek.
Böylece toplum önderleri, hukuk sisteminde rol oynayabilecek.
Uzlaştırıcı da soruşturmanın gizliliği ilkesine uymakla yükümlü
olacak. Uzlaştırma müzakereleri gizli yürütülecek.
Müzakere tutanakları delil olarak kullanılamayacak. Kamu davası
açıldıktan sonra uzlaşma söz konusu olursa, mahkeme karar
verecek.
Dava veya hüküm ertelenebilecek
Ceza
sistemine, "Kamu davasının veya hükmün ertelenmesi" usulleri de
getiriliyor. Uzlaşma kapsamına girmese de, üst sınırı 2 yıla kadar
olan suçlar için, "Yeterli şüphenin varlığına rağmen" 5 yıl süreyle
erteleme kararı verilebilecek. Bunun için şu şartlar aranacak:
Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm olmama.
Suç işlemeyeceği kanaati.
Ertelemenin, davadan daha yararlı görülmesi.
Erteleme şartları, İnkılap Kanunları'ndaki suçlarla ilgili olarak
uygulanamayacak. Erteleme süresince zaman aşımı işlemeyecek.
Bir meslek sahibi olan şüphelinin eğitim programına devam etmesi,
kamu kurumunda çalışması erteleme için bir neden olacak.
'Pazarlıkla adalet olmaz'
Alt komisyonun
CHP'li üyesi Orhan Eraslan, tasarıyı şöyle eleştirdi:
Mahkemeler, adalet dağıtma yerine pazarlıkla uğraşacak.
Kayırmacılığı öne çıkaracak, yargının etkinliğini sarsacak.
Erteleme kıstasları sübjektif.
"Adalet mülkün temelidir" yerine, "Parayı veren düdüğü çalar" ve
"Zenginin arabası dağdan aşar, fakirinki düz yolda şaşar" özdeyişi
yaşama geçirilmiş olacak.
Mafya, şeyhler, ağalar yargı erkini kullanacak.
ABD'de var
Prof. Dr. Köksal Bayraktar,
sistemin en yaygın olarak ABD'de uygulandığını belirtti. Bayraktar,
Türkiye'de takibi şikâyete bağlı suçlardaki dar kapsamlı
uygulamanın bile adli mekanizmayı hızlandırmak yerine
yavaşlattığını söyledi. Prof. Bayraktar, 29 suç türü için bu
sistemin getirilmek istendiğini belirterek, "Savcıyı hakem yerine
koyuyor" dedi. Tasarıya katkıda bulunan Prof. Dr. Bahri Öztürk,
ABD'nin yanı sıra Japonya ve Almanya'da da bu modelin uygulandığını
belirtti.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da yeni tasarıyı şöyle değerlendirdi:
"Yaşam hakkıyla ilgili suçlarda adalet özel kişilere havale
edilemez. Zamanla işin içine para ve farklı güç odakları
girebilir."