İşte gerçeğin ta kendisi
Abone olYaprak Dökümü'nün Leyla'sı Gökçe Bahadır'ı gerçek annesi izleyince ne yapıyor?
Programlar sunarken birden oyunculuk teklifleri almak sizi şaşırttı mı?
Şaşırmadım dersem yalan olur. Bununla birlikte yapımcıların bende gerçekten bir ışık gördüklerine inandığımı da söylemeliyim. Ben de bana verilen şansı iyi değerlendirmek için çok çalıştım. Gecemi gündüzüme kattım. Tek hedefim ve hayalim saygın bir oyuncu olmak.
Yaprak Dökümü'nde bir gün hüzünlü bir gün neşeli Leyla'yı canlandırıyorsunuz. Uçurumlarda yaşayan birini oynamak sizi zorluyor mu?
Aslında hepimiz hayatın içinde bu tip duyguları yaşıyoruz. Bir gün seviniyoruz, bir gün hüzünleniyoruz. Leyla'nın yaşadığı talihsizlik gerçektenden büyük. Bunu ekrandan yansıtmak elbette kolay değil. Oyunculuk adına çok çaba gösterdim. Fakat başardığıma inanıyorum. Çünkü yolda karşılaştığım insanlar Leyla'yı ve çektiği acıları ağızlarından düşürmüyorlar.
'Yaprak Dökümü' kısa bir sürede çok büyük bir başarı elde etti. Bunun sırrı nedir sizce?
Tek bir kelimeyle açıklamak gerekirse: Dayanışma. Öncelikle herkes birbirinin yaptığı işe saygı duyuyor ve kimse kimseyi küçümsemiyor. Başta Halil Ergün olmak üzere Güven Hokna, Bennu Yıldırımlar gibi deneyimli ustalar, biz genç ve nispeten deneyimsiz oyuncularla yakından ilgileniyor. Desteklerini esirgemiyorlar. Kamera arkasında ise yönetmenimiz Mesude Eraslan'ın önderliğinde uyumlu bir birliktelik var ve bu durum biz oyuncuları çok olumlu etkiliyor.
Kendi sahnelerinizi seyrederken 'Keşke böyle oynasaydım daha iyi olurdu' dediğiniz oluyor mu?
Size ukalalık gibi gelmesin, ama dizinin ilk bölümlerinde birkaç sahnem hariç bu duyguya hiç kapılmadım. Çünkü çekimler sırasında rolüme iyi konsantre oluyorum. Diziyi de genellikle evde seyrediyorum. Annemin elinde mutlaka mendili hazır bulunuyor. Babamın ise gözyaşları akmaya hazır. Onların bu hali ister istemez beni de etkiliyor. Kısacası çarşamba günleri saat 20:00 ile 22:30 arasında bizim evde hüzün başrolde...
Batuhan ÖZKARDEŞLER /Bugün Gazetesi