İstanbul Boğazı'nda dün bir facia ucuz atlatıldı... İstanbul Boğazı'nda Malta bayraklı "Vitaspirit" adlı gemi, dümeni kilitlenince Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'na çarpmıştı. Birçok dizi ve filme ev sahipliği yapan tarihi yalı büyük zarar görürken, Deniz Arama ve Kurtarma Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Umur Kaza, "Zarar çok büyük bir boyutta" dedi. Arpa yüklü geminin çarptığı sırada Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda bulunan ailenin dördüncü kuşak torunu Aslı Zeynep Ertürer, "Korku filmi gibiydi. Kimse ne olduğunu anlamadı... (...) 200 yaşında bir yalı. Dışı bir şekilde çözülür ama içinde korumaya çalıştığımız kıymetli birçok şeyi kaybetmiş durumdayız" dedi... Deniz Arama ve Kurtarma Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Umur Kaza, "Kaza, Karadeniz istikametinden gelen geminin ana makinesinin çökmesi sonucu manevra kabiliyetinin durması, elektrik sistemlerinin çökmesi, motorların stop etmesi sonucunda kontrolü kaybedip doğrudan yalıya girmesiyle oluyor. Zarar çok büyük bir boyutta" dedi. Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda Sahil Güvenlik denizden, zabıta ekipleri de karadan çalışmalarını sürdürüyor. Çarpmanın etkisiyle yalıda oluşan ağır hasar dikkat çekerken incelemelerin gün boyu devam etmesi bekleniyor. İstanbul Boğazı'nda dümeni kilitlenen arpa yüklü geminin çarptığı sırada Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı'nda bulunan ailenin dördüncü kuşak torunu Aslı Zeynep Ertürer, "Korku filmi gibiydi. Kimse ne olduğunu anlamadı. Bir anda gemi binanın yükseğinde bir noktada olduğu için biz bahçeye inene kadar girmişti" dedi. Avukat Nazlı Selek, olay yerinde incelemelerin sürdüğünü belirterek, "Sorumluların cezalandırılması için her türlü başvuru yapılıyor. Bütün resmi kurum ve kuruluşlardan bu milli servetle ilgili destek bekliyoruz" diye konuştu. "HİÇBİR ZAMAN ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK"... Çarpmanın olduğu sırada yalıda bulunan ailenin dördüncü kuşak torunu Aslı Zeynep Ertürer, yaşadıklarını anlattı. DHA'nın aktardığına göre, Ertürer, "Korku filmi gibiydi. Kimse ne olduğunu anlamadı. Bir anda gemi binanın yükseğinde bir noktada olduğu için biz bahçeye inene kadar girmişti. Sonrası bizim için de psikolojik olarak karanlık" dedi. Ertürer, "Bu bir aile yapısı. Sonradan alınmış bir yalı değil. Tamamen bizim kuşaklardır korumaya çalıştığımız birinci sınıf tarihi eser bugün yok. Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak" ifadelerini kullandı. "KIYMETLİ BİRÇOK ŞEYİ KAYBETTİK"... Yalının son durumuna ilişkin bilgi veren Ertürer, "Hâlihazırda yaşadığımız bir yalı. Dün buradaydık. Ben buradaydım, Allah'tan ailem yoktu. Yatak odalarımızın ve salonumuzun olduğu yere girdi ve öğle saatleriydi. Ailem burada olsaydı ne olurdu? Zaten düşünmek istemiyorum. 200 yaşında bir yalı. Etimizi tırnağımıza katarak, her şeyimizi buraya dökerek ayakta tutmaya çalıştığımız bir yapı. Dışı bir şekilde çözülür ama içinde korumaya çalıştığımız kıymetli birçok şeyi kaybetmiş durumdayız" dedi. "SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI İÇİN DESTEK BEKLİYORUZ"... Hukuki sürecin başladığını belirten Avukat Nazlı Selek ise "Sorumluların cezalandırılması için her türlü başvuru yapılıyor. Kamuoyundan da bu anlamda destek bekliyoruz. Bütün resmi kurum ve kuruluşlardan bu milli servetle ilgili destek bekliyoruz. Sorumluların cezalandırılması, soruşturmanın titizlikle yapılmasıyla ilgili de gereken desteği bekliyoruz" dedi. Sahil Güvenlik ve zabıta ekiplerinin incelemeler yaptığını söyleyen Selek, "Başka incelemeler de yapılıyor. Bir süreç var önümüzde. İnşallah alnımızın akıyla çıkacağız" dedi.