İşte futbolumuzun yeni yıldızları
Abone olGençlerbirliği'nin Nijerya'dan transferi romise Isaac, Fenerbahçe maçında göz doldurdu, spor otoriteleri Isaac'ı İlhan Cavcav'ın 'Afrikalı yeni yıldızı' olarak niteliyo
Bu sıcakta futbol oynanır mı? Sezon ne zaman bitti ki? Takımlar
bu kadar zamanda nasıl hazırlansın? soruları herkesin ağzında. Ama,
futbol beklemez. Türkiye Süper Ligi’nin 48. sezonu cuma akşamı
Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla başladı. 2005-06 sezonunda Süper
Lig’de yeni yüzler var. İki kariyerli oyuncu Ganalı Stefan Appiah
Fenerbahçe’nin, Brezilyalı Ailton Beşiktaş’ın kilit isimleri
olacak. Galatasaray’daki en önemli yenilik ise Belçikalı teknik
direktör Eric Gerets. Ayrıca bu ünlüler arasında patlama yapmaya
hazır başka bir genç isim de var: Nijerya Genç Milli Takımı’nın
kaptanı 18 yaşındaki Isaac Promise. O da Gençlerbirliği’nin silahı
olacak. Yeni yüzler, yeni top, yeni kural, yeni tartışmalar derken
hepsini içeren bir rehber hazırladık. Sezonun ilk haftasında,
yenileriyle Türkiye Süper Ligi.
YENİ YÜZLER
ISAAC PROMISE (18, Gençlerbirliği)
Bu genç yıldız ligin tozunu atacak
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav Afrika liglerinden futbolcu
bulup yıldız yaratmakla nam saldı yıllarca. Bu kez tüm Avrupa’nın
gözünün önünden bir yıldız adayını kaptı: Dünya ikincisi Nijerya
Genç Milli Takımı’nın kaptanı Isaac Promise. Haziran ayındaki Dünya
Şampiyonası’nda finale kadar yükselirken herkesi hayran bırakan
Nijerya Milli Takımı’nın forvet oyuncusunun peşinde Feyenoord,
Auxerre ve Sporting Lizbon gibi takımlar vardı. Ama o, bu sezonu
yedek bankında geçirmemek için Türkiye’yi tercih etti. Geçen sezon
ülkesinde Grays International takımında oynuyordu.
STEPHAN APPIAH (24, Fenerbahçe)
Juventus ilk 11’inden Fenerbahçe’ye geldi
Fenerbahçe yıllardır orta sahasına asker tabir edilen yani top
kapan ve savaşan bir oyuncu arıyordu. Bu tip oyuncuların
ustalaştığı İtalya’dan sonunda bir tane buldu. Tabii 8 milyon dolar
ödemeyi göze alarak. İki sezondur Juventus’ta forma giyen Appiah,
mevkidaşı Brezilyalı Marco Aurelio’yla çok iyi bir ikili
oluşturacak. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle orta sahayı
parselleyen Ganalı oyuncu dokuz yıl önce Galatasaray’a gelmiş ama
bir sezonluk denemeden sonra yetersiz bulunmuştu. Üç yıl
Udinese’de, iki sezon Parma’da ve bir sezon Brescia’da oynadı. Gana
Milli Takımı’nın da kaptanı. Hedefi, Gana’yı 2006 Almanya Dünya
Kupası’na taşımak.
SOULEYMANE YOULA (27, Beşiktaş)
Sinirli bir kontratakt oyuncusu
Geçen yıl hızlı bir forvet oyuncusu yokluğu çekiyordu Beşiktaş.
Aradığı kanı Türkiye’de buldu ve iki yıl önce gözüne kestirdiği
Souleymane Youla’yı kadrosuna kattı. Yeni Gineli forvet dört yıl
önce 2 milyon dolara Belçika’nın Anderlecht takımından
Gençlerbirliği’ne gelmişti. Çok iyi bir kontratakt oyuncusu. Oyun
sırasında zaman zaman sinirine yenik düşebiliyor. 2004 Türkiye
Kupası finalinde hakem Kuddusi Müftüoğlu’na saldırması unutulmadı.
Beşiktaş’a karşı kalabalık savunma yapan takımlara da aynı oranda
etkili olup olmayacağı en büyük soru işareti. Gine Milli Takımı’nın
önemli isimlerinden biriydi. Geçen yıl milli takıma gitmek
istemeyince ilişkisi koptu.
ERIC GERETS (53, Galatasaray)
Cimbom’u şampiyon yapar mı?
Belçikalı teknik adam zor bir dönemde Galatasaray’la anlaştı. Geçen
sezon Alman 1. Ligi’nde Wolfsburg’u çalıştıran Gerets, daha önce
Belçika’da mütevazı Lierse’i ve Hollanda’da PSV Eindhoven’i
şampiyonluğa taşımıştı. Hücuma dönük futbol oynatmasıyla tanınıyor.
Ancak, Galatasaray’da istediği kanat oyuncuları yok, bu nedenle
benzer bir sistemi oturtmakta zorlanacak. Futbolculuk kariyerinde
Belçika Milli Takımı’yla 1980 Avrupa Şampiyonası’nda final ve 1986
Dünya Kupası’nda yarı final oynadı. 1983’te Belçika’da Standard
takımında oynarken bir şike skandalına adı karışınca ceza aldı.
Hollanda’nın PSV takımıyla 1988’de Şampiyon Kulüpler Kupası’nı
kazandı. Hatta o sezon Galatasaray maçında teknik direktör Mustafa
Denizli’yi saha kenarında iteklediği için tepki de almıştı.
SELİM TEBER (24, Denizlispor)
Futbola annesi sayesinde başladı
Denizlispor, iki sezondur başarılı sonuçlar alıyor ve Süper Lig’de
üst sıraları zorluyor. Birkaç yıldır Türkiye’ye transfer olacağı
konuşulan Teber’i ikna etmeyi başadılar. Teber de, tıpkı Yıldıray
Baştürk ve İlhan Mansız gibi Almanya’da yetişti. Ama onların
tersine Alman vatandaşlığını seçti. Futbola annesinin satın aldığı
bir forma sayesinde başladı. Orta saha oyuncusu. İki yıl Alman 2.
Ligi’nde forma giydikten sonra 2002’de Kaiserslautern’e geçti. İlk
sezonunda takımıyla Almanya Kupası finalinde oynadı. Bir sezon
Avusturya’nın Salzburg takımına kiralık gitti. Geçen sezon Alman
Ligi’nde 22 maçta 2 gol attı.
AILTON (32, Beşiktaş)
Dikkat, attan düşüp sakatlandığı oluyor
Beşiktaş transfer bombasını gecikmeli patlattı ama sonunda
golcüsünü buldu. Geçen yıl Alman Ligi’nin şampiyonluk adayı
Schalke’de huzursuz bir sezon geçiren Ailton kulüple arasındaki
ipleri koparttı. Schalke 3 milyon Euro’luk transfer bedelini ve
Ailton da yıllık 1,8 milyon dolar maaşı kabul edince ortak nokta
bulundu. Ailton 2003-04 sezonunda Werder Bremen formasıyla
şampiyonluğa koşarken altı yıllık Almanya kariyerinin doruğuna
çıktı ve 28 golle krallık tacını kaptı. İki yıl önce Katar’dan
vatandaşlık teklifi aldı ama sonra iş suya düştü. İki kız babası
Ailton’un bir merakı da atlar. Doğduğu Mogeiro’da 12 atı bulunan
Brezilyalı, zaman zaman rodeo yapıyor, hatta düşüp
sakatlanıyor.
WERNER LORANT (56, Sivasspor)
Görevi Sivasspor’u Süper Lig’de kalıcı yapmak
Sivasspor, geçen yıl 2. Lig A kategorisinde şampiyon oldu ve Alman
Werner Lorant ile anlaştı. Lorant, 2001’de Mustafa Denizli’nin
kovulması üzerine Fenerbahçe’de teknik patronluğa getirilmişti.
Sonrra aynen Denizli gibi yenilgiyle biten bir Diyarbakır maçı
sonrası görevinden alınmıştı. Bir ara Almanya 2. Ligi’nde Ahlen’i
ve Güney Kıbrıs’ta Apoel’i çalıştırdı. İlk kez Super Lig’e çıkan ve
kadrosuna 10 yeni oyuncu katan bir takımı küme düşme hattından uzak
tutmaya çalışacak.
YENİ TARTIŞMALAR
Yayın gelirleri nasıl paylaşılsın?
Bu tartışma aslında yıllardır var ama son haliyle geçen sezon lig
daha bitmeden yeniden başladı. Digitürk’ün yayınladığı lig
maçlarından gelen para nasıl paylaşılmalı? Önce Futbol Federasyonu
Genel Kurulu’nda Anadolu kulüplerinin girişimiyle yeni bir paylaşım
şekli kararlaştırıldı. Yeni düzenlemeye göre televizyon yayın
gelirlerinin yüzde 50’sini artık dört büyük kulüp almayacaktı.
Tabii bu çıkış büyük kulüpleri kızdırdı. Futbol Federasyonu da orta
bir yol bulmak amacıyla bir plan hazırladı. Türkiye Kupası
maçlarının yayın haklarını da topluca Digitürk’e satıp yayın
pastasını büyüttü. Bu sayede 4 büyük kulübün toplamda aldığı
meblağı, geçen sezonla aynı hale getirdi. Üstelik ligde ilk altı
sıra dışında kalırlarsa uğrayacakları zararı bizzat tazmin etmeyi
taahhüt etti. Yine de bu şekliyle düzenlemeyi kabul etmeyenler
çıktı. Ankara Büyükşehir Belediyesi, karar aleyhine İdare
Mahkemesi’nde dava açtı.
Stat güvenliği için polise para ödensin mi?
Türkiye’de futbol maçları sırasında stadyumdaki güvenliği polis
veya jandarma sağlıyor. İstanbul’daki stadyumlarda emniyet güçleri
her maç günü saatlerce görev yapıyor. Özellikle Beşiktaş,
Fenerbahçe ve Galatasaray’ın arasındaki derbi maçlarında stadyumun
içinde ve dışında görev alan polis sayısı 4-5 bini buluyor. İki yıl
önce yasalaşan Spor Güvenliği Kanunu’nda stadyum güvenliğinin
kulüplere bırakılması maddesi vardı. Ama uygulamanın nasıl
yapılacağı tam belirlenemeyince bu yetki devri ertelendi. Bu sezona
başlarken stadyum güvenliğiyle ilgili toplantıların birinde
İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah beklenmedik bir çıkış
yaptı. Cerrah’a göre madem stadyumlarda güvenliği polis sağlıyordu,
bunun karşılığı da alınmalıydı. Bu ekstra hizmet için televizyon
gelirlerinden Emniyet’e 3.4 milyon dolarlık bir kaynak aktarılması
gerektiğini belirtti. Avrupa’nın önemli ülkelerinde örneğin
İngiltere’de polis memurları da görev alıyor ama stadyumların
güvenliği, kulüplerin özel güvenlik ekipleri tarafından
sağlanıyor.
YENİ KURAL
Kollar rakipten ilerideyse ofsayt yok
Futbolun en tartışmalı kuralı ofsaytla ilgili olarak FIFA geçen ay
bir değişiklik kararı aldı. Bu değişklik hem lig hem Avrupa kupası
maçlarında uygulanacak. Ofsaytın bu yeni tanımında kollar rakipten
ilerideyse hücum eden takımın oyuncusu ofsayt pozisyonda
sayılmayacak. Böylece çizgi halindeki savunmanın arasına giren
hücum oyuncusu için ‘kolu öndeydi’, ‘elini kaldırdı’ gibi ofsayt
gerekçeleri öne sürmek geçersiz kalacak.
YENİ TOP
İlk defa bütün takımlar aynı topu kullanacak
Türkiye Futbol Federasyonu, sezon öncesi Nike firması ile özel bir
anlaşma imzaladı. Buna göre 2005-06 sezonunda lig maçları Nike’ın
yeni futbol topu ‘Total 90 Aerow’ ile oynanacak. Bu sezona kadar
maçlar ev sahibi takımın seçtiği toplarla oynanıyordu. Nike’ın
iddiasına göre bu top hız, hedefe doğru varış, havada doğru gidiş
ve dizayn özellikleriyle ön plana çıkıyor. İki yıllık bir araştırma
ve geliştirme süreci sonunda ortaya çıkan top, üretime geçmeden
önce birçok profesyonel futbolcu tarafından test edildi. Yapımında
kullanılan Nike patentli dış kaplama maddesinin özellikleri, Total
90 Aerow’a aerodinamik bir üstünlük sağlıyor. Nike’ın geliştirdiği
‘Geo Technology’ üretim tekniğinde, vuruş anındaki basınç topun her
tarafına eşit dağılıyor. Böylece topun yuvarlak biçimi değişime
uğramıyor. Total 90 Aerow, Türk Milli Takımı’nın yanı sıra
Manchester Unıted, Arsenal, Juventus, Barcelona gibi Avrupa’nın
önemli futbol kulüpleri tarafından da kullanılıyor. Nike, ayrıca bu
sezon karlı havalar için de bir top üretti. Total 90 Aerow Hi-vis,
parlaklığı ve kontrast renk özellikleri ile insan gözünün en kolay
gördüğü renk kombinasyonuna sahip.
Yazı: Alp Ulagay
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr