İşte evlat sevgisi...
Abone olHasan Erdal, 3 yıl önce oğlu Yusuf’un böbrek yetmezliği çektiğini öğrendiğinde kendi böbreğini oğluna vermek istedi.
Ancak doktorlar, aşırı kilolu olması sebebiyle böbreğin
alınamayacağını söyledi. Baba Erdal, zayıflamak için 3 yıl boyunca
değişik yöntemler denedi, ancak başarılı olamadı. Son olarak da
çareyi hastane merdivenlerinde buldu. Erdal, ameliyat tarihine 1 ay
kala 7 katlı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin
merdivenlerinde spor yapmaya başladı. Başlangıçta 156 basamaklı
merdivenleri 10 kez inip çıkan fedakâr baba, son 10 günde sayıyı
20’ye çıkardı. 104 kilodan 82 kiloya düştüğünde de böbrek nakline
izin verildi. Prof. Dr. Bülent Oktay başkanlığındaki 12 kişilik
ekip, önceki gün 3,5 saat süren operasyon sonucu Hasan Erdal’ın sol
böbreğini oğluna nakletti. Ameliyatın ardından dün ilk kez buluşan
baba–oğulun mutluluğuna Zaman tanıklık etti. Bursa İmam Hatip
Lisesi Müdürü Hasan Erdal ve Sinandede Camii’nde müezzinlik yapan
Yusuf Erdal’ın buluşmasında duygusal anlar yaşandı. İlahiyat
Fakültesi’ni bu yıl bitiren Yusuf, kendini hayata yeniden dönmüş
gibi hissettiğini belirtti. Yusuf Erdal duygularını şu sözlerle
dile getirdi: “Babamın yaptığı çok büyük fedakarlık. Ameliyattan
önceki dönemde de, rahatsızlığımı benden fazla o hissediyordu.
Böbrek nakliyle kendime güvenim geldi. Çok mutluyum.” Yusuf’un
babası da duygularını, “Bugün çocuklarım için başka bir organım
gerekli olsa, hiç düşünmez yine bıçak altına yatarım. Bir böbreğim
oğluma takıldı, ama tarif edilemez bir mutluluk yaşıyorum.”
şeklinde dile getirdi. Hasan Erdal, 3 yıl önce üniversitede okurken
aniden rahatsızlanan oğluna böbrek yetmezliği teşhisi konulduğunu
belirtti. Yusuf’un haftada 3 gün diyalize girmeye başladığını
kaydeden Erdal, şunları anlattı: “Doktorlar oğluma böbrek nakli
yapılması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine, ben, eşim ve 4
çocuğum böbreklerimizi vermek için adeta yarıştık. Ama ‘bu ailenin
reisi benim, ben vereceğim’ diyerek tartışmaya son noktayı koydum.”
Olayın hukuki ve dinî boyutunu da araştırdığını anlatan Erdal,
“Araştırmalarımız neticesinde, dinen ve hukuken organ naklinin bir
sakıncası olmadığını öğrendim. Bu nedenle, hiçbir endişeye mahal
bırakmadan bıçak altına yattım.” diye konuştu. UÜ Tıp Fakültesi
Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmet Yavaşçaoğlu,
operasyonun çok başarılı geçtiğini, iki hastanın da sağlık
durumlarının iyi olduğunu belirtti. Operasyonun ardından babanın
Üroloji Kliniği’ne, oğlunun ise Hemodiyaliz Ünitesi’ne alındığını
kaydeden Yavaşçaoğlu, baba Erdal’ın böbrek nakli bekleyen diğer
hastaların yakınlarına örnek olacak bir davranış sergilediğini
ifade etti. Yavaşçaoğlu şöyle konuştu: “Yusuf’un yüzündeki renk
değişimini çok iyi fark edebiliyorum. Düne (salı) göre çok daha
iyi. Bu operasyon için uzun bir hazırlık dönemi geçirdik. Yusuf’un
babası böbreğini daha rahat çıkartabilmemiz için, hastane
merdivenlerini günde 20 kez inip çıkarak, 22 kilo verdi. Babasının
ameliyatı 2,5 saat sürdü. Ardından böbrek Yusuf’a takıldı. Çok
geçmeden, takılan böbrekten idrar gelmeye başladı. Bu bizim için en
büyük mutluluk. Yusuf artık yürüyüp dolaşabiliyor.”