İşte Erdoğan'ın 3 büyük korkusu!
Abone olCumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, Erdoğan'ın 'veda' konuşmasına yansıyan 3 büyük korkuyu yazdı.
İNTERNETHABER.COM
AK Parti'nin dün yapılan 1. Olağanüstü Kongresi'nde tek aday olan
Ahmet Davutoğlu, geçerli oyların hepsini alarak yeni genel başkan
oldu.
Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer, kongrenin perde
arkasını yazdı. 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'veda'
konuşmasında korku olduğunu belirten Çakırözer, bu korkuları ise
şöyle sıraladı: 'Paralel yapı', yargı ve AK Parti'nin
parçalanması...
Utku Çakırözer'in bugünkü yazısı şöyle:
AKP’nin olağanüstü kongresinde önce Cumhurbaşkanı seçilen partinin
12 yıllık genel başkanı Tayyip Erdoğan’ın “veda” konuşmasını
dinledik. Ardından da Erdoğan tarafından işaret edilerek genel
başkanlık ve başbakanlık koltuğuna oturmakta olan Prof. Ahmet
Davutoğlu’nun “vefa” konuşmasını. İkisinin vurgularında, satır
aralarında gözlemlediğimiz bazı notlar şunlar:
EN BÜYÜK TEHDİT 'PARALEL
YAPI'
Erdoğan, yukarı Çankaya’ya (ya da tercihine göre Atatürk Orman
Çiftliği içinde yaptırdığı görkemli Başbakanlık Sarayı’na) çıkarken
kaygılarından tamamen arınamamış gözüküyor. Dün defalarca “paralel
yapı ile mücadele” vurgusu yapma ihtiyacı hissetti. Ona göre
“terör” eski Türkiye’nin meselesi. Yeni Türkiye’nin öncelikli
tehdidi ise “paralel yapı” dediği Gülen cemaati.
Cemaatin bürokrasideki varlığıyla Cumurbaşkanı olarak kendisinin
mücadele etme kararlılığını vurgulamakla kalmadı. Belirlediği genel
başkana, partisine ve yeni hükümete de bunun birinci öncelikli
görevleri olduğunu birkaç kez deklare etti. Bu arada
Erdoğan’ınYargıtay Başkanlar Kurulu’nun 71 yıllık teamül
doğrultusunda Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın Adli Yıl
Açılışı’nda konuşma yapması yönündeki kararını da “haşhaşiler” diye
nitelendirdiği aynı yapıya bağlaması dikkat çekiciydi.
ERDOĞAN YARGI KONUSUNDA ÇOK
KAYGILI
Hem kendisinin hem de “Seçilmesinde paralel yapıya karşı duruşu
etkili oldu” dediği halefi Davutoğlu’nun konuşmalarında, önümüzdeki
günlerde yapılacak HSYK üyelik seçimlerine sürpriz sayılacak kadar
yer ayrılması da dikkat çekiciydi. Bu özel vurgular Erdoğan’ın
yargıyı istediği gibi şekillendirememesi halinde kötü sürprizlerle
karşılaşma olasılığından duyduğu kaygının göstergesiydi.
AK PARTİ PARÇALANIR
KORKUSU
Erdoğan’ın bir başka korku ve kaygısı ise AKP’nin kendisinden sonra
parçalanacağı düşüncesi. Partiden bugüne kadar ve özellikle 17
Aralık sürecinde ayrılanları “ihanet ve onursuzlukla” itham eden
Erdoğan, bundan sonra benzer tavır alacaklar için de tehdit gibi
algılanabilecek “Unutulmaya namzet olanlar da aynı çöplüğün içinde
yerlerini alırlar” ifadelerini kullandı.
DAVA KAVRAMINI İZAH
ETTİ
Erdoğan’ın konuşmasında toplumun kendisine karşı olan veya şüphe
duyan kesimlerine yönelik mesajlar da vardı. Hem kendisinin hem de
Davutoğlu’nun sık kullandıkları ve dışarıda “İslam birliği
mücadelesi” ya da “ümmetçilik” şeklinde algılanan “dava” kavramını
ilk defa kitleler önünde izah etme ihtiyacı hissetti Erdoğan.
“Dava” ifadesinin Atatürk’ün (kendisi ‘Atatürk’ yerine yine Gazi
Mustafa Kemal demeyi tercih etti) kurduğu Cumhuriyetin “istiklal,
hürriyet, kalkınma ve adalet davası” olduğunu savundu. Ancak, aynı
konuşmada, “Bu dava asırlar öncesinden başlayan kutlu bir
yolculuktur” demeyi de ihmal etmedi.
YENİ BİR SAYFA
AÇALIM
Erdoğan’ın koruşmasının önemli bölümlerinden biri de yine kendisine
şüpheyle bakan kesimlere yönelik yaptığı “musafaha (tokalaşma)”
çağrısıydı. Her ne kadar muhalefete yaptığı “kendinizi sorgulayın”
çağrısına kendisi bugüne kadar uymamış olsa da, Erdoğan’ın
“Küslükleri, kutuplaşmaları unutup, yeni sayfa açalım” sözlerinin
samimiyetini Cumhurbaşkanlığı makamındaki söylem ve davranışlarına
bakarak test etmekte büyük yarar var.
SALONUN ALKIŞI
ŞAŞIRTICI
Erdoğan konuşmasını bitirirken kamuoyundaki bir başka algıya da
değinerek altını çize çize “Davutoğlu emanetçi değildir” dedi. Veda
eden liderin kendisinden sonraki genel başkan için “Emanetçi
değildir” demesine salonda alkış kopması ise çok şaşırtıcıydı.
Erdoğan, Davutoğlu kabinesinden dört temel beklentisini şöyle
sıraladı: Ekonomide istikrar ve güven devam edecek; aktif barışçı
dış politika aynen sürecek; paralel yapıyla mücadele devam edecek,
2015 seçimlerinde anayasa değiştirecek parlamento çoğunluğu
kazanılacak.
Erdoğan beklentilerini sıraladı ancak partinin kendisinden sonraki görünümü çok parlak gözükmüyor. Erdoğan’ın konuşması biter bitmez kongrenin yapıldığı Arena Spor Salonu tribünlerinin bir bölümü boşalmıştı. Yeni genel başkanın konuşması uzadıkça da hem bu boşlukların sayısı hem de salondaki uğultunun artışı gözden kaçmadı.
DAVUTOĞLU'NUN KONUŞMASININ İKİ
ÖZELLİĞİ
Davutoğlu’nun retorik yanı ağır basan konuşmasının öne çıkan iki
özelliği vardı.
1. Erdoğan’a tam bağlılık ve onun öncelikleri doğrultusunda
birlikte çalışma kararlılığı.
2. İç ve dış kamuoyuna yeni hükümetin yönelimine ilişkin mesajlar
vermek.
Kafasındaki dokuz maddelik “restorasyon” planı, aslında üzerindeki
cilalı ifadeler çıkarıldığında somut vaatler içeriyor: Çözüm süreci
devam edecek, ekonomide istikrar korunurken yeni sıçrama yapılacak,
özgürlükler korunacak, İstanbul korunacak, Gülen cemaatinin
yargıdaki etkisi yok edilecek. Programın iki yerinde iki önemli
ahlak vurgusu vardı. Birincisi Davutoğlu’nun “ahlak restorasyonu”
dediği bölüm. Bu bölüm galiba partiye yönelik “yolsuzluk”
iddialarına bir yanıttı. Nitekim “Yetimin hakkına uzanan eli
kardeşimiz dahi olsa koparırız” sözü çok iddialıydı. İkinci “ahlak”
vurgusu ise biraz kafamızı karıştırmadı değil. Yeni Türkiye’nin
iktidar partisinin genel başkanı ve yarından itibaren yeni
başbakanı Davutoğlu, “Özgürlükler ‘yeni ahlaki formasyonla’
buluşturulacak” derken ne demek istemiş olabilir acaba?
Bu millet ne zaman başı sıkışsa sandığı bekledi...