İşte Erdoğan'ı duygulandıran mısralar
Abone olBaşbakan Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları'nın düzenlediği programda konuştu.
Başbakan Erdoğan, AK Partili gençlere
seslendi Mehmet Akif'in Asım'ından örnekler verdi. Bugün
uyguladıkları politikalarda Mehmet Akif'in izlerinin bulunduğunu
söyleyen Başbakan, okuduğu şiirlerle büyük alkış topladı. İşte
Erdoğan'ın İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'u anma törenindeki
duygu dolu sözleri;
Erdoğan, AK Parti Gençlik Kollarınca parti genel merkezinde düzenlenen ''Vefatının 74. Yılında Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı''na katıldı. Programda konuşan Erdoğan, Mehmet Akif'i hürmetle, minnetle andığını, millet olarak bir kez daha şükran sunduklarını belirtti.
Erdoğan, AK Parti Gençlik Kollarınca parti genel merkezinde düzenlenen ''Vefatının 74. Yılında Mehmet Akif Ersoy'u Anma Programı''na katıldı. Programda konuşan Erdoğan, Mehmet Akif'i hürmetle, minnetle andığını, millet olarak bir kez daha şükran sunduklarını belirtti.
''Ne mutlu bizlere ki ne mutlu sizlere ki Mehmet Akif gibi pak bir ruhu, temiz bir vicdanı yad etmek için onun yüksek ideallerini, davasını, aşkını, heyecanını paylaşmak için bugün buradasınız. Merhum Akif'i hakkıyla anmak, ona minnet borcunu ödemeyi gerektirir. Mehmet Akif'e minnet borcunu ise onu okuyarak, anlayarak, onu hissederek ancak ödeyebiliriz. Onu hakkıyla anmak ve ona layık olmak, Akif'i düşünceleriyle, dünya görüşüyle güç karşısındaki asil duruşuyla tanımayı gerektirir'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çanakkale şehitlerimizin ruhu da bizi millet kılan, büyük
saldırılar, büyük depremler karşısında ayakta tutan mana da
Akif'in Safahat'ındadır, Akif'in destanındadır.
Onun idealindeki genç, Asım'dır; Asım, adaleti, hakkaniyeti,
vicdanı, merhameti, kesinlikle bu özellikleri temsil eder. O,
hayali bir kimlik, yaşanmamış bir roman ya da film kahramanı
değildir. Keza, Asım ve Asım'ın temsil ettiği değerler
sistemi hiçbir zaman tarihte kalmış, efsaneleşmiş, mitolojik bir
kavram da değildir. Asım dün, yani düveli muazzamanın
topuyla tankıyla geldiği dün Mehmet Akif'ti, bugün ise sizlersiniz.
Asım bugün lisede sınıfındadır, üniversite amfisindedir,
kütüphanededir, fabrikada işçi, mühendis olarak, hastanede doktor,
hemşire olarak alın teri dökmektedir.
''BİR HİLAL UĞRUNA YA RAB...''
Mehmet Akif Ersoy'un, işgale karşı çıktığı kadar yoksulluğa karşı da durduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Asım, bu toprakların, bu geniş coğrafyanın adeta vicdanıdır. Kahramanlığı övdüğü kadar geri kalmışlığı yermiştir. Bilimi yücelttiği kadar hikmeti de yüceltmiş, insan merkezli bir medeniyeti övmüştür. Akif, Çanakkale dediği kadar İstanbul, Ankara, İzmir; Kurtuluş Savaşı dediği kadar Filistin, Medine, Kahire demiştir. Pakistan'ı, Bangladeş'i, Kosova'yı, Arnavutluk'u, Makedonya'yı ve Bosna'yı dilinden düşürmemiştir'' diye konuştu.
"TÜM ŞAİRLER BİR ARAYA GELSE YAZAMAZ"
Bir şiir sohbetinde Mısır'ın ünlü şairi İbrahim Sabri'ye, Türkiye'nin en büyük şairinin kim olduğunun sorulduğunu, İbrahim Sabri'nin de Çanakkale şiirini okumaya başladığını anlatan Erdoğan, Sabri'nin ''Şüheda gövdesi bir baksana, dağlar, taşlar.. O rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor'' dizelerini okuduktan sonra, ''Bir hilal uğruna ya Rab ne güneşler batıyor'' mısrasını dünya şairlerinin biraraya gelseler söyleyemeyeceklerini dile getirdiğini anlattı.
''SAFAHAT'I YASTIK ALTI KİTABI
YAPIN''
Gençlere, Akif'in ''Safahat'' adlı eserini ''yastık altı kitabı'' yapmalarını tavsiye eden Başbakan Erdoğan, ''Eğer biz bugün Pakistan diyorsak, Banladeş, Somali, Haiti, Şili diyorsak Mehmet Akif'ten aldığımız ilhamla diyoruz. Biz eğer bugün Kabil diyorsak, Bağdat diyorsak, Beyrut diyorsak Akif'ten aldığımız ruhla diyoruz. Biz ülkemizde de bölgemizde de tüm dünyada da kardeşlik, dayanışma, paylaşma diyorsak Akif'le gönlümüzü zenginleştirdiğimiz için diyoruz. Biz bugün Filistin diye, Gazze diye, Kudüs diye sesimizi yükseltiyorsak Akif'e kulak verdiğimiz için, onun cesaretini miras devraldığımız için sesimizi yükseltiyoruz'' diye konuştu.
Akif'in Asım, tanımladığı ''Zulmü alkışlayamam, zalimi asla
sevemem / Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. Biri ecdadıma
saldırdı mı, hatta boğarım / Boğamazsam da hiç olmazsa yanımdan
kovarım. Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam / Hele hak
namına haksızlığa ölsem tapamam. Doğduğumdan beridir aşıkım
istiklale / Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale... Yumuşak
başlı isem, kim demiş uysal koyunum? / Kesilir belki, fakat çekmeye
gelmez boynum. Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim / Onu
dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim. Adam aldırma da geç git,
diyemem, aldırırım / Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu / İrticaın şu sizin lehçede
manası bu mu?'' şiirini okuyan Başbakan Erdoğan, gençlere şöyle
seslendi:
''İşte onun için tüm gençlerin, özellikle de siz AK
gençliğin, Akif'i okumasını, anlamasını, idrak etmesini özellikle
istiyor ve arzuluyorum. Akif'teki insan sevgisini, millet
sevgisini, vatan sevgisini, ondaki dürüstlüğü, ondaki ahde vefayı,
ondaki söz verip sözünü yerine getirmeyi özellikle kalbinize
indirmenizi, Akif'teki o mücadele ruhunu, kahramanlığı ve cesareti
özümsemenizi sizlerden özellikle rica ediyorum.''