İşte Deniz Fenerinin gerekçesi
Abone olAlman Frankfurt Eyalet Mahkemesi Deniz Feneri Davası'nda gerekçeli kararı açıkladı. Bakın kararda ne diyor?
Alman Frankfurt Eyalet Mahkemesi, eylül ayında görülen
Deniz Feneri davasının gerekçeli kararını açıkladı. Sanıkların
isimlerinin "A", "B" ve "C" harfleriyle kodlanarak mahkemenin
internet sayfasında yayınlanan gerekçeli kararda, 5 yıldan bu yana
bağış olarak toplanan yaklaşık 41 milyon Euro içinde yardım amaçlı
kullanılmayan 14 milyon euro'nun ne amaçla kullanıldığının tam
olarak belirlenemediği kaydedildi.
A: MEHMET GÜRHAN DOLANDIRICI
Gerekçeli karar metninde, "A" olarak ifade edilen Mehmet
Gürhan'ın, bağış toplamak amacıyla Deniz Feneri derneğini kurarak
tek başına yönettiği ve bu derneğin fiilen mevcut olmadığı, bağış
olarak toplanan paraların bir kısmının Almanya'da şirket kurmak
amacıyla kullanıldığı, bunun da dolandırıcılık kapsamına
girdiği ifade edildi.
PARALAR KANAL 7'YE TESLİM EDİLDİ
Toplanan paraların bir kısmının, aralarında Gürhan'ın yakınlarının da bulunduğu kuryelerle Almanya'dan Türkiye'ye götürüldüğü ve burada, karar metninde "X" olarak anılan "Kanal 7" televizyonunun İstanbul'daki bürolarına teslim edildiği belirtildi.
Avrupa genelinde 14 bankada tutulan bağış hesaplarından, çeşitli
zamanlarda 16 milyon avrodan fazla para çekildiği, Türkiye'deki
Deniz Feneri'ne yapılan bağışların ise Almanya'daki resmi ve gayrı
resmi muhasebe kayıtlarında görülmediği bildirildi.
DEVAM EDEN SORUŞTURMA
Mahkemenin gerekçeli kararında, haklarında olayla ilgili
halihazırda soruşturma yürütüldüğü belirtilen diğer 8 kişi de küçük
"a" harfinden başlayarak küçük "h" harfine kadar sıralandı.
Toplanan bağış paralarıyla kurulan "Kanal 7 INT" televizyonunun
ortakları arasında yer alan bu kişilerden "d" olarak anılan
RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın, bu televizyon kuruluşunda 13 Kasım
2003 tarihinden 30 Eylül 2005 tarihine kadar müdürlük yaptığı ve 8
Aralık 2005 tarihinde kuruluştan ayrıldığı kaydedildi.
Gürhan'ın, televizyon kanalında bağış toplamak için yayınladığı
reklamlarla vatandaşları aldattığı ve toplanan paraların bir
kısmını amaç dışı kullandığı, "B" harfiyle anılan Mehmet Taşkan'ın
da kendisine bu konuda yardımcı olduğu belirtilerek, bu nedenle
sanıkların 17 Eylül'de 5 yıl 10 ay ve 2 yıl 9 ay hapis cezasına
çarptırıldıkları hatırlatıldı.
ERMİŞ İŞİNİ KAYBETMEMEK İÇİN GÖZ YUMDU
"C" harfiyle anılan Firdevsi Ermiş'in ise 4 bin avro aylıkla
muhasebeci olarak şirkette görev yaptığı ve sadece işini
kaybetmemek için bu dolandırıcılığa
göz yumduğu kaydedilerek, kendisinin de bu nedenle 1 yıl 10 ay
hapis cezasına çarptırıldığı, ancak tutukluluk halinin
kaldırılmasına karar verildiği
bildirildi.
Frankfurt Eyalet Mahkemesinin gerekçeli kararını açıklamasıyla
birlikte, dava dosyasının Türkiye'ye gönderilmesi süreci de
doğrudan başlatılmış oldu.
Dosyanın en erken yılbaşından sonra Ankara'ya ulaşması
bekleniyor.