İşte Deniz Çakır burada yaşıyor!
Abone olYaprak dökümü ile adından oldukça fazla söz ettiren Deniz Çakır yeni dekorasyon yaptırdığı evinin kapılarını açtı
Deniz Çakır, Valikonağı’nda yeni taşındığı, kedileri
Şati ve Pirinç’le yaşadığı çatı dubleksinin kapılarını Instyle Home
dergisine açtı
Deniz Çakır, altı ay önce taşındığı evini ilk, karşı
daireyi gezerken fark etmiş. "Buranın satılık olduğunu öğrenince
içini görmeye karar verdim. İstediğim genişliğe ve ferahlığa sahip
bir ev çıktı karşıma. Ayrıca temiz gözüküyordu içi de... Ama
taşındıktan sonra epey bir yenilik yaptım burada" diye anlatmayı
sürdürüyor.
Daha önceki evi Beşiktaş'taymış. Hem küçükmüş hem de ulaşım açısından burası kadar merkezi bir noktada değilmiş: "Valikonağı'na taşınınca hayat kolaylaştı. Ben araba kullanan biri değilim. Ama ev yeterince merkezi yerde. İstediğim noktalara çok rahat kaçabiliyorum."
UZUN BANYO KEYFİ YAŞAMAK
İSTERİM
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro
Bölümü'nden mezun olduktan sonra İstanbul'a taşınmış
oyuncu.
En çok Nişantaşı ve Beyoğlu semtlerini sevdiğini söylüyor. "Bu iki semt nostaljik ruhları ile bana her zaman yakın gelmiştir. Nişantaşı yaşamak için aklımın bir köşesinde hep vardı" diye anlatmayı sürdürüyor.
200 metrekarelik çatı dubleksinin alt katında salon, mutfak,
biri giyinme olmak üzere toplam üç oda ve bir banyo bulunuyor. Üst
kat ise tamamen yatak odası olarak tasarlanmış. Kütüphane, makyaj
ve çalışma bölümlerine ek bir banyo ve sauna da var.
Evi dekore ederken mimar Cemile Şişman'dan destek almış genç
oyuncu: "Ben zeminde ahşabın verdiği sıcaklığı hissetmek
istiyordum. Evde daha önce klasik parkeler vardı. Alt katın odaları
dışında kalan tüm kısımları kalın meşe kaplatmak istedim. Üst katta
beyazın hakimiyetini bozmamak için tamamen beyazlatılmış laminat
parke kullanıldı." Evin banyoları da yenilenmiş. Alt katta spa
havasında bir banyo tercih etmiş. "Uzun banyo keyfi yaşamak için
istedim bunu. Loş ve dinlendirici bir aydınlatma tercih ettim
burada" diyor.
Salondaki ve üst kattaki duvarların bir bölümü beyaz tuğla
görüntüsü veren artstone marka panelle kaplanmış. "Aslında orijinal
tuğla duvar tercih ederdim ama bu da istediğim havayı yarattı
burada" diyor oyuncu.
YEMEK MASASINA HİÇ İHTİYAÇ DUYMUYORUM
Evin genel dekorasyonuna gelince... Gri-beyaz
ağırlıktaki salon katında modern ve ferah bir görüntü hakim. Geniş
ve rahat kanepelere Mudo Concept'ten sandık sehpa eşlik ediyor.
"Dikkat ederseniz burada yemek masası yok. Çünkü mekanı bölmek istemedim. Zaten bu sehpa yeteri kadar iş görüyor benim için" diyor Çakır.
Özel olarak yaptırdığı televizyon ünitesinin bir bölümü en sevdiği filmlerin DVD'lerine, diğer kısmı sinema ve tiyatro kitaplarına ayrılmış.
JUDE LAW'I BİR BAŞKA BEĞENİRİM DOĞRUSU
Konu filmlerden açılınca “Closer” filmini çok
sevdiğini söylüyor: “Senaryo ve oyuncular harikadır. İleride, o
filmde Natalie Portman’ın oynadığı Alice karakterini tiyatroda
canlandırmayı çok isterim. Zaten ‘Closer’ önce tiyatro oyunu olarak
yazılmıştır.” Filmde bir sahnede görünen Jude Law hakkında ise
“Jude’u da bir başka beğenirim doğrusu” diyor muzip bir yüz
ifadesiyle Çakır...
Başarılı oyuncu için, ressam Zerrin Tekindor’un sergisinden 2,5 yıl
önce aldığı yağlıboya tablo evin
gözbebeği gibi... “Evin geriye kalan duvarlarını doldurmak için
onun sergi açmasını bekliyorum” diyor.
BEYAZA UYANMAK MEĞER ÇOK HUZUR VERİCİYMİŞ
Yaşı ilerledikçe dekorasyon konusunda ferahlık ve sakinlik
arayışına girmiş Deniz Çakır. "Eski evimi görseydiniz çok
şaşırırdınız. Yeşil duvarlar, mor bir kanepe... O yüzden burada üst
katı sadece beyaz istedim. Bana dinginlik verdiğini keşfettiğim
için... Beyaza uyanmak çok huzurlu oluyormuş meğer" diye anlatıyor
bu tercihin sebebini.Mühendis olan babası onun mimar olmasını çok
istemiş. "Ya Sonra filmi sayesinde rol icabı da olsa mimar
olabildim neyse ki" diyor gülerek. Dekorasyon dergilerine meraklı
olduğundan, küçükken güzel ev fotoğraflarına bakarak hayaller
kurduğundan da bahsediyor.
Peki evdeyken hangi dizileri takip ediyor acaba? Denk düşerse
'Öyle Bir Geçer ki Zaman ki'yi izlediğini söylüyor Çakır ve
ekliyor: "Tiyatro şu sıralar çok vaktimi alıyor. Son olarak
izlediğim 'Aşk Tesadüfleri Sever' filminden çok etkilendim.
Başroldeki karakterle gerçek hayatımda o kadar çok paralellikler
vardı ki. Aman sonu benzemesin de!"
MODACILARA ÖZENİYORUM
Eşya ve ev aksesuvarları kadar kılık kıyafet
kombinlemekten de büyük keyif alıyor. Bu yılki İstanbul Fashion
Week'i soluksuz takip etmiş zaten: "İlk kez defileleri böyle yoğun
izledim ve modacılara özendim. Özgür Masur, Simay Bülbül ve Gamze
Saraçoğlu'nun koleksiyonlarına tek kelimeyle bayıldım. Her
kıyafetin ayrı bir hikayesi ve ruhu vardı. Moda tasarımcılarının
işi de bizimkinden farksız. Bunu daha iyi anladım ve bir kez daha
hayranlık duydum onlara..."