Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi'ndeki reformların bir kısmı yasal düzenleme, bir kısmı ise idari düzenlemelerle hayata geçirilebilecek. Öncelikle seçim sistemi değiştirilerek önemli bir adım atılıp seçim sistemi tartışmaya açılacak. AK Parti, yüzde 10 barajıyla devam edilmesi, barajı yüzde 5’e çekip, 5’li gruplandırmayla 'Daraltılmış Bölge Seçim Sistemi' uygulanması ve ülke barajı tamamen kaldırılarak, Dar Bölge Seçim Sistemini getirme seçeneklerini diğer siyasi partilerin görüşüne sunacak. Siyasi partilere devlet yardımının kapsamı genişletiliyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun Ek 1’inci maddesini değiştirilerek, devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı yüzde 3’e çekiliyor. Buna göre seçime katılan siyasi partilerden yüzde 3’ü aşan oranda oy alanlara da, Hazineden ayrılan toplam kaynak içinden devlet yardımı yapılacak. Siyasi partilerin teşkilatlanmalarına kolaylık getiriliyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun 20’inci Maddesini değiştiriyor; ilçede teşkilatlanma için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğunu kaldırılıyor. Mevcut durumda, bir ilçede teşkilatlanmak için, ilçe sınırları içerisindeki beldelerin en az yarısında teşkilat kurma zorunluluğu kaldırıyor, “Beldelerde teşkilat kurulması zorunlu değildir” ibaresini getiriliyor. Siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açılıyor. Bu çerçevede Seçim Kanunu’nun 15’inci Maddesi’ne bir ek yapılacak, tüzüklerindre yer almak ve 2 kişiden fazla olmamak kaydıyla partilere eş genel başkanı sistemini uygulama imkanı getirilecek. Siyasi partillere üyelikte engelleri kaldırılıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun 11’inci maddesinde yapılacak değişiklikle, siyasi partilere üye olmayı daraltan, kısıtlayan bazı engelleri ortadan kaldırılıyor. Seçim Kanunu hükümlerine göre, oy verme hakkına sahip olan herkesin, siyasi partilere de üye olabilmesinin önünü açılıyor. Bu amaçla, 11’inci Maddenin 'B' Bendindeki 6 kısıtlayıcı engeli ortadan kaldırılacak. Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılacak değişiklikle farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanı getirilecek. 298 Sayılı Kanunu’nun ilgili maddesideğiştirilecek ve böylece siyasi parti ve adaylar tarafından yapılacak her türlü propaganda da Türkçe’nin yanında farklı dil ve lehçelerin de kullanılabilmesini mümkün hale getirilecek. Ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanını getiriliyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun 43’üncü Maddesi'ndeki kısıtlayıcı hüküm kaldırılarak, ön seçimlerde de Türkçe’den başka bir dil ya da lehçeyle propaganda imkanını tüm partilere sağlanacak. Nefret saikiyle işlenmesi durumunda belirli suçların cezalarını daha da artırılacak. Belirli suçlar, kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse, cezası daha da ağırlaşacak. Ayrımcılıkla daha etkin mücadele için ceza miktarları artırılıyor. Kişinin, inançlarının gereğini yerine getirmesi dolayısıyla, belli haklarını kullanmasını, belli haklardan yararlanmasını engelleyenler, ceza kapsamına alınıyor. Bu sebeple işlenen suçun cezası da 1 yıldan 3 yıla kadar artırılıyor. Hiç kimse, dilinden, ırkından, milletinden, renginden, inancından ve inancının gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmaması hedefleniyor. Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu kuruluyor. Ayrımcılık yasağının ihlali halinde, konuya ilişkin görev ve yetkisi bulunan kamu makamları, ihlali sona erdirmek, sonuçlarını gidermek, tekrarlanmasını önlemek üzere gerekli tedbirleri almakla yükümlü kılınacak. Türk Ceza Kanunu'nda belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyide kaldırılıyor. Böylece fiilen de uygulama alanı kalmayan ihlaller, ceza kanununundan çıkarılıyor. X,Q ve W gibi son dönemde sıkça kullanılan harflerin kullanımı yasal olarak serbest hale gelecek. 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkındaki Kanun'da yapılacak değişiklikle toplantı yer ve güzergahlarının belirlenmesinde "katılımcılık" ilkesi getirilecek. Mülki Amir, ilgili Sivil Toplum Örgütlerinin görüşlerini almak suretiyle, nihai kararını verecek. Toplantı gösteri ve yürüyüşlerinin sürelerini uzatılıyor. Açık yerlerde, güneşin batışından bir saat önceye kadar sürebilen toplantılar, güneş batmadan dağılacak şekilde, kapalı yerlerde saat 23’e kadar süren toplantılar da, saat 24’e kadar yapılabilecek. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde hükümet komiseri uygulamasına son veriliyor. Mevcut durumda, "Hükümet Komiseri" tarafından üstlenen yükümlülükler, artık Düzenleme Kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacının dışına çıktığı veya düzen içinde gerçekleşmesinin imkansız olduğunu gördüğü durumda, dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek. Gösteri ve yürüyüş, kanuna aykırı hale gelirse, Düzenleme Kurulu, gösteri ve yürüyüşün sona erdiğini ilan edecek ve bunu kolluk amirine bildirecek. Düzenleme Kurulu bu görevi yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri, toplantıyla ilgili kararını verecek. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açılacak. Türkçe dışındaki dillerde eğitim ve öğretim konusunu düzenleyen, 2923 Sayılı Kanun'a eklenecek yeni hükümle, Özel Eğitim Kurumları Kanunu hükümlerine tabi olmak üzere, farklı dil ve lehçelerde özel öğretim kurumu açılabilecek. Bu kurumlarda eğitim ve öğretimin yapılacağı dil ve lehçeler Bakanlar Kurulu’nca tespit edilecek. Milli Eğitim Bakanlığı, bu tür kurumların açılmasına ve denetimine ilişkin esasları çıkaracağı bir yönetmelikle düzenleyecek. Programlar, Kanun’da yer aldığı gibi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek.Yine mevcut kanunda yer aldığı gibi, bu okullarda da belli dersler Türkçe olacak. Köy isimlerinin değiştirilmesinin önündeki yasal engel kaldırılıyor. 1949 tarihli İl İdaresi Kanunu’nun 2’nci maddesinde yer alan ibare kaldırarak, köylerin 1980’lere kadar kullandıkları tarihi isimlerini yeniden almasını mümkün hale getirilecek. Mevcut Kanun’da belirtildiği gibi, köy isimlerinin değiştirilmesi, İçişleri Bakanlığı'nın oluruyla gerçekleşecek. İlçe isimlerinin değiştirilmesi için mevcut kanun hükmünce yasal düzenleme gerekiyor. İl ve İlçe isimlerinin değiştirilmesi yönünde talepler Bakanlar Kurulu tarafından değerlendirilecek. Nevşehir Üniversitesi'nin ismini Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilecek. Kişisel verilerin korunmasına yasal güvence getirilecek. 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa değişikliği referandumu sonrası yürürlüğe giren Anayasa değişikliğiyle, kişisel verilere Anayasal güvence getirilmişti. Anayasa maddesinin uygulamasını sağlamak için taslağı hazır olan sözkonusu kanun, kısa zamanda Meclis'e sevk edilecek. Kişilerin özel bilgileri, ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak, ilgisiz kişilerle paylaşılamayacak. Yardım toplamada kısıtlamalar kaldırılıyor. Kurban derisi, fitre ve zekat toplama konusunda Türk Hava Kurumu’na (THK) verilen yetki, ilgili kanunun 8’inci maddesindeki söz konusu hükmün kaldırılmasıyla birlikte THK'dan alınacak. Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ni değiştirerek, kamu kurumlarında başörtüsü yasağı kaldırılıyor. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesinde değişiklik yaparak, kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırılacak. Resmi üniforma giymek zorunda olan, Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve hakim ve Savcılar bu düzenlemenin kapsamına girmeyecek. İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırılıyor. 1933 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle başlatılan "Andımız" uygulaması, ortaokulların ardından şimdi de ilköğretimde kaldırılacak. Mor Gabriel, (Deyrulumur Manastırı) Arazisi, Manastır Vakfı'na iade ediliyor. 2003, 2008 ve 2011 yılında yapılan düzenlemelerle, mağduriyetlerin giderilmesi için atılan adımlar çerçevesinde 250’den fazla iade yapılmış ve 2,5 milyar Liralık mülk hak sahiplerine teslim edilmişti. Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruluyor. Roman vatandaşların dil ve kültürleri ile, karşılaştıkları sorunlara ilişkin araştırmalar yapmak, çözüm önerileri üretmek amacıyla, bir il üniversitesi bünyesinde, Roman Enstitüsü kurulacak.