İşte Demirel'den çok merak edilen yanıt
Abone olDün herkes bunu sordu; Demirel darbe davasına niye müdahil olmadı? Zira darbeyle iktidar koltuğundan olan oydu. İşte o sorunun cevabı.
İNTERNETHABER - 12
Eylül davasının müdahil listesinde gözler onu
aradı.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel o listede
yoktu.
Çünkü davaya müdahil olmamıştı.
Oysa, 12 Eylül darbesi ile iktidar koltuğundan
kaldırılıp, Zincirbozan'a hapsedilen ve darbenin en büyük
eziyetini çeken oydu.
Peki Demirel niye Kenan Evren'den şikayetçi
olmadı?
Cevabı en çok merak edilen soruyu Milliyet yazarı Fikret
Bila, Demirel'e sordu.
Aldığı yanıtlar da şöyle oldu;
İNCİTİR...
"Ben ihtilallere, karşı ihtilallerle veya bu tür davalarla karşılık verilmesini düşünen biri değilim. Barışçı bir yol bulmak lazım. Halkın bir kısmı istiyor, bir kısmı istemiyor. Bir kısmının istediği şeyi yaparsanız istemeyen kısmı; istemeyenlerin dediğini yaparsanız isteyen kısmın duygularını incitir, onları karşı karşıya getirirsiniz. Bundan da faydalı bir sonuç çıkmaz. Bu sebeple uzlaşma yaratmak, barışçı bir yol bulmak gerekir. Bu tür olaylarda yapılacak iş sadece mahkemeye gitmek değil, toplumda uzlaşmayı, barışı sağlamaktır."
HALK ONLARA ALKIŞ TUTMUŞTU
"Şimdi mahkeme görülüyor. 12 Eylül benim elimden Başbakanlığı
aldığında, halk alanlara alkış tuttu. 12 Eylül idaresinin yaptığı
anayasaya yüzde 92 oy verdi. Anayasayı kabul etti, ondan sonra
kanunlar çıkarıldı. Hükümetler kuruldu. 12 Eylül 'ü yapan Kenan
Evren 'i Cumhurbaşkanı seçti. O da 7 yıl Cumhurbaşkanı olarak görev
yaptı. 12 Eylül 'ü destekleyenler şimdi mahkemeye sevk edilen Evren
ve Şahinkaya 'dan ibaret değil. Yani 12 Eylül 'ü hâlâ destekleyen
iki kişi değildir. Hâlâ o zamanın şartlarında gerekliydi, başka
çare yoktu diyen bir halk kesimi var."
BEN HESAPLAŞTIM
"Ben, 12 Eylül 'le hesaplaştım. 12 Eylül 'le siyasi olarak hesaplaşmak gerekiyordu, ben de bunu yaptım. Nasıl yaptım? 12 Eylül 'de ben Başbakan 'dım. Başbakanlık elimden alındı. Siyasi yasak getirildi. 1987 'de siyasi yasakların kaldırılması için yapılan referandumda meydanlara çıktım, 12 Eylül 'le meydanlarda hesaplaştım. Sonra bu halk benim yasağımı kaldırdı. Bu halk beni önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yaptı. Böylece 12 Eylül 'le hesaplaştım ve beni yeniden Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçen halk, 12 Eylül 'ü tekzip etmiş oldu. Hesaplaşma budur."
Caydırıcı olmaz mı?
"Ben o kanaatte değilim. Gemi azıya almış at gem dinlemez. Geçmişte de örnekleri görüldü. Tarihe bakmak gerekir. Önemli olan toplumda huzuru, barışı, uzlaşmayı devamlı kılmaktır. Ülkeyi o noktalara sevk etmemektir."
KİM CİNAYET İŞLEMİŞSE TAKİP EDİLMELİ
"Hayatını kaybeden, işkence, kötü muamele gören, diğer hak kayıplarına uğrayanların haklarının, hukukların takip edilmesi lazımdır. Kim cinayet işlemişse, kim suç işlemişse takip edilmelidir. Bu yaşananlarda sorumluluğu tespit edilenler -nasıl tespit edilir bilemiyorum ama- edilirse elbette takibinin yapılması gerekir. Tabii bunun da hukuk içinde yapılması gerekir, hukuk dışında intikam duygusuyla hareket edilmesi yine yanlış olur. Yeni kayıplara sebebiyet verilmemesi lazımdır."
HESAPLAŞIRKEN TOPLUMU BÖLMEYELİM
"Şimdi ben hesaplaşıyorum diye toplumda bölünmeye yol açarsanız
bundan bir fayda çıkmaz. Toplum zaten bir kutuplaşmanın içinde.
Bugünlerde Türkiye 'ye en çok lazım olan şey birlik ve
beraberliktir. Bunun için gayret etmek gerekir. Türkiye 'yi
bölmenin, kutuplara ayırmanın manası yoktur."