İşte CHP'nin referandum planı! Hayır çıkarsa...
Abone olCHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, anayasa değişikliği referandumunda 'hayır' çıkması hâlinde parti olarak kutlama yapmayacaklarını açıkladı.
16 Nisan'da gerçeklecek referandumla ilgili olarak "O
pazar gecesi 'Hayır' çıkarsa davul zurna ile kutlama yapmayacağız"
diyen CHP'li Özel, "Uzun zamandır bir seçim kutlaması yapamadık,
bir birikim var ama yine de bunu kesinlikle yapmamak gerekiyor"
açıklamasında bulundu.
Kampanyaya damga vuran "hayırcılar ile teröristlerin aynı kararı verdiklerine" dair ifadeye de değinen CHP'li Özel, "Terörist söylemi yavaş yavaş azalmaya başladı.
AK Parti dışında hiçbir partiye oy vermemiş seçmenler de bu sefer 'Hayır' diyor. Siyaset bilimciler, 15 yıl boyunca AK Parti’nin ilk kez kendi çelik çekirdeğini çatlattığını söylüyor" değerlendirmesinde bulundu. Özgür Özel'in Habertürk gazetesinden Kübra Par'a verdiği söyleşi şöyle:
Özgür Bey, referanduma 2 hafta kaldı. “Evet” çıkarsa ne yapacaksınız?
"Evet" ya da "Hayır" çıkması durumunda içinde tehditleri ve
fırsatları içeren iki farklı yola gireceğimizi düşünüyoruz.
Kazansak da kaybetsek de arada yüzde 3’lük bir bant olacak. 1 oyun
bile önemli olduğu bir seçim yaşayacağız. "Hayır" çıkacağına
yürekten inanıyor ve sahada bunu çok rahat görüyorum. Ancak "Evet"
çıkarsa her şey bugünden daha zor olacak. O pazartesi günü
kendimizi ötekileşmiş, itilmiş hissedeceğiz.
DAVUL ZURNAYLA KUTLAMA YAPMAYACAĞIZ
Muhtemelen OHAL olağanlaştırılacak ve süreklileştirilecek. Orta uzun vadede fakirleşeceğimiz, daha çok işsiz kalacağımız, kadınların daha çok şiddet göreceği günler gelecek. Dünyadan kopmuş, kendi içine kapalı, güçlerin bir yerde toplandığı bir toplum olacak. Ama "Hayır" çıkarsa kolektif bir itirazın sonuç aldığı, kutuplaşma yerine kucaklaşmanın, ötekileşme yerine helalleşmenin olacağı, demokrasi talebinin karşılık bulduğu bir ortam olacak. O pazar gecesi "Hayır" çıkarsa davul zurna ile kutlama yapmayacağız.
"Evet" çıkması durumunda CHP’nin bir B planı var mı?
Gidecek bir yerimiz yok. Buradayız ve mücadeleye devam edeceğiz. Geçmişte bir monarşiden demokrasi kazandık. Demokrasiyi kaybedersek geri kazanmak için var gücümüzle çalışacağız. Bu süreçten öğrendiklerimiz de olacak. Pozitif kampanya dili, yapıcı muhalefet, uygulanabilir ve kapsayıcı bir dil olacak. Kaybetsek de 7 Haziran’daki başarıdan daha büyük bir başarı elde edileceğinden şüphem yok. Sonuç ne olursa olsun özgüveni artmış, bu süreçten öğrenerek çıkmış, Türkiye'ye yeniden bir demokrasi hikâyesi yazdırmak için ortaya somut söylemler koyan bir parti olacağız.
EVET ÇIKSA BİLE KIL PAYI ÇIKAR
"Hayır" çıkması için elimizde olanla yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Aradaki 1’e 100 eşitsizliğe baktığımızda, karşı tarafın kaynakları nasıl kullandığını, referandumu bir "olmazsa olmaz" maçına çevirdiklerini görüyoruz ve bu ihtirastan ürküyoruz. 9 jet uçak, 6 helikopter, 600’ü makam aracı olmak üzere bin kamu aracının doğrudan “Evet” kampanyası için kullanıldığı inanılmaz bir kampanya yürütülüyor. İstanbul’da havaalanında 2.5 dakika içinde 85 “Evet” billboard’u saydım. Buna rağmen “Evet” çıksa bile kıl payı çıkacak. 30 kanalın “Evet” kampanyası yapması, sonucu değiştirmiş olacak.
HAYIR'IN SANDIKLARI SÜRPRİZ YAPAR
Yüzde 51-49 çıkarsa “Evet”in meşruiyetini tartışmaya açar mısınız?
1 oyla farkla da çıksa seçim sonucuna saygı duymak gerekir ama referandumu OHAL şartlarında yaparak ve kamu kaynaklarını bu ölçüde seferber ederek alacakları her oyun meşruiyetini tartışmaya açıyorlar. Yürüyüşlere izin verilmiyor, stantlar kaldırılıyor, MHP’li muhalifler korunmuyor. Bu kadar saldırı kabul edilebilir mi? Anketler ne söylüyorsa söylesin, “Hayır”ın sandıklarda sürpriz yapacağını düşünüyorum. Gittiğim birçok yerde teyzeler, “Ankete geldiler, mahsus ‘Evet’ dedim” diyor. Nedenini sorduğumda ise “Kızım öğretmen” diyor. İnsanların bugünkü yönetimden memnun olmadığını görüyoruz. “Hayır” bir itiraz ve umuttur. “Hayır” çıkarsa demokrasi, halk ve millet kazanacak. Herkes anayasal sınırlar içinde mevcut görevine devam edecek. Cumhurbaşkanı da mesajı düzgün okur ve tarafsızlık yemini dahilinde göreve devam ederse halkın ona verdiği destek artabilir.
MHP'LİLER HAYIR DİYOR
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir miting sırasında bozkurt işareti yapması, “Şimdi de CHP, MHP tabanına oynamaya başladı” yorumuna neden oldu...
Bu ilk değildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi seçimleri sırasında da yapmıştı. Liderlerin toplumdaki kutuplaşmayı azaltmak için katkı sunmaları gerekiyor. MHP’ye gönül vermiş ülkücü tabanından gelen birisi arabanın önüne atlayıp bozkurt işareti yapıyorsa, "Bu parti meselesi değil, memleket meselesi" deyip genel başkanımız da onun jestine karşılık jest yaptı. Bunda rahatsız olunacak bir durum yok. MHP’li bir Kayserilinin genel başkanımıza “Biz buradayız, seninleyiz” demesi ve genel başkanımızın da buna karşılık vermesi kadar güzel bir şey yok.
Bu değişiklik iki partili sistem üretiyorsa, bu CHP için büyük bir iktidar şansı yaratmaz mı?
MHP gibi baksaydık bu işe en kolay biz ikna olurduk. İki partili sistemde, AKP’ye karşı merkeze yakın sol bir parti olması beklenir. CHP ikinci alternatif ve şu anda başka alternatif de görünmüyor. Diğerleri baraj tehlikesi yaşıyor. Ama sosyal demokrat bir parti olarak CHP, "Ortamdaki tüm aktörler gitsin. Biz Hacivat ve Karagöz gibi birbirimizle yarışalım" diye bakmıyor. AKP’nin sağa yaptığını biz neden sola yapalım? Böyle iki partili bir sistem demokrasi ve Türkiye’ye iyi bir gelecek üretmez. Barış, huzur, çok sesli ve kavgasız bir ülke istiyoruz.