İşte CHP'li Haberal'ın itiraz dilekçesi
Abone olErgenekon tutuklusu Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatı itirazlarının gerekçelerini açıkladı
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın milletvekili seçilmesinin ardından tahliyesine ilişkin başvurusunun reddedilmesi üzerine sunulan itiraz dilekçesinde, ''Mahkeme üyelerinin, dokunulmazlık kapsamında değerlendirme yapması, tahliye talebini farklı bir mecraya sokma gayretinin sonucudur'' denildi.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelerek, ''Ergenekon'' davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine bir dilekçe sunan Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, müvekkilinin tutukluluğunun devamına yönelik mahkeme kararına itiraz etti.
Dilekçede, ''milletin iradesi hiçe sayılarak'' alındığı savunulan Haberal'ın tutukluluğunun devamı yönündeki kararın, ''kamu vicdanını rahatsız ettiği'' öne sürülerek, düzeltilmesi talep edildi.
Mehmet Haberal'ın 13 Nisan 2009'da Ankara'da gözaltına alındığı ve 26 aydır tutuklu olduğu hatırlatılan dilekçede, Haberal'ın gerçekte Anayasa ile her ferde tanınmış haberleşme, düşünce, düşünceyi açıklama, toplantı, gösteri yürüyüşünde bulunma ve parti kurma hakkı olarak değerlendirilebilecek fiillerle suçlandığı savunuldu.
Dilekçede, Haberal'ın uzun zamandır devlet korumasında olması nedeniyle kaçma şüphesinin olmadığı aktarıldı.
''HABERAL, DOKUNULMAZLIK DEĞİL TUTUKSUZ YARGILAMA İSTİYOR''
Bağımsız milletvekili seçilen BDP'li Sebahat Tuncel'in, milletvekili seçildikten sonra İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince 2007'de tahliye edildiği hatırlatılan dilekçede, Haberal'ın yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması gerektiğine gönülden inandığı, dokunulmazlık değil tutuksuz yargılama istediği vurgulandı.
''Mahkeme üyelerinin dokunulmazlık kapsamında değerlendirme yapması, tahliye talebini farklı bir mecraya sokma gayretinin sonucudur. Kararda, kuvvetli suç şüphesinin ne olduğu somut olarak ortaya konulmamıştır'' ifadesi kullanılan dilekçede, iddianamede Haberal ile irtibatlı oldukları ileri sürülen Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Sinan Aydın Aygün ve Halil Kemal Gürüz'ün hiç tutuklanmadıkları, Hurşit Tolon, Yalçın Küçük ve Mustafa Özbek'in de tahliye edildikleri kaydedildi.
Dilekçede, mahkeme üyelerinin, Haberal'ı yargılama sonuna kadar tahliye etmeyeceklerini açıkladıkları ileri sürülerek, şöyle devam edildi:
''Bu durum, üyelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı hususundaki ciddi şüphelerimizi maalesef bir kez daha haklı çıkarmıştır. Hak ve nesafet ilkesi, eşitlik kuralından bahseden üyeler, Haberal ile aynı sevk maddeleriyle yargılanan diğer sanıkların hiç tutuklanmamış olmalarını ya da tahliye edilmelerini hangi hak, nesafet ve eşitlik ilkesiyle bağdaştırabilmektedir? CHP'nin 2007 senesine göre oylarını yüzde 52 oranında artırarak, 146 bin 342 adet oy almak suretiyle seçilen Haberal'ın Türk Milletine olan görevini yerine getirmesini nasıl engelleyebilmişlerdir?''
Dilekçede, mahkemenin kararı düzeltmemesi durumunda, ''duruşma istemli'' itirazlarının karara bağlanması için dosyanın bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi de talep edildi.
AVUKAT HELVACI'NIN AÇIKLAMASI
Dilekçeyi sunmasının ardından Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi önünde bekleyen gazetecilere açıklama yapan avukat Dilek Helvacı, ''İtiraz dilekçemizde, mahkemenin oy çokluğuyla çıkan kararda dayandığı sözde gerekçeleri çürüttük. Müvekkilim hiçbir şekilde yasama dokunulmazlığı zırhına bürünmek için milletvekili olmadı. Biz dilekçelerimizin hiçbirinde yasama dokunulmazlığına sığınarak tahliye talebinde bulunmadık'' dedi.
Haberal'ın milletvekili seçilmesinin, milletin kendisine duyduğu güvenin göstergesi olduğunu belirten Helvacı, ''Mahkemeler, Türk milleti adına karar vermelidir. Halkın layık gördüğü bir kişinin Meclis'teki görevini yerine getirebilmesi için tahliye edilmesi gerektiğini söyledik. Bu karar, milletin iradesine vurulan bir darbedir'' diye konuştu.
Avukat Helvacı, müvekkili Haberal'ın, tüm ısrarlarına rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeyi kabul etmediğini bildirdi.