İşte cemaatin yakında yayınlayacağı kasetler!

Camiaya gönül vermiş bazı Ayşeler, Ahmetler, Fatmalar, Hasanlar bana aylardır aynı soruyu soruyor.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Bir önceki yazımda, cemaatin elindeki kasetlerin sayısını, içeriğini ve ne zaman yayına verileceğini tek tek yazacağımı söylemiştim.

Başlayalım o vakit!

Kasetlerin gerçek mi montaj mı olduğu konusu uzmanların işi. Türkiye'deki sözüm ona bazı ses uzmanları hiçbir teknik analizden geçirmeden, konuşmaların gerçek olduğunu söylüyor. ABD'deki bağımsız bir laboratuvara bakılırsa kasetlerdeki konuşmaların yüzde 95'i montaj ve dublaj.

Savcılık da bu konuya el attığına göre, neyin ne olduğu elbette zamanla ortaya çıkacak. Ben sadece kasetlerin sayısını, nasıl ve ne şekilde yayınlandığını yazacağım.

Önce herkes şunu bilsin ki, Şefkat Tepe dizisinin senaryosu nasıl harfi harfine soruluyor ve onay alınıyorsa, bu kasetlerin içeriği anlatıldıktan sonra yayınlanması için de Fethullah Gülen'den onay alınıyor.

NET!

Onay geldikten sonra yayınlanacak kaset, cemaatin içinde çok etkin görevde olan bir kişinin cep telefonuna, takip edilemeyen bir program üzerinden gönderiliyor. Bu kişi, cemaat adına yardım toplayan, ve sık sık değişik ülkelerdeki okulları dolaşarak buralara para getirip götüren, bağış adı altında toplanan trilyonları kısa sürelerle yurtdışına çıkaran biri...

O kişinin ismi bende saklı...

Bu kişi ve yanındaki diğer cemaatçi kişiler kaset yayınlanmadan saatler önce yine adresi bende saklı bir yerde toplanıyor. İlk iş olarak twitter'da cemaati savunan yüksek takipçili kullanıcılara bu kasetlerin yayınlanacağı saat söyleniyor ve ona göre bir TT ismi belirleniyor.

Bu adresi ilgili kişilerin aileleri bile bilmiyor, özellikle söylenmiyor. Ve bu kişiler şifreli dahi olsa telefonda hiçbir şey konuşmuyor. Söz konusu ses kayıtları burada "Haramzadeler", "Başçalan" veya "Anatolia" gibi hesaplara servis ediliyor. Daha sonra aynı kişiler, videoları sanki ilk kez bu adreslerde görmüşler gibi twitter üzerinde yayıyor.

Mesela...

Muhtemeldir ki bugün akşam saatlerine kadar "Bilal Erdoğan'ın evden kaçırdığı paralar kamyonla böyle taşındı!" isimli bir video yayınlanmış olacak.

Burada bir parantez açıp, kamyonla taşınan paralar konusuna açıklık getirelim. Taşınan o paralar, Erdoğan'ın evinden çıkan yolsuzluk paraları değil. Başbakan'ın da inkar etmediği "atv ve Sabah için havuzda toplanan paralar"ın taşınma görüntüsüdür o görüntü. Bunu da ben söylemiyorum. Cemaati savunan yeminli AK Parti düşmanı Emre Uslu'nun twitlerini takip ederseniz, o bile sayfasında bunu itiraf ediyor. Hatta Radikal Gazetesinin haberini de kaynak gösteriyor. Görmek isteyenler için o kaynağı aşağıda vereceğim.

Parantezi kapatıp, devam edelim...

Önümüzdeki günlerde sırasıyla hangi videolar yayına girecek, onu da anlatayım. Cemaatin elinde şu anda 7 veya 8 kaset var. Bu kasetlerden biri, ilk kasetin etkisi geçtiğinde yayına verilecek.

Kasetin içeriği ne mi?

Onu da anlatayım...

Kasette Erdoğan, oğlu yolsuzluktan gözaltına alınan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile konuşuyor. Sümeyye Erdoğan için istenen villa işini halletmesini istiyor. Telefon kapandıktan sonra Muammer Güler de bir işadamını arıyor ve bu talebin derhal yerine getirilmesini istiyor. Karşıdaki kişi, birilerinin olayın farkına varmasından endişe ettiğini söylüyor. Bunun üzerine Muammer Güler de, "S...işim milleti. Bütçeden 100 milyar çıktı, onu halledin" diyor.

Peki günlerdir cemaate yakın gazetecilerin bahsini ettiği "Büyük turp torbada" meselesi nedir derseniz...

Asıl bomba o kaset!

Kasette Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölmesinden veya öldürülmesinden Erdoğan baş sorumlu tutuluyor. Hatta, ölümde bizzat Erdoğan'ın parmağının olduğuna dair konuşmalar yer alıyor.

Kasetin yayın tarihi mi?

30 Mart'a 3 kala! Yani seçim yasaklarının başladığı, siyasi liderlerin ekrana çıkıp kendini savunamayacağı dönemde yayına verilecek!

Size daha ilginç bir şey söyleyeyim. Bu kasetlerden birer kopya şu anda muhalefet liderinde de var. Mesela Kemal Kılıçdaroğlu'nda... Erdoğan'ın yolsuzluk konuşması olduğu iddia edilen kaset de, diğer tüm kasetlerin birer kopyası da Kılıçdaroğlu'na günler öncesinden gönderildi. CHP liderinin, "Yeni kasetler de çıkacak bunu biliyorum" demesinin nedeni bu. Çıkacak dediği kasetler kasasında duruyor oysa ki...

Yine Kılıçdaroğlu'nun, "Ya istifa et, ya uçağa bin kaç" sözü de cemaatin özellikle kullanmasını istediği bir söz. Dikkatli takip ederseniz, cemaati savunan sosyal medyadaki cengaverler anlaşmışçasına günlerdir, "Erdoğan bu ülkeyi bir gece yarısı uçakla terk edecek" diyor. Boş yere söylenmiyor bu söz!

Yeni kampanyanın adı bu yani!...

Anlayacağınız şu anda herkes günler, haftalar öncesinden prova ettiği bir oyunu çok güzel oynuyor.

Farkettiyseniz üç kasetin içeriğini söyledim ve diğer kasetlerle ilgili ayrıntıya girmedim. O kasetler ise AK Parti'ye oy veren milyonları sokağa çıkaracak, kitleleri birbirine kırdıracak içerik barındırıyor.

Bu kasetler henüz kimseye izlettirilmedi ama içeriğiyle ilgili tiksindirici sözler, özellikle cemaate bağlı evlerde ve dershanelerde öğrencilere anlatılıyor.

O iğrençliğin boyutlarını da bir sonraki yazıya bırakalım...

Emre Uslu'nun şahsi hesabında paylaştığı link için