İşte beklenen tezkerenin detayları!
Abone olIrak ve Suriye için hazırlanan tezkerenin detayları belli oldu.
Irak ve Suriye'deki terörist örgütlerden Türkiye'ye
yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören Başbakanlık
Tezkeresi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Irak ve Suriye'deki tehdit
algısının birbirinden bağımsız olmadığı gerekçesiyle tek tezkere
olarak hazırlanan metin, TSK'nın gerektirdiği takdirde sınır ötesi
harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi
ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin
Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin, hükümetin belirleyeceği
esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için
her türlü tedbirin alınmasını da kapsıyor.
Irak ve Suriye için tek metin olarak hazırlanan ve Başbakan
Ahmet Davutoğlu tarafından imzalanarak bugün TBMM'ye gönderilmesi
beklenen tezkerede, "Türkiye'nin güney kara sınırları boyunca
ulusal güvenirliğimize dönük risk ve tehditler, son dönemde yaşanan
gelişmeler neticesinde ciddi biçimde artmıştır" denildi.
Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Irak ve
Suriye'de Türkiye'ye dönük tehdit geçmiş dönemde olduğu gibi
birbirinden bağımsız olmaması ve birbirinden ayrımının yapılmasının
zorlaşması nedeniyle tek metin olarak hazırlandı.
Gerekçesinde, Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik
riskinin artması, mevcut risklerden en fazla etkilenen ülkenin
Türkiye olduğu belirtilen gerekçede, Suriye'nin kimyasal silah
kullanmasına da atıfta bulunuluyor.
"PKK UNSURLARI VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTEDİR"
"PKK UNSURLARI VARLIĞINI SÜRDÜRMEKTEDİR"
Yapılması muhtemel operasyonların bir bütünlük arz etmesi
gerektiği ve Irak ve Suriye sınırını aşan bir tehdit algısının
ortaya çıkması nedeniyle hazırlanan tezkerenin gerekçesinde, şu
ifadeye yer verildi:
"Türkiye'nin güney kara sınırları boyunca ulusal
güvenirliğimize dönük risk ve tehditler, son dönemde yaşanan
gelişmeler neticesinde ciddi biçimde artmıştır. Irak'ın kuzey
bölgesinde, silahlı PKK terör unsurları varlığını sürdürmektedir.
Öte yandan, Suriye ve Irak'ta diğer terör unsurlarının sayısı ve
ortaya koydukları tehditte de önemli artış gözlenmektedir. Nitekim
bu nedenle BM
Güvenlik Konseyi 2170 ve 2178 sayılı kararlarıyla
Irak ve Suriye'nin toprak
bütünlüğünü ve bağımsızlığını teyit etmiş, bu
ülkelerdeki terör faaliyetlerini kınamış, IŞİD ve benzeri terör
örgütlerinin faaliyetlerine karşı BM üyesi tüm ülkelere, 1373
sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ve uluslararası hukuk
çerçevesindeki sorumluluklarına uygun şekilde gerekli tedbirleri
alma çağrısında bulunmuştur."
"IŞİD VE BENZERİ ÖRGÜTLER"
Gerekçesinde, "IŞİD ve benzeri terör örgütleri" ifadesine yer
verilerek Türkiye'nin IŞİD'e karşı olan pozisyonuna da dikkat
çekilen tezkere metninde ise şöyle denildi:
"Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her
türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde
gerekli her türlü tedbiri almak, Irak ve Suriye'deki tüm terörist
örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve
kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı, güvenliğinin idame
ettirilmesini sağlamak, kriz süresince ve sonrasında hasıl
olabilecek gelişmeler istikametinde Türkiye'nin yüksek
menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak, gelişmelerin
seyrine göre ilerde telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için
süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere,
hudut, şümul, miktar ve zamanı, hükümetçe takdir ve tayin
olunacak."
YABANCI ASKERLERİN TÜRKİYE'DE BULUNMASI
Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektirdiği takdirde sınır ötesi
harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi
ve aynı şekilde yabancı askerlerin de aynı amaçlara yönelik
Türkiye'de bulunmasını da kapsayan tezkerede, şu ifade yer
aldı:
"TSK'nın gerektirdiği takdirde sınır ötesi harekat ve
müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı
amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de
bulunması, bu kuvvetlerin, hükümetin belirleyeceği esaslara göre
kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her
türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin
hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için 4 Ekim
2014 tarihinden itibaren bir yıl süreyle izin verilmesini
Anayasa'nın 92. Maddesi uyarınca arz ederim. Ahmet Davutoğlu,
Başbakan."