İşte basın özgürlüğü!
Abone olGazeteci Faruk Mangırcı'nın yaptığı röportaj başına bela oldu. Mangırcı 200 gün hapis yatacak!
Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi ve yine
Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi geçen hafta jet hızıyla bir karar
verdi.
Aslında bu kararın muhatapları olan şahsım ve Hacettepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Anayasa Hukuku Öğretim Görevlisi Prof. Mustafa Erdoğan kadar tüm düşün ve yazın adamlarını da ilgilendiriyor.
Davanın konusu kısaca şöyle:
Geçtiğimiz yıl Başkanlık sistemi tartışmaları yaşanırken, Star Gazetesi Yazarı Faruk Mangırcı, Prof. Mustafa Erdoğan’la “Türkiye’ye nasıl bir model gerektiği”ne dair bir röportaj yapıyor.
Erdoğan, devlettin
yapılanmasını anlatırken Anayasa
Mahkemesi’nin devlet içindeki yerini de tarihsel gelişimi ile
özetliyor. Ve “devlet sisteminde bu kadar öneme sahip olan Anayasa
Mahkemesi’nin üyeleri yüklendikleri görevin gerektirdiği
entelektüel birikime sahip değiller” diyor.
Gazeteci Mangırcı da bu röportajın hiçbir bölümüne dokunmadan röportajı aynen yayınlıyor.
15 Aralık 2004’te Star Gazetesi’nde bu röportajın yayınlanmasından sonra Anayasa Mahkemesi’nin 12 üyesi Prof. Mustafa Erdoğan ve Gazeteci Faruk Mangırcı hakkında dava açarak ‘kendilerine yayın yoluyla hakaret ettikleri’ gerekçesiyle 8 aydan 4 yıla kadar hapis cezası ile 15’er milyar lira tazminat talep ediyor.
Davaların açılmasından yaklaşık bir yıl sonra geç tecelli etmesiyle bilinen Türk adaleti hızla davaları görüşüyor ve Prof. Erdoğan’la gazeteci Faruk Mangırcı hakkında 200’er gün hapis cezası ve 12 Anayasa Mahkemesi üyesi için yasal faizi hariç –ki yasal faizi 20 milyar lira civarında- 36 milyar lira ödemeye mahkum ediyor.
Konu belki çok teknik olarak ifade edilmiştir. Biraz daha açalım.
Şöyle ki, Gazeteci Faruk Mangırcı’nın bu davadaki yasal sorumluluğu sadece röportajı yapmak ve yazmaktan ibarettir.
Belki bunlar kadar önemli olan bir başka hadise de icra-iflas yasası gereği tazminat davalarında Yargıtay yolu açık olsa da tazminatı ödemeye taraf olanlar, öncelikle üst mahkemeye itiraz edebilmek için belirlenen tazminat tutarını ödemek zorundalar ki ancak daha sonra Yargıtay’a karara itiraz edebileceklerdir.
Sonuç itibariyle dünyanın en önemli medeniyet projesi olan AB’ye girmek için türlü çeşit yasalarını değiştiren Türkiye maalesef Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren çok önemli kararlara imza atan Anayasa Mahkemesi üyelerinin entelektüel birikimini tartışmaya açan bir öğretim görevlisi ve bir yazı adamını hem hapis cezası hem de para cezası ile cezalandırmıştır.