İşte Atalay'a göre terörün asıl nedeni!
Abone olBakan Atalay, Kürt açılımını anlattı devletin kendi eliyle kendisine düşman yetiştirdiğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türk devletinin
kendi eliyle kendisine düşman yetiştirdiğini söyledi. Laikliğin din
özgürlüğü olarak algılanması gerektiğini de anlatan Atalay, bu
konuda doğru adımlar attıklarını ve kendilerini kamuoyuna anlatmayı
başardıklarını ifade etti. İşte Atalay'ın ağzından Kürt
açılımı;
Habertürk kanalında ''Doğru Açı'' programına konuk olan
Atalay, soruları yanıtladı. AK Parti'nin Türkiye'nin en büyük
ekonomik krizi yaşadığı 2001 yılında kurulduğunu hatırlatan Atalay,
siyaseti iyi analiz etmeleriyle büyük bir oluşuma yer açıldığını
söyledi.
Yeni kurulacak partide özellikle strateji ve dizayn konusunda
çok çalıştıklarını ve mutfağı zengin bir AK Parti'yi kurduklarını
ifade eden Atalay, o dönemde ciddi demokrasi sorunu yaşadıklarına
işaret etti.
"LAİKLİK DİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR"
Başbakan Yardımcısı Atalay, ''Bizimle ilgili eskiden oluşmuş
değer yargılarını kırmak için doğrusu kendimiz en iyi adımları
attık ve bunda da başarılı olduk'' diye konuştu.
''Laiklik konusunda neleri yapıp neleri yapmadığınızı
düşünüyorsunuz?'' sorusunu yanıtlayan Atalay, laikliğin
düzenlemeden çok toplum genelinde algılara ve yaşamaya yönelik
olduğunu dile getirdi.
Atalay, şöyle devam etti:
''Bizim laiklikle ilgili çok özel düzenlemeler yapmamız
gerekmiyor zaten. Ama biz neye gayret ettik. Laikliği mümkün
olabildiğince din özgürlüğü olarak algılasın herkes. Bütün etnik
yapılar, inançlar, dinler kendilerini daha iyi ifade etsin, daha
rahat yaşasın. Bunu her alanda sağlamaya çalıştık. Cumhuriyet
döneminin reflekslerinden dolayı endişelerden birisi laiklikle
ilgilidir daha çok. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin 6 okundan
biridir laiklik, onların endişelerin de yerinde olmadığı
görüldü.
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE RAHATSIZ ETTİ"
Kürt açılımına ilişkin soruyu yanıtlayan Atalay, Kırıkkaleli
olsa da akademik hayatını Erzurum'da geçirdiğini belirterek,
tepelere ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' yazmanın
oradaki insanların psikolojini ne kadar olumsuz etkilediğini
gördüklerini, devletin vatandaşını kendinden soğutmak için özel
çaba sarf ettiği uygulamalara şahit olduklarını anlattı.
''Siz Kürtler gibi yaşamadınız ama siz de cumhuriyetin başka
mağduriyetlerini yaşadınız. Bu, daha iyi anlamanızda kolaylık
sağlıyor mu?'' sorusunu yanıtlayan Atalay, geçmişte, Türkiye'de
düşünen, özgürlük arayan, düşünce çilesi çeken herkesle ortak
kaygılar taşıdıklarını söyledi.
Kürtler ile ilgili yaşananların, sadece çekilmiş mağduriyetler
olarak algılanmaması gerektiğini belirten Atalay, şöyle
konuştu:
''Geçmişte insan hakları açısından bakarsanız pek çok acılar
var, yanlışlıklar var, felaketler var. Ama Türkiye
açısından baktığımızda da böyle bir devlet olamaz. Yani kendi
vatandaşını, kendi eliyle, kendine düşman eden bir devlet
olamaz. Hiçbir devlet bunu yapmaz. Devlet vatandaşını
kazanmak için çalışır, hele bugünün dünyasında. Her devlet bunu
yapmaya çalışıyor. En büyük devletler bunu en çok yapmaya
çalışıyor. Aksi takdirde Türkiye'yi büyütemezsiniz, küçülür
gidersiniz.''
"KOLAY OLMAYACAĞINI BİLİYORDUK"
Atalay, ''Habur'daki karşılama ve Oslo görüşmesi gibi birtakım
riskler alarak gerçekleştirdiğiniz politika, sizin tabanınızda
nasıl tepki buldu'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Bunlar kolay değildi, kolay olmayacağını da biliyorduk. Yani
biraz siyaset ve sosyoloji çalışan herkes bilir. Bu tür değişimler
çok ciddi risklerdir. Çok ciddi eleştiriler de alırsınız.
Muhalefetin eleştirilerini biliyorsunuz, olağanca gücüyle seçim
ortamında bunu kullandılar ama kendi partimiz içinde de birçok
eleştiriler aldık o dönemde. Ama bunları da normal gördük, iknaya
çalıştık. Ama eninde sonunda en duyarlısı, en makulünü kim gösterdi
biliyor musunuz, seçmenimiz gösterdi. Tüm bunları yaşadıktan sonra
2011 seçiminde oyumuzu yüzde 50'ye çıkardı.''
''Askeri vesayetin bittiği kanaati olmakla birlikte, bunla
ilgili henüz yapılması gereken düzenlemeler var. Mesela
Genelkurmay'ın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması gibi. Bunlarla
ilgili bir şey var mı'' sorusu üzerine, bunlarla ilgili de
mesajlarının olduğunu bildirdi.