İşte askerlere verilen o cezalar

''Şantaj ve askeri casusluk'' davası kapsamında ''suç örgütü lideri olduğu'' iddiasıyla tutuklu yargılanan ve bugün tahliye edilen emekli Albay İbrahim Sezer'in, ''suç örgütü üyeliği'', ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak'' ve ''özel hayatın gizliliğini ihlal'' gibi suçlardan toplam 15 yıl 7 ay 14 gün hapisle cezalandırılmasına karar verildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada kararını açıklamadan önce kısa bir konuşma yapan Mahkeme Heyeti Başkanı Metin Özçelik, mahkeme açısından dava dosyasının zor ve kapsamlı bir dosya olduğunu belirterek, heyetteki hakimlerin de en az kendisi kadar çalıştıklarını ve karar verirken çok dikkatli davrandıklarını söyledi.

Özçelik, şöyle konuştu:

''Herkesin bir oy hakkı var. Tamamen Türk milleti adına Anayasa ve yasaların bize verdiği yetkiyle bir yargılama yaptık. Takdir haklarını tüm müştekiler, sanıklar ve yakınları açısından değerlendirme yaparak kullandık. Birçok ceza maddesi hakkında verilen karar Türkiye'de ilk olacak. Hepimiz insanız, bizim de hata yapma durumumuz var. İlk defa uygulanacak ceza maddeleri var. Bazı sanıkların ve müdafilerinin açık, bazılarının da yaptıkları savunmalar içine ustaca konmuş ithamlarını dikkate almadık.''

SANIKLARA VERİLEN CEZALAR

Daha sonra heyet adına davaya ilişkin kararını açıklayan başkan Özçelik, ''suç örgütü lideri'' olduğu iddiasıyla yargılanan ve aralarında emekli Albay İbrahim Sezer'in de olduğu 5 sanığın, örgüt yönettiği konusunda yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle ''suç örgütü üyeliği'' suçundan cezalandırıldıklarını ifade etti.

Heyet, İbrahim Sezer'in, ''örgüt üyeliği'' suçundan 2 yıl 6 ay, ''özel hayatın gizliliğini kayda alma suretiyle ihlal'' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, ''haberleşmenin gizliliğini kayda almak suretiyle ihlal'' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 2 yıl 6 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' suçundan 7 yıl 6 ay olmak üzere, toplam 15 yıl 7 ay 14 gün hapis, ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan da 3 bin TL adli para cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Sezer'in, ''fuhşa teşvik etmek'', ''askeri casusluk'' ve ''hakaret'' suçlarından, kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine karar veren heyet, Sezer hakkında ayrıca ''özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal'' suçlarından açılan davaların da şikayetçi bulunmaması gerekçesiyle düşmesine hükmetti.

YÜCEL ÇİPLİ

Heyet, sanıklardan eski TÜBİTAK Daire Başkanı Yücel Çipli'nin de ''suç örgütü üyesi olmak'' suçundan 2 yıl 6 ay, ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan 1 yıl 15 gün, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 2 yıl 6 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahsis olundukları yerden başka yerde kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' suçundan da 7 yıl 6 ay olmak üzere toplam 13 yıl 6 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasını kararlaştırırdı.

Çipli'nin, ''askeri casusluk'' suçundan, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatine hükmedildi.

Heyet, sanıklardan TÜBİTAK görevlisi Merdan Metin'i de ''suç örgütü üyesi olmak'' suçundan 1 yıl 8 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahsis olundukları yerden başka yerde kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' suçundan da 6 yıl 8 ay olmak üzere, toplam 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı.

MEHMET SEYFETTİN ALEVCAN

Sanık Yarbay Mehmet Seyfettin Alevcan'ın, ''suç örgütü üyesi olmak'' suçundan 2 yıl 6 ay, ''özel hayatın gizliliğini kayda alma suretiyle ihlal'' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, ''haberleşmenin gizliliğini kayda alma suretiyle ihlal etmek'' suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 2 yıl 6 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahsis olundukları yerden başka yerde kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' suçundan da 7 yıl 6 ay olmak üzere, toplam 15 yıl 7 ay 14 gün hapisle cezalandırılmasına hükmeden heyet, Alevcan'ın, ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan da ayrıca 3 bin TL adli para cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Alevcan'ın ayrıca, ''askeri casusluk'' suçundan kesin delil elde edilemediği ve ''hakaret'' suçundan da yasal unsurlar oluşmadığı için beraatine hükmeden heyet, Alevcan hakkında, ''özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal'' suçlarından açılan davaların, şikayetçi bulunmadığı gerekçesiyle düşmesini kararlaştırdı.

DİĞER CEZALAR

Mahkeme heyeti, örgüt yöneticisi olarak yargılanan sanıklardan Zeki Mesten'e de ''örgüt üyesi olmak'' suçundan 2 yıl 6 ay, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 1 yıl 3 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahsis olundukları yerden başka yerde kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' suçundan da 7 yıl 6 ay olmak üzere, toplam 11 yıl 3 ay hapis cezası öngörürken, bu sanığın ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan 3 bin TL adli para cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Yine örgüt yöneticisi olarak yargılanan sanıklardan Tamer Zorlubaş'ın da ''örgüt üyesi olmak'' suçundan 2 yıl 6 ay, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 1 yıl 3 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek'' suçundan da 4 yıl 2 ay olmak üzere, toplam 7 yıl 11 ay hapisle cezalandırılmasına hükmeden heyet, bu sanığı ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan da 3 bin TL adli para cezasına mahkum etti.

Mahkeme heyeti, sanıklardan Yüzbaşı Ebru Nilhan Bozkurt'un ''örgüt üyesi olmak'' suçundan 1 yıl 8 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek'' suçundan da 4 yıl 2 ay olmak üzere, toplam 5 yıl 10 hapis cezası öngörürken, diğer sanık Yüzbaşı Yekdane Ebru Ercüment'in de ''örgüt üyesi olmak'' suçundan 1 yıl 8 ay, ''özel hayatın gizliliğini görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal'' suçundan 1 yıl 15 gün, ''kişisel verilerin hukuka aykırı kaydedilmesi'' suçundan 1 yıl 15 gün, ''verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme'' suçundan 1 yıl 3 ay ve ''devletin güvenliğine ilişkin ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek'' suçundan da 4 yıl 2 ay olmak üzere, toplam 9 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, aralarında Tuğamiral Şafak Yürekli'nin de olduğu diğer 37 sanığı da ''örgüt üyesi olmak'', ''örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek'', ''özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal'' ve ''devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahsis olundukları yerden başka yerde kullanmak, hileyle almak ve çalmak'' gibi suçlardan bazı cezalara çarptırdı.

Buna göre, Mehmet Emrah Küçükakça 10 yıl 7,5 ay, Deniz Mehmet Irak 9 yıl 7 ay, Ekrem Saltuk Baysal 6 yıl 3 ay, Burak Çetin 8 yıl 6,5 ay, Kubilay Şükrü Özdemir 2 yıl 8 ay 15 gün, Engin Turan 4 yıl, Özcan Erdemir 5 yıl, Alper Eylem Ersoy 5 yıl 10 ay, Alpay Aksu 4 yıl, Erkan Demir 2 yıl 8,5 ay, Hakan Çetinkaya 4 yıl, Yiğit Ali Adlığ 2 yıl 8,5 ay, Cem Ciran 5 yıl 9 ay, Tamer Karslıoğlu 7 yıl 4 ay 22 gün, Fırat Güner Harman 3 yıl 4 ay, Hakan Özergün 5 yıl 10 ay, Tuna Erol 2 yıl 11 ay, Yankı Bağcıoğlu 5 yıl, Ali Haydar Eser 7,5 yıl, Necmi Yıldırım 5 yıl 5 ay, Murat Önder 2 yıl 11 ay, Selin Topal 4 yıl, Bahattin Şen 4 yıl, Mehmet Bahri Toper 4 yıl, Fahri Yavuz Uras 2 yıl 8,5 ay, Mehmet Koray Eryaşa 5 yıl 7,5 ay, Tamer Çetin 8 yıl 1,5 ay, Hüseyin Akın 4 yıl, Adnan Yılmaz 6 yıl 6 ay 22 gün, Erdem Kaya 1 yıl 8 ay, Esin Tolga Uçar 7 yıl 3,5 ay, Hatice Senay Sarıgöz 4 yıl 5 ay 22 gün, Cemhan Katar 2 yıl 11 ay, Metin Ölmez 5 yıl 2,5 ay, Ahmet Yasin Erdoğan 2 yıl 5 ay, Şafak Yürekli 2 yıl 7 ay 20 gün ve Mehmet Aygün de 2 yıl 5 ay hapis cezası aldı.

BİR AYIRMA 10 BERAAT

Mahkeme heyeti, sanıklardan Fatih Aypoğan hakkında açılan davanın, Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması için yazılan yazıya cevap verilmediği gerekçesiyle ayrılmasına karar verirken, sanıklar Mehmet Emre Sezenler, Ahmet Lütfi Varoğlu, Halil Hanbal, Aysam Akses ve Cüneyt Hakan Bağcıoğulları'nın '' örgüt üyeliği'' suçundan, diğer sanıklar Fahri Can Yıldırım, Ali Sabri Şanal, Birdem Amoutzopoulos, Kemalettin Yakar ve Mehmet Kutlu'nun da ''suç örgütüne yardım etmek'' suçundan kesin delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlerine hükmetti.