İşte Arınç'ın tüylerini ürperten sözleri
Abone olBülent Arınç, tutuklu vekiller için konuştu çözümün tek adresinin parlamento olduğunu söyledi
Bülent Arınç'tan, bağımsız ve CHP
milletvekillerinin yemin etmemeleriyle ortaya çıkan krizin
çözümüyle ilgili; bugün için olmasa da gelecek açısından notunu
düşerek, atılabilecek somut adım önerileri geldi.
Arınç, Meclis Başkanı Oktay Ekşi'nin 1961 yasasını öven
sözlerine de tepki göstererek, 27 Mayıs darbesi sonrası verilen
idam kararlarını hatırlattı, demokrasi söylemlerini sözde çıkışlar
olarak nitelendirdi.
YSK'nın Hatip Dicle kararı sonrası, BDP cephesi yapılan açıklamalar
üzerinden iktidarı ikiye ayırmış, çözüme yaslanan tarafı Bülent
Arınç üzerinden tarif edilmişti.
O Bülent Arınç, dün gece NTV'de yayınlanan 'Seçimin Ardından' programında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtladı ve yine çözüme yönelik öneriler de bulundu.
BUGÜN DEĞİL AMA GELECEK İÇİN
ÇÖZÜM
Çözüm açısından Hatip Dicle olayıyla tutuklu vekillerin durumunu
birbirinden ayıran Arınç, yapılabilecek bazı yasal düzenlemelerin
bugün için olmasa da gelecek açısından Dicle benzeri olayları
ortadan kaldırabileceğini söyledi. Tutuklu vekillerle igili olarak
da mahkemeleri adres göteren Arınç, bu konuda olası yasal
düzenlemelerin sorunlara yol açabileceğini, CHP'nin ne istediğini
açık şekilde ortaya koyması gerektiğini dile getirdi.
Meclis Başkanı Oktay Ekşi'nin Meclis açılış törenindeki
1961 yasasını öven sözlerini de eleştiren Arınç, anayasayı
yapanların ihtilal sonrası oluşturulan Meclis'in üyeleri olduğunu,
tüylerinin ürperdiğini söyledi.
"LAF EBELERİ DEĞİL HUKUKÇULAR KONUŞSUN"
Bugünkü tartışmaların kaynağı olan Anayasanın 83. maddesi, bu
maddenin gönderme yaptığı 14. madde ve 76. madde hakkında konuşan
ve ayrıntılı bilgiler veren Arınç'ın, çözüme yönelik genel
ifadeleri şöyle oldu:
"Tribünlere oynamaktan vazgeçilmeli. Burada AK Parti’nin sorumluluğu yoktur. 'Onlar istiyor yargı tutukluyor' demek istiyorsanız böye bir şey yok.
'iktidar grubusunuz, çoğunluk sizde, gelin değiiştirin'
deniyorsa, neyi ve niçin değiştireceğiz diye sormak isterim.
Laf ebeleri değil hukukçuları konuşsun. Ben de daha önce hukuktan bahsettim ve yapılabilecekleri söyledim ama benden işaret istemesinler. Kim beni dinleyecek ki, hukuk karşısında böyle bir yetkim yok.
3-4 maddelik ya da isterlerse 10 madde olsun ortaya konmalı. Adalet komisyonunda görüşülür, çıkacak şeye bakılır.
DİCLE İÇİN TÜM YOLLAR
KAPALI
Hatip Dicle konusunda YSK kararı kesin, Anayasa Mahkemesi'ne gitmek
mümkün değil. Başvurdular ama neticenin olumsuz olacağını
düşünüyorum. Bugün için bir çözüm görünmüyor. Yeni
yapılacak düzenleme bundan sonrası için olur ve böylelikle Dicle
bir dahaki seçimlere girer ve vekil olur... Bugünü değil
ama geleceğimiz somut önerilerle şekillendirilebilir. Ama bu iş
yumruk sıkmakla olmaz.
Diğer iki arkadaş hakkında haklarında mahkumiyet kararı yok. Mahkumiyet halinde ise konu 76. madde kapsamına girebilir. Tahliyelerini sağlamak için, ellerimizi açıp dua etmek ve 'hakimler tahliye kararı verin' demek mümkün. Karikatürize etmiyorum, yetki tamamen mahkemelerde.
TUTUKLU VEKİLLER NE
OLACAK?
Mahkemeler katalog suçları bir kenarıya bırakıp, 'milletin itibar
ettiği kişilere parlamento yolu açılmalıdır' diye düşünür umarım ve
şahsi fikrim de bu yöndedir. Ama mahkemeler kararlarında ısrar
ederse yapabileceğimiz bir şey yok.
Ne yapılabilir dersek, tutuklulukları sınırlamak nelere mal olur bunu konuşmamız lazım. Hayati Yazıcı'nın açıklamaları üzerine CHP teklif veremedi... Ben bilmiyorum onlar biliyorlarsa 'bugün ve gelecek için uygunu budur' diyorlarsa çok açık söylüyorum rezerv koymadan görüşülür.
Bugün ve gelecek için daha çağdaş bir şey yapacaksak tekliflerini ortaya koysunlar."