İşte Ankaradaki sıcak dakikalar

İnternethaber Ankara Temsilcisi Fatma Sibel Yüksek, Başbakan'ın hastalanması ile Ankara'da yaşanan sıcak dakikaları an be an takip etti. İşte Başkent'i telaşlandıran olayın hikayesi;

PANİK YAŞANDI

Ankara aslında "ani hastane krizlerine" alışıktır. Ancak bu kez öyle olmadı. Soğukkanlı davranılamadı, panik yaşandı, fısıltı gazeteleri çalıştı, her kafadan bir ses çıktı...

Gün sakin başlamıştı. Salı günleri parti gruplarının toplantı günü
olduğu olduğu için tüm dikkatler Meclis'e yoğunlaşmıştı.. Saat 11.00'de
yapılacak AK Parti grup toplantısı için Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın gelmesi bekleniyordu. On-onbeş dakikalık bir gecikme, her
zaman olduğu gibi 'normalden' sayıldı.. Bakanlar, milletvekilleri ve
gazeteciler 'sohbet' halindeydiler.. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik
"Güneydoğulu vatandaş" fıkraları, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu 'kadın
projeleri' anlatmaktaydı...

İLK HABER POLİS TELSİZİNDEN

Polis telsizinden, TBMM istikametinde gitmekte olan '12-10'un
(Başbakan'ın telsiz kodu) güzergah değiştirerek, Ayrancı yönüne
saptığı anons edilince, ortalık bir anda karıştı.. Bakanlar, gazetecileri bir süre "özel bir ziyareti vardır, birazdan gelir .." diyerek oyalamaya çalıştılar..

Ancak, yine polis telsizinden '12-10'un Güven Hastanesi'ne giriş
yaptığı' duyulduğunda Meclis, Başbakanlık, polis-adliye, güvenlik
muhabirlerinin tümüne, "Güven Hastanesi'ne geçin, birşeyler oluyor..."
talimatı geldi..

BAZI VEKİLLER YAYA GİTTİ

Aslında, özellikle Ecevit'in evinin önünde tam elli dört gün beklemiş
olan Başbakanlık muhabirleri, talimli sayılırlardı. Buna rağmen yoğun
bir telaş yaşandı. Medyanın telaşı AK Parti milletvekillerine de sirayet edince, grup toplantısı acilen iptal edildi, Meclis bir anda boşaldı.. Araç bulabilenler araçla, bulamayanlar yürüyerek hastaneye akın ettiler...

FISILTI MEDYASI DA İŞBAŞINDA

Hastanenin önü tam bir ana baba günüydü. Gazeteciler, televizyoncular,
teknik ekipler, resmi-sivil polisler, hastane personeli, hasta yakınları, meraklı vatandaşlar hep bir ağızdan 'Başbakan'ın rahatsızlığı üstüne' yorum yapmaktaydılar.. Kimine göre 'şekeri düşmüştü', kimisi 'kalp krizi geçirdiğinden'emindi. 'Zehirlenme belirtisi gösterdiğini' öne sürenler ile 'Oruç dokundu' yorumunu yapanlar da mevcuttu..

EN FAZLA İLGİ "GÖRGÜ TANIKLARINA"

Başbakan'ın hastaneye getirildiği an'ı "gözleriyle gören" vatandaşlar,
kanal kanal gezdiler.Yalnız, özellikle makam aracının camlarının
kırıldığı konusunda 'farklı izlenimler' vardı.. Birbirinden en fazla
birer metre mesafede yayın yapan televizyonların birinde görgü tanığı,
"Kapıyı zorlayarak açtılar" derken, diğerindeki tanık "Balyoz ve
kazmalarla camı kırdılar!" bilgisini vermekteydi...

BAKANLAR RAHATLATMAYA ÇALIŞTI 

Görgü tanıklarının ardından, bakan ve milletvekilleri kameraların
önüne gelmeye başladı. Erdoğan'ı görüp görmediklerini anlayamadığımız
Devlet Bakanı Abdüllatif Şener ile AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp
Fatsa'ya göre, "Çok şükür Başbakan gayet iyiydi..." Özellikle Eyüp
Fatsa, açıklama yaparken elleri cebinde olduğu için 'çok rahat olduğu'
izlenimini verdi...

Bu açıklamalar, rutin protokole alışkın olan Başbakanlık korumalarının
tepkisini çekti. 'İçeridekilere' kapı önünde 'yetkili-yetkisiz
herkesin' açıklama yaptığı bildirildi. Bunun üzerine, Başbakanlık Özel
Kalem Müdürü Hikmet Bulduk ve Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki duruma el koydular. Güven Hastanesi Başhekim Yardımcısı Tevfik Ali Küçükbaş'ın
bir açıklama yapmasına karar verildi...

HASTANE FIRSATI KAÇIRMAK İSTEMEDİ

Açıklamanın yapılacağı platformun alelacele Güven Hastanesi flamaları ile donatılması tepki çekti. Hastaneyi öven ibareler ile kurumun internet adresinin yazılı olduğu dev bez afişlerin bir anda ortaya çıkması, çevredeki vatandaşlar tarafından "reklam fırsatçılığı" olarak eleştirildi. Şık bulunmadı.. Zaten, düzeneği kapı önüne kurmuş olan kameramanlar yer değiştirmeyi reddettikleri için, yapılan hazırlıklar boşa gitti...

BAŞBAKAN'IN BELALISI DA GELDİ

Doktor Ali Tevfik Küçükbaş açıklamasını tamamlamıştı ki bir arabadan
telaşla Nil Demirkazık indi. Alınan 'yoğun önlemlerden' artık yıldığı
için bir süredir Erdoğan'ın etrafında görünmeyen Nil Hanım, daha fazla
dayanamamıştı. Hastanenin önündeki caddede sürekli volta attı. Cep
telefonu ile uzun uzun ve telaş içinde bir yerleri aradı.

Ankara'nın tek gündem maddesi artık "Başbakan'ın hastaneye kaldırılması"..
İnternethaber gelişmeleri izliyor...